"Cenaze ile ilgili her şeyi annemler halletmiş. Senin hiç bir şey yapmana gerek yok. Cenazeye gitmek konusunda emin misin?" diye sorunca "Egemen tabiki gideceğim son görevimi yerine getireceğim."
--
Cami de namaz kılındıktan sonra diğer işlemler de halloldu. Cenaze namazından sonra sıra gömmeye gelince Sude'nin gözlerinden yaşlar hücum etti. Bende mezarlara toprak attıktan sonra Sude suratına göğsüme gömdü. Uzun süre ağladı. Bir sürü kameraman vardı. Sürekli patlayan flaşlar gözümü rahatsız etmişti. İnsanlar sürekli olarak baş sağlığı diliyordu. En son mezarlıkta sadece ben ve Sude kalmıştık. Sude'nin gözleri ağlamaktan şişmişti. Sude'yi bu kadar yıkılmış görmek canımı yakıyordu. Bunun sorumlusunun canı çok yanacaktı. Elimden çekecekleri vardı.
--
"Bunu bana neden daha önce söylemedin! " Sude'nin bu çıkışı karşısında donmuş kalmıştım.
"Sadece seni düşündüğüm için geç söylüyorum. Önceden söyleseydim o kadar üzüntünün arasında bir de bu seni yıkardı. Zaten bu işe bulaşmanı da istemiyorum. Hadi ya bu çete sana da zarar verirse? " diye sitem edince "Bunun çete olduğu ne malum?" meydan okuyan bir soruydu. "Iyi hadi aç bilgisayarı" dedim ve karşı atakta bulundum. Bilgisayar kısa sürede açılmıştı, zaten Sude'nin bilgisayarı son model bir bilgisayardı ne bekliyordum ki? Bilgisayar açılınca Sude hızla Google'a girdi ve 'bilekte barkod dövmesi' yazınca bir anda karşımıza site yığını çıktı. İlk gördüğüm siteleri gözümle hızlıca taradım.'Barkod dövmesi nasıl yapılır'
'Klişe dövmeler'
'Barkod dövmesi görürseniz kaçın'
'Son günlerin azılı çetesi barkod dövmesini sembol edindi'Sude beklemeden son linke girdi. Linkte barkod dövmesinin fotoğrafı vardı. Telefonumu çıkardım ve ekran görüntüsünü açtım bilgisayardaki dövmeyle birebir aynıydı. Sude "Tamam sen kazandın" dedi. Linkte yazan herşeyi sesli okudum. "Bu dövme sembolü son günlerde görünür bir güç kazanan 'Etiket' çetesinin yeni sembolü oldu. Etiket çetesi başta sadece küçük hırsızlıklar üzerine kuruluydu. Çete bir süre sonra kimliği belirsiz bir şahıs tarafından yüklü miktarda maddi destek yardımı aldı. Bu yardım sonra çete sokaklarda çocuk dilendirmeye başladı. Kısa sürede çok büyüyen çete banka soygunlarına başladı. Çete sadece merkez bankası soygununda başarısız oldu. Kendi merkezleri bilinmiyor ama bu çete İstanbul polisi peşlerine düşünce göz dağı vermek amacıyla iki karakola aynı anda bir saldırı düzenledi. Bunun üzerine özel bir birlik hazırlandı ve çete çökertilmek amacıyla saldırı düzenlenecekti. Her şey hazırdı ama yine büyük bir güç tarafından bu özel birlik planı durduruldu. Özel birlik polislerine bir daha ulaşılamadı. Polisleri durduran büyük gücün para yardımı yapan kişi olduğu düşünülüyor. Çete en son olarak İstanbul'un sayılı zengin ailelerinden Sedir ailesine saldırdı." Sude bana baktı ve "Onların hepsini öldüreceğim" diye bağırdı. Bende "Sakin ol" dedim ve okumaya devam ettim, "Polis bu bilgiyi alınca dosya geçiştirildi ve kapandı. Sedir ailesinin avukatları hukuki mücadele verdiler ama yinede dosya kapandı. Bu saldırıları çok açık yapılan bir saldırıydı özgüvenleri çok yüksekti. Bu çetenin ilerleyen zamanlarda daha büyük saldırılar yapacağını düşünüyoruz. Bileğinde barkod dövmesi olan birini görürseniz kaçın." sinirlerim iyice gerilmişti, istemsizce masaya vurdum. Sude de sinirimden pay almışçasına yumruklarını sıkıyordu. Bilgisayarı hızlıca kapattım ve odada volta atmaya başladım. Sude'ye dönüp "Bu çeteyi bulacağım ve çıktıkları deliğe geri sokacağım!" diye bağırdım. Sude " Egemen sakın bir manyaklık yapma. Baksana polis bile bir şey yapamıyor sen mi bir şey yapacaksın? Gerçekten bu cesaret nerden geliyor? Seni tanıyorum onları bulursun. Ama sakın bu işe bulaşma. Seni de kaybedemem! " derken sesi sitem ve üzüntünün harmanlaması gibiydi. Cevap vermedim. Uzun süre sustuk. Fırtına öncesi sessizlik gibiydi bu. Zaman atıkça yorgunluk baş göstermişti. Sude'ye baktığımbaktığımda uyuyordu. Sandaylede uyuya kalmıştı. Onu yatağına yatırdım ve ben tekrar sandalyeye geçip onu izlemeye başladım. Uyurken sinirli ve üzgün değildi her şeyden bir haber bir çocuk gibin uyuyordu. Sandaylede otururken hiç bir düşünce beni ele geçirememişti. Kafam bir boşluktaydı. Hiçbir şey yoktu. Böylesi daha iyiydi. Çok daha iyi. Kendimi uykunun ellerine yaşça teslim ettim ve uykuya sıkıca sarıldım.
Bu bölüm aslında daha farklı olacaktı ve daha erken gelecekti. Ama içime sinmedi ve sildim tekrardan yazdım. Baya uğraştım yani :) Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar dilerim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHİPSİZ KALPLER
RandomHer insan ağlayacağı bir omuz, tutacağı bir el haketmez mi? Hayallere kavuşmak, geciktiği için kızmak istersin. Hayaller gerçek olsa kim ne kaybederdi ki? Sevginin de dozu vardır ama. Çok olursa sonunda kaybın büyük olur.