Selaamm.
Bölümü okuyup yorum yaparsanız çok mutlu olurum.
İyi okumalar.
Utançtan bir şey söyleyememiştim sadece gülümseyerek önünden yürümeye başladım.
Deniz kenarında bir balıkçıya gelmiştik. Çok tatlı bir yerdi ama dükkan değildi deniz kenarında bir yerdi. Adam tabure masa koymuş, kendide balıkları pişiyordu. Biz bir masaya geçtik ve iki tane balık ekmek söyledik.
Balık ekmeklerimiz gelene kadar Ayaz sadece benim gözlerime baktı. Ekmeklerimiz gelince gözlerini gözlerimden ayırmış yemeğini yemeye başlamıştı ama yine de arada bana bakıyordu. Ekmeklerimizi yedikten sonra Ayaz parasını ödedi. O sırada aklıma bugün Aylin gilin geleceği gelmişti ama tamamen aklımdan çıkmıştı o yüzden Ayline evde olmadığımı eve geçince ona yazacağımı mesaj olarak yazdım ve telefonu bıraktım.
Saat çok geç olmuştu o yüzden eve gitme kararı aldık. Benim evimin önüne geldiğimizde Ayaz apartmana girmek için hamle yapınca onu durdurdum.
Ben: Evli evine köylü köyüne!
Ayaz şaşırmış olacakki bana "yok artık" der gibi bakıyordu. Aramızdaki mesafeyi kapatarak gözlerimin içine baktı.
Ayaz: Ne yani sevgilimin yanında kalamayacak mıyım?
Ben hayır der gibi kafamı salladım. Çok mızıkçıydı asla kabul etmiyordu hiçbir şeyi. Sonunda kabul etmişti ama bir şartla, benim eve çıktığımdan emin olmak için kapıda bekleyeceğini ve balkondan çıkıp gözükmem gerektiğini söyledi ben de kabul ettikten sonra yukarıya çıktım. Balkondan el salladım ve öpücük yolladım. Ayaz çocuk gibi sevinmişti. Alt tarafı öpücük yollamıştım.Sonunda göndermeyi başarmıştım. Yani ben genç ve bekar bir kızdım gören olsa ne derdi.
Ayline bugün yaşadıklarımın hepsinin raporunu yazdıktan sonra fazla oyalanmadan yatağıma geçtim ve uyudum.
Sabah saatin 6'sında evden gelen sesler yüzünden gözlerimi açtım. Önce Ayaz gelmiştir diye düşündüm ama anahtarın onda olmadığı aklıma gelince korkarak yatağımdan kalktım ve oturma odasına gittim. Oturma odasına girer girmez koltukta oturmuş bir adam görünce tam bağıracakken biri ağzımı sıkıca kapattı.
Ayaz'ın ağzından:
Sabah kalkar kalkmaz Defneyi aramayı düşünsemde uyuyordur diye düşünerek vazgeçtim. Saat 5.45'di o yüzden kalktım elimi yüzümü yıkadım ve kahvaltı yapmak için mutfağa girdim. Sonradan Defneyle birlikte kahvaltı yaparız diyerekten evden çıktım. Defneye gitmeden önce yiyecek bir şeyler aldım. Defne'nin kapısının önüne geldiğimde daha perdelerin açık olmadığını farkettim. Arabadan indim ve yukarıya çıkmaya başladım.
Yukarıya çıktığımda kapının açık olduğunu farkettim ve belimde ki silahı çıkardım,
temkinli bir şekilde içeriye girdim gördüğüm şeyle elimdeki, kahvaltıya yeriz diye aldığım, poşeti yere düşürdüm. Defne kanlar içinde yerde yatıyordu.Bunu kim veya kimler yapmış olabilirdi. Defne'nin bildiğim kadarıyla bir düşmanı veya anlaşamadığı birinin olduğunu bilmiyordum. Etrafı birileri var mı diye inceledikten sonra silahı belime koydum. Hemen yanına giderek yarasına baktım ama yarası derindi. Tam kalbinin alt kısmından vurulmuştu. Vakit kaybetmeden ambulans çağırdım. Ambulans gelene kadar bir şeyler desemde gözünü açmıyordu.
Kalbim yerinden sökülüyor gibi hissediyordum. Defne'nin kılına zarar gelse dünyayı yakardım diyordum ama koruyamamıştım onu. Dün gece burada kalsaydım bunların olmasına asla izin vermezdim. Her şey benim yüzümdendi...
Ambulans gelmişti ve Defneyi hastaneye getirmiştik. Defneyi ameliyathaneye götürüyorlardı. Ameliyathanenin kapısına kadar elini bırakmamıştım ama bırakmak zorunda kaldım. Sevdiğim kız vurulurken kim bilir ne kadar acı çekti ama ben onun yanında değildim ona yardım edememiştim.
Ameliyathanenin kapısının yanındaki duvara sırtımı vermiştim ve yere oturmuştum.
O sırada Doruk ve Göktuğ gelmişlerdi beni görünce yanıma geldiler. Onlar yanıma yaklaşınca ayağa kalktım.Doruk: Ayaz ne olmuş bir şey söylediler mi? Kim yapmış olabilir böyle bir şeyi.
Defneyi hastaneye getirirken Göktuğ'yu aramış ve söylemiştim. Onları çağırmamın birincil sebebi bunu yapanı bulmak istememdi. Bunu yapan yanına kâr kalıcak sanıyorsa yanılıyordu.
Ben ise onların yüzüne sadece bakmakla yetinebildim.
Göktuğ: Oğlum! Bir şey söylesene!
Ben bağırarak hastanenin duvarlarını yumruklamaya başladım.
Ben: Hepsi benim yüzümden!
Bir hemşire yanımıza gelip sessiz olmamamız konusunda uyarmıştı yoksa güvenlik çağıracağımı bizi hastaneden çıkartacağını söylememişti ama nasıl sakin olabilirdim içerde sevdiğim kadın canıyla uğraşıyordu.Biraz sakinleştikten sonra Doruk gile döndüm.
Ben: Sabah kahvaltı için Defneye gittim ama gittiğimde yerde baygın ve kanlar içinde yatıyordu.
Konuşmakta güçlük çekiyordum sanki biri boğazımı sıkıyormuş gibiydi. Doruk bana yaklaşıp sarılınca ben de ona sarıldım.
Doruk(sırtıma vurarak): Ayaz oğlum bırakma kendini Defneyi tanımıyorum bir kere gördüm ama senin anlattığına göre çok güçlü bir kız. Sen onu anlatırken ben, senin gözlerindeki o ışığı gördüm oğlum.
Eğer Defneye bir şey olursa gözlerimde gördüğü o ışık karanlığa hapsolacaktı.
Göktuğ elindeki suyu bana uzattı ama ben Defne gözünü açana kadar hiç bir şey ne yiyecektim ne de içecektim. Göktuğ içini çekerek suyu geriye çekti.Ben: Sizden tek isteğim bunu yapan o şerefsizi bulun bana getirin ama asla öldürmeyin çünkü ona ölümü ben tattıracağım.
Doruk 'tamam' diyerek Göktuğ ile birlikte çıktılar.
Bunu yapanı bulup ona bunu yapmanın cezasını çok ağır ödetecektim. Cezası ölümden başka bir şey olamazdı. O sırada içeriden hemşire çıktı hemşirenin önünü keserek nasıl diye sorsam da cevap alamamıştım. Uzaktan Aylin ve Zülal'in koşarak geldiğini farkettim. Onlar beni görmüş olacakki hemen yanıma geldiler. Nasıl olduğunu sormuşlardı ama ben de bilmiyordum.
Aylin(bağırarak ve sinirli sesiyle): En son dün gece mesajlaştık normalde dün Defneye gidecektik ama sizin geldiğinizi ve sizinle dışarıda olduğunu sonra da sizinle yaşadıklarınızı anlattı. Bu kızın kimseyle bir alıp veremediği yok. Kim yaptı bunu peki?
Aylin benden şüpheleniyordu. Ona bir şey diyemiyordum çünkü haklıydı kim olsa aynısını düşünürdü.
Sizce Defneye bunu yapan kim?
Ayaz bir sonraki bölümde bütün gerçekleri öğrenebilecek mi?
Hepsi birbirinden güzel ve değerli yorumlarınızı tek tek okuyup cevap vermeye çalışıyorum. Yorumlarınız benim için çok önemli yorum yaparsanız çok mutlu olurum.💗✨
Bu günlük bu kadar görüşürüz sizleri çoooook seviyorum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluğum
FantasyDaha çoçuktum hatırlamıyordum bile ama hayat bizi ayırmıştı ondan yıllar sonra birbirimizi bulmuştuk ama ben onu tanımıyorum bile o bana bir yabancıydı.