Sürekli Dibimdeydi 🤍

19 10 11
                                    

Ben geldim.

Daha fazla betimlemeye yer vermemi istediğiniz için betimlemeye ağırlık vermeye çalıştım inşallah beğenirsiniz.

İyi okumalar.💗✨

Defne'nin ağzından:

Arkamdan gelmemesi beni rahatlatmıştı.

Arkamdan bir adam bana doğru yaklaşınca önce o sandım ama Ayaz Bey'in adamı olduğunu ve mağazaya kadar götürmeyi rica etti. Bende param olmadığıdan dolayı taksiyle gidemeyeceğime göre kabul etmek zorunda kaldım.

Mağazaya sonunda gelmiştim gelmesine ama geç kalmıştım. İş başı saat 08.00'di, saat 08.25 di. Fuat abiye ne diyeceğim diye düşünürken içeriye girdim.

Fuat abi beni görünce yanıma geldi ve eşyalarımı hiç bırakmamam gerektiğini çünkü işten kovulduğumu söyledi.

Zaten adamı dün iyice sinir etmiştim üstüne kimseye bir şey demeden iş saatim içinde çekip gitmiştim adam haklıydı kovmakta. Fuat abi odasına gelememi istedi bende ikiletmeden gittim.

Fuat abi: Eğer sorarsa Ayaz Bey'e kendi isteğinle çıktığını söyleyeceksin.

Elime son maaşımı verdi ve odadan çıkmamı söyledi. Ben ne yapacaktım? Nerede iş bulabilirdimki, bu benim son şansım gibi bir şey di. Aylin ve Zülale durumu söylemek için yanlarına gittim. Olayı anlatınca epey şaşırdılar ve üzüldüler.

Aylin: Ya kızım naptın ya niye geç kaldın dökül bakalım.

Zülal: Yine ne yaptın acaba.
(Zülal Türkiye de uzun süre kaldığı için Türkçe de konuşabiliyor.)

Ben: Uzun hikaye akşam bende buluşalım ama ondan önce kapıyı halletmem lazım bunu da sorucaksınız farkındayım hepsini teker teker anlayacağım.Kızlarla sarıldıktan sonra iş arkadaşlarıma da "hoşçakalın" dedikten sonra eve gittim.

Ben tam bahçeye girecektim ki bahçe kapısının önünde duraksadım çünkü apartmanın kapısının önünde Ayaz vardı artık Ayaz Bey yoktu sonuçta patronum değildi.

Neden geldiğini anlamaya çalışarak yüzüne baktım o ise beni yeni farketmişti.

Ayaz: Ben çilingiri çağırdım bir kaç saate gelir de senin iş saati içerisinde burada ne işin var?

Daha öğrenmemişti sanırım. Hem kapım onu ne ilgilendiriyordu.

Ben: İşten çıktım.

Ayaz şaşırmıştı dayandığı duvardan geri çekilerek bir adım öne geldi. Zaten bahçe kapısıyla apartmanın kapısı arasında pek bir mesafe yoktu.

Ayaz(şaşkınlıkla): Neden çıktın? Daha dün kovarlarsa ne yaparım diye düşünüyordun.

Cevap verme gereksinimde bulunmadığım için bahçedeki sandalyenin birine oturdum.
Bahçemizde küçük masa ve 3-4 tane sandalye vardı apartman sakinleri bazı yaz akşamları çay içerlerdi.

Ayaz yanıma sandalyeyi çekti ve yanıma oturdu. "Anlatacak mısın?" diye ısrarcı olmasına rağmen ben anlatmamakta ısrarcıydım.

Ayaz anlatmayacağımı anlayınca yanımdan kalktı ve biraz uzaklaştı yoksa Fuat abiyi mi arayacaktı? Aman ararsa arasın diye düşünürken, düşündüğüm gibi olmadığını farkettim çünkü bakkala girmişti. Hava çok sıcak olduğundan yanmış olucakki elinde iki tane limonlu soda ile geldi. Birini bana uzattı önce almamak için biraz yan dönsemde ısrarcı olmuştu. Sıcaktan bayılacaktım o yüzden kabul ettim sonra önümü döndüm ve teşekkür ettim. Bu adamın işi yok muydu hani dün diyordu mağazada ufak bir işim var diye.

Ben: Sizin mağazada işiniz yok muydu? Siz onu halledin ben çilingiri beklerim. Hem zaten sizene benim kapımdan.

Ayaz ufaktan gülüyordu, sanki
farketmiyordum.

Ayaz: Seninleydi işim. Çilingiri hallettikten sonra gelecektim ama sen işten çıkmışsın o hâlde benim de işim kalmadı mağazada.

Bu adamda hiç uslanma arlanma yoktu.Benimle ne işi olacaksa.

Ben(imalı bir şekilde): Pardon benimle ne işiniz vardı acaba.

Ayaz: Mağazamızda artık çalışanımız olmadığınız için mağazamızın dışına bilgi çıkaramıyoruz.

Çokta umrumdaydı sanki omuz silktim ve yana dönüp biraz telefonda vakit geçirmeye başladım. 1-1.30 saat sonra çilingir gelmişti. Anlamıyorum nereden geliyordu ki bu kadar uzun sürdü. Ayaz çilingirin yanına giderek durumu anlattı bende ayağa kalktım ve yanlarına gittim. Çilingir ve Ayaz yukarıya çıktıları için bende peşlerinden çıktım. Çilingirin işi 10-15 dk civarı sürdü.

Hep birlikte aşağı indik ve Ayaz tam cebinden para çıkarıp vericekken engelledim çünkü benim evimdi ben öderdim parasını.

Ben: Ben ödeyeceğim.

Ayaz beni duymuyormuş gibi elimdeki parayı arkaya ittirdi ve adama parasını verdikten sonra adama teşekkür etti ardından bana döndü.

Ayaz: Ne yapmaya çalışıyorsun? Bugün sende bir şeyler var ama çözeceğiz bakalım.

Ben: Hiç de bir şeyim yok.

Dedikten sonra yukarıya hızlı adımlarla çıktım tam kapının önüne merdivenlere baktığımda Ayazın da geldiğini farkettim. Hemen kapıyı bir hışımla kapattım.

Ne yani sürekli süreklide dibime olamazdı.

Sizce nasıl bir bölümdü yorumlarını bekliyorum benim için çok değerli hepsi. 💫

Bakalım Defneyi bundan sonra neler bekliyor.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. 👋🏻💕

Çocukluğum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin