KARANLIK İSTANBUL

GİRİŞ

"Karanlık deniz kenarında umudumu ararken onu bulacağımdan habersizdim. O ela gözlü Deniz Kızı, nereden bilirdim ki benim umudum olacağını?"

༺𓆩─────────────𓆪༻

"Yüzmekten korkmazsan bir gün eğer, gözlerimin mahzenine, en derinine in. Orada senden bir parça var Deniz Kızı."

༺𓆩─────────────𓆪༻

"Benimle bir şarkı dinleyecek kadar zamanın var mı?"

"Sana bir şarkı yazacağım zamana kadar kalacak mısın benimle?"

Yolumuz uzundu zamanımız ise kısa. Ben bir deniz kızı o ise kuruya ait adam. Onunla dans edecek kadar kısa zamanım bile yoktu.

༺𓆩─────────────𓆪༻

Karanlık İstanbul serisi ilk bölümü, 17 Mart 2023 yılında yayımlanmıştır. Serinin üç kitabı final vermiş ve daha sonra düzenlenmeye alınarak üzerinde ciddi değişiklikler yapılmıştır. Kitap hakkında spoiler verecekseniz lütfen uyarı bırakınız. Aramıza yeni katılan arkadaşların hevesini kaçırmayalım.

Kitaba bölümler iki haftada bir gelecek. Bunu bilerek başlamanızı ve beni bölüm için darlamamanızı rica ediyorum.

Takvim, 1 Haziran'ı gösteriyor. Saat 9 ve biz sil baştan başlıyoruz. Siz de buraya başlama tarihinizi bırakır mısınız?

Kitabın ilk halini okuyan çiçeklerim, burada mısınız?

Yıktım kuralları,çıktım bir yola. Yolun sonu neresi bilmiyorum ama, bu yolda sonuna kadar gideceğime eminim. Karanlık sokaklardan korkan çocuk değiliz biz artık. Ben karanlıklardan yazan yazar, siz de bu karanlığı okuyan okurlarımsınız. Birlikte bu karanlıkta yürümeye var mısınız?

Karanlıklarınızı aydınlatmak istiyor musunuz? Bu yolda benimle misiniz?

O zaman, başlayalım....

🖤✨

İnsan, kendi kaderini kendisi seçemez. Doğulduğu günden bu yana tüm hayatı, neler yapacağı yazılır kader defterinde. Kadere isyan demek, Allah'a isyan demekmiş ve o ne kadar kötü birisi olsa da hiçbir zaman isyan etmedi kaderine. Fakat boyun da eğmedi. Acıya alışmayan hiçbir can sonsuza kadar böyle yaşayamaz. Ruhu acıya alışanlar ise güllük gülistanlık yerde yaşayamaz, çok fazla gülemezdi.

"Rüzgar, bu çok büyük başarıydı. Var ya Azat'ı bitirdik." Diyen genç, viskisinden bir yudum aldı.

"Dur İlkay," rahatça koltuğuna yayılarak İlkay'ı uyaran Rüzgar, sesini sabit tutmaya çalışmadı. Nefreti ve kini gözleri kadar sesini de bürümüştü. "Daha hiçbir şey bitmedi. Onun canını öyle bir yakacağım ki, benden aldığı her şeyin acısını canıyla ödeyecek."

Rahat bir tavırla elini havada salladı. İnanıyordu dostuna; o dediyse eğer yapardı. "Yaparız oğlum, yaparız. Bu ihaleyi almamız onu zaten bitirdi." Viski bardağını Rüzgar'a kaldırdı zaferle gülümseyip. "Karanlık'ın şerefine."

Rüzgar endişeyle ellerini koltuğun yanına bastırıp gözlerini açtı. "Hey hey hey, bana ulu orta Karanlık deme."Ayağa kalkıp kalçasını masaya yasladığında, İlkay mahçubiyetle yüzünü buruşturdu. "Zaten hiç sevmiyorum şu ismi." Kısık sesle mırıldanması ile burnundan nefes verdi