KİMSESİZ

42 7 3
                                    

80 kişi olmuşuz! Haydi 100'e az kaldı! Okuyan herkese bir bir teşekkür ederim.

Bu bölümü okurken A Great Big World~ Say Something şarkışarkısını dinlemenizi öneririm. :)

Gece yarısı uyandığımda hala yerdeydik. Sude'yi kaldırıp yatağa yatırdıktan sonra balkona çıktım. Dışarıda yağmur yağıyordu. Yağmur damlaları yüzümü yalarken kendimi derin düşüncelere boğdum. Bunu kim yapmış olabilirdi ki? Sadece hırsızlık yapmak yerine neden katil de oluyorlardı. Cebimde kalan telefonumu çıkardım ve internetten haberlere baktım. Olayla ilgili resimlere bakarken bir an duraksadım resimi büyütünce katillerden birinin kolunda küçük belirgin bir dövme vardı. Bu ayrıntı bir çok şeyi açıklayabilirdi. Ekran görüntüsünü aldıktan sonra telefonumu cebime attım.

Balkonda düşüncelere dalmışken saatin nasıl geçtiğini anlayamamıştım ve yine düzeltmeyi unuttuğum saat çalmaya başladı. Telaşla odaya girdim ama Sude uyanmıştı. Her zaman güller açan yüzü solmuştu. 
Günaydın deyince başını sallayarak karşılık verdi. Yatakta doğrulurken "Kimse kalmadı" dedi. "Ne?" Diye sitem edince, "Biliyorum sen hep yanımdasın ama kan bağımsız olan kimse kalmadı. Artık kimsesizim." Ağzımı açmış konuşacakken konuşmama izin vermeyerek. "Bütün  şirket bana kaldı. Sadece sirket de değil restoran, otel, çiftlik, evler. Ben para pul olmadan, ama ailem varken  gecekondu da bile razıyım ama yoklar. Gittiler. Beni yalnız bıraktılar. Kimsesizim artık. Kimsesiz." Diyince fazla üstlemeden "Bir süre bizde kalırsın zaten, birazcık hiç bir şeyi düşünmemeye çalış  ben Sinan'a mesaj attım annesi doktor bize rapor yazdı. Zaten okulun bitmesine bir hafta kaldı okula da gitmeyiz." Diyince başını salladı. "Eve gidip bir kaç eşya almam lazım" dedi. Bende elimi uzattım ve onu ayağa kaldırdım. Arabaya binmek üzre evden çıkarken yanıma gelen babama sessizce gittiğimizi anlattım.

--

Anahtarı delikte çevirirken eli titriyordu.  "Korkma" Sesim ona güç vermişçesine anahtari çevirirken "Yanındayım" diye ekledim. Kapı sessizce açılırken büyük villa önümüze serildi. Evde bulunan hizmetçiler yoktu. Koca villa sessizliğe gömülmüştü. Sude odasına çıkarken ben kedimi her zamanki düşüncelere teslim ettim.  Aklıma bir an adamın kolundaki dövme gelse de hemen o düşünceyi sonradan incelemek üzere rafa kaldırdım. Sude'nin sözleri beynimde  yankılanıyordu. 'Gittiler. Beni yalnız bıraktılar. Kimsesizim artık. Kimsesiz.' Kimsesiz. Kimsesiz.  Bir kelime bir o kadar anlam ifade edip özünde bir hiçi nasıl temsil edebiliyordu. İnsanlara göre acı kolundaki yara, ailesinin almadığı köpek, oyunda kazanamadığı bölüm, sınavlardan düşük not gibi ıvır zıvırdan ibaretti. Bu gibi şeyler bizi gerçek acıdan soyutluyordu. Para için aile yıkmak. Vicdan yok muydu bu insanlarda? Dövme tekrar aklıma geldi. Hayır. Düşünmek istemiyordum.

Bölüm biraz kısa oldu ama bence taşıdığı anlam fazla. Şu ilk bölümlerde tempo biraz düşük. Ama ilerleyen bölümlerde tempo artacak ve bölümlerdeki aksiyon artacak. Azıcık dayanın. İlk bölümler olmak zorunda.
Neyse çok uzatmadan gidiyorum...

SAHİPSİZ KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin