Hepinize günaydın okurlarım.
Bölüm diğerlerine göre uzun olmuş olabilir.
İyi okumalar.
Ben: Alo kimsiniz bu saatte neden beni arıyorsunuz?
X: Ben sana bana gidelim demiştim.
Şaka gibiydi arayan Ayaz Bey'di nerden bulmuştu ki numaramı. Benimkide soruydu istese bütün hayatımı öğrenirdi. Öğrensene ne bomboştu.
Ben(sıkılarak): Gerek yok kendime bir yer buldum.
Dalga geçiyordum sanırım gerçekten, parktaydım.
Ayaz Bey(dalga geçerek): Park güzel seçimmiş.
Ne! Nerden biliyordu.
Ben: Yuhh onu nerden biliyorsunuz.
Ayaz Bey: Az daha orda durursan soğuktan ölüceksin arkanda arabadayım gel hadi.
Kafamı arkama döndüğümde bana eliyle gel işareti yapmıştı ben daha fazla sinirlenmemek için telefonu yüzüne kapattım ve önüme döndüm.
Yeniden arkamı döndüm bağırarak
" Derhal buradan gidin yoksa polisi arayacağım".Dememe rağmen beni dinlemeyip yanıma gelmişti.
Ayaz Bey: Hadi gidiyoruz itiraz yok.
Ben: İstemiyorum.
Ayaz'ın ağzından:
Hala itiraz ediyordu gelememek için.
O taksiye atlayıp gidince onu takip ettim güvende mi diye başına her şey gelebilirdi.
Numarasını da güvenlikten almıştım.
Ben: Geliyor musun? Gelmiyor musun?
Defne(kararlılıkla): Gelmiyorum.
Sabrımı taşırmıştı.
Bir hamlede kucağıma aldım ve arabaya doğru yürümeye başladım. Defne çırpınıyordu.
Defne(bağırarak): Beni bırakır mısınız?
Ben: Öyle bir şey yapmayacağım.
Defne(bağırarak): İmdattt! Yardım edin.
Manyaktı, bu gerçekten delirmişti.
Ben: Deli misin kızım sen.
Defne: Deliyim var mı?
Hâlâ inmek için çırpınıyordu ama çok zordu.
Defne'nin ağzından:
Manyak bu adam zorla beni kucağına almıştı ve indir dememe rağmen arabaya götürüyordu.
Ben(bağırarak): İndirin beni artık.
Ayaz Bey(rahat rahat): Arabaya geldik bile.
Beni arabaya oturtu ve kapıyı
kitledi. Denememe rağmen kapı açılmıyordu.Ben: Açın şu kapıyı inicem.
Bu adam niye bu kadar gıcıktı.
Ayaz Bey: Merak etme çok uzak değil evim.
Kafayı yemiş manyaktı bu ben ne soruyorum bu ne diyordu.
Çok fazla ısrarcı olsam da kapıyı açmamıştı. Yorgunluktan bitkin düşüp uyuya kalmıştım.
Ayaz'ın ağzından:En sonunda susmuştu.
Susması bir garibime gelmişti yanıma dönüp baktığımda uyuduğunu farkettim. Uyuduğu için sesi gelmiyordu yoksa gidene kadar "Aç kapıyı inicem" diye bağırıp durucaktı.
Evin önüne geldiğimiz de aşağı indim ve Defne'nin kapısını açtım. Uyanmasın diye sessizce kucağıma aldım ve kapıyı ayağımla kapattım.
Kapının önüne geldiğimizde kapıyı yavaşça tıklattım fazla geçmeden Gülay abla kapıyı açmıştı.
Gülay abla evin işlerini yapıyordu kendisini ablam gibi severdim.
Gülay abla(şaşkınlıkla): Ayaz oğlum bu kız kim.
Ben: Anlatıcam Gülay abla ondan önce misafir odasının kapısını açar mısın? Malum elim dolu.
Gülay abla önümden yürüdü ve misafir odasının kapısını geldiğimizde kapıyı açtı ve odadan çıktı.
Defneyi yatağa yatırdım üstünüde örttükten sonra odadan çıktım.
Aşağı indiğimde Gülay abla beni bekliyordu büyük ihtimalle ne olduğunu anlattıracaktı.
Ben: Bugün gittiğim mağaza vardıya yeni
aldığım.Gülay abla kafasıyla onayladı.
Ben: Mağazada bir çalışan. Adı Defne. Kapıda kaldı bende buraya getirdim. Arabada da uyuya kaldı.
Gülay abla: Tamam.Hadi saat geç oldu sen de yat ben sabah kahvaltınızı hazırlarım.
Ben "tamam" dedikten sonra yukarıya çıktım.
_Sabah saat 7.30_
Defne'nin ağzından:
Güneş ışınlarının odaya vurmasıyla ben de uyanmıştım. Saate baktığımda saat 7.30 du geç kalmıştım hazırlanıp çıkmam çok uzun sürücekti.
Ondan önce bir sorunumuz vardı ben nerdeydim.
Avazım çıktığı kadar bağırmaya başlamıştım.
Birden odanın kapısı açıldı içeriye giren Ayaz Bey'di.
Sinirime yenik düşüp ayağa kalktım ve üstüne yürüdüm.
Ben: Ne yaptığınızı sanıyorsunuz ben neredeyim ve ikincisi işe geç kaldım hiç bir şeyim yok.
Ayaz Bey tırsmış olucakki bir adım geriye gitti.
Ayaz Bey: Unutmuş olamazsın dimi ben dün sana gelmiştim hatta kapıda kaldık çilingir çağırdık ama burda olmadığı için gelmedi, saat geç olduğu içinde başka çilingir gelmez dedik ve sen beni oyuna getirip kaçmıştın. Hatırladın umarım.
Ben: Uff hatırladım hatırlamaz olsaydım.
Üstüne daha fazla giderek işaret parmağımla onu gösterdim.
Ben: Bunların sebebi sizsiniz. Kapıda kaldım sizin yüzünüzden ve işe geç kaldım yine sizin yüzünüzden.
Çantamı arıyordum.
Ayaz Bey: Ne arıyorsun yardımcı olabilirim.
Ben: Sizin yardımınıza ihtiyacım yok.
Çanta komidinin üstündeymiş nasıl farketmemişim iyice salaklaşmıştım.
Çantamı aldım tam çıkarken arkamı döndüm.
Ben: Ben gidiyorum bir daha peşimden gelicek olursanız sonu kötü olur.
Ayaz Bey: Kahvaltımızı yapsaydık bari ben bırakırdım.
Ben onu dinlemeden çıktım.
Ayaz'ın ağzından:
Daha fazla üstüne gitmek istemediğimden kendi gitmesine karışmadım.
Bölüm sizce nasıldı?
Sizce Defne bu sefer kovulacak mı işten ?
Oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın sizleri seviyorum görüşürüz. 💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluğum
FantasyDaha çoçuktum hatırlamıyordum bile ama hayat bizi ayırmıştı ondan yıllar sonra birbirimizi bulmuştuk ama ben onu tanımıyorum bile o bana bir yabancıydı.