Defne Kuşcu

165 27 82
                                    

Selaaaam ben geldim ilk hikayem ile sizlerleyim bence çok beğeneceksiniz o zaman Defne'nin ağzından dinleyelim bakalım neler oluyor.......

Merhaba, ben Defne Kuşçu.

Her sabah erkenden kalkmak zorunda olmak beni gerçekten yoruyor. Keşke işe biraz daha geç saatlerde gitme şansım olsa. Mağazada satış sorumlusu olarak çalışıyorum ve müşterilere ürünlerimizi tanıtarak onların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyorum. Aynı zamanda stok takibi, sipariş yönetimi ve müşteri memnuniyeti gibi görevleri de üstleniyorum.

Her gün aynı senaryo: İki saat boyunca elbise bakan, bütün elbiseleri önüne yığan, ama hiçbirini denemeden çıkan ve en klişesi olarak mağazada iade olmamasına rağmen iade edeceğini direten müşteriler. Eğer biraz daha uzun süre yatakta kalmaya devam edersem, Fuat abi beni azarlayacak gibi hissediyorum.

Adamla aramızda gergin bir ilişki var. Her şeyi beğenmeyen, huysuz biri. Ben ona kısaca 'Huysuz Domuz' diyorum. Oysa belki de bu huysuzluk, içindeki derin bir hassasiyetin yansımasıdır. Belki de onun kalbinde kırılgan bir çocuk saklıdır. Kim bilir? Ancak benim için o hala 'Huysuz Domuz'.

Uykulu gözlerimle yataktan kalktım ve banyoya yönelerek yüzümü yıkadım. Serin su, uykusuzluğumu bir nebze hafifletti. Mutfakta kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdim, ancak yumurtanın bittiğini fark ettim. Hemen aşağıdaki bakkalın oğlu Memo'ya seslendim. Memo, Hasan amcanın oğlu, mahallemizin neşe kaynağıdır. Her zaman gülümseyen yüzü ve komik esprileriyle kendini sevdirir. Onunla sohbet etmek, güne enerji katmanın en güzel yollarından biridir.

Ben:Memoo!

Memo: Efendim Defne sultan.

Ben: Kes yalakalığı da bana 3 yumurta getirsene.

Memo: 2 kat çıkıcam o kadar bahşişimi alırım.

Ben: Ben yumurtanın parasını zor buluyorum oğlum ama söz bir gün param olursa bir yemek ısmarlarım.

Memo:Ruhun fakir Defne sultan senin paran olsa beni mi hatırlayacaksın sanki.

Ben: Hadi zırvalığı kes de yumurtayı getir
kahvaltı yapıcam sonra işe geç kalırsam bu sefer kesin atılırım.

Memo, kafasını onaylayarak salladı ve bakkala girdi. Ben hızla çay demlemek için suyu koydum. Beş dakika sonra kapı çaldı ve büyük ihtimalle Memo'ydu. Kapıyı açtım ve tabii ki Memo'ydu.

Memo(nefes nefese): Hiç açmasaydın ya yaşlandık burda.

Ben(gülerek): Işınlanmayı daha bulamadılar memo hem acelen ne bekle az. Her neyse ver artık yumurtaları. Bu aceleye bakılırsa o kız ile buluşmaya mı gidicen.

Memo(dalga geçerek): Nerden bildin ama tutma beni kız kaçıyor(!)

Ben(dalga geçerek): Hadi bakalım iyi kız tavlamalar.

Memo(sırıtarak): Sağol,dedi ve aşağıya indi.

Bende hızlıca kahvaltımı yaptım ve arabanın anahtarını aldım aşağıya indim.

Hasan abi ye ve eşi Esma ablaya selam verdikten sonra arabama bindim ve mağazaya geldim.


Sizce nasıldı ilk kısmı biraz sıkıcı ama baya iyi gidicek emin olun 2. Bölüm yarın gelicek.💖

Çocukluğum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin