Çocukluğum

Acı Gerçekler 🖤

Selammm.

Yeni bölümle sizlerleyim. Bu bölüm birazcık karışık olabilir hem biraz da uzun. Sizi daha fazla tutmayayım.
Yorum ve oy yapmayı unutmayın.

İyi okumalar💗✨

Göktuğ ile aşağıya indik. Göktuğ'un diyeceği şeyi daha da merak etmiştim. O kadar önemli bir şey ne olabilirdiki. Göktuğ elini kirli sakalına götürerek anlatmaya başladı.

Göktuğ: Ahi varya.

Ahi ne alakaydı şimdi onu anlayamamıştım. Kafamı salladım ve dinlemeye devam ettim.

Göktuğ(yutkunarak): Defne...

Göktuğ'un anlatımından hiç bir şey anlamıyordum. Sürekli cümleyi kesip duruyordu. Hem Ahi ile Defne'nin ne işi olabilirdi.

Ben(sinirlenerek): Oğlum ne olmuş anlatsana.

Göktuğ: Defne, Ahi şerefsizinin kızıymış.
Ahi'nin gerçek ismi Esat Kuşçu.

Kulaklarım doğru mu duymuştu. Nasıl böyle bir şey olabilirdi. Aklım başımdan gitmiş gibiydi. Sinirime yenik düşüp elimi duvara sertçe vurmuştum.

Göktuğ: Abi sen Defneyi araştır dedin diye.

Göktuğ'yu dinlemeden yukarıya çıktım. Defne'nin odasına geldiğimde önce girmemek için geri döndüm ama sonra içeriye girdim.

Defne'nin ağzından:

Ayaz çıktıktan sonra kızlar gelmişlerdi. Onlarla da kısacık özlem giderince doktor benim dinlenmem gerektiğini söyleyip onları çıkarmıştı ama benim zerre uykum yoktu.

İstemsizce Ayazı özlemiştim. Ben ilk defa böyle duygular hissediyordum, bı duygu aşk mıydı? Kalbimi yerinden söken bu duygularda kaybolmuş, yolunu bulamıyordum.

Ayaz şimdiye kadar gelmemişti acaba bir şey mi oldu diye düşünürken kapıdan içeriye girdi. Tam bir şey diyecekken moralinin düşük olduğunu farkettim. Bana karşı sanki bir soğukluğu vardı onu anlayabilmiştim ama ne için soğuk davrandığını anlamış değildim.

Ben: Ayaz.

Ayaz tepki bile vermiyordu. Eğer şaka felan yapıyorsa görürdü o zaman. Bana daha fazla yaklaştı ve sandalyeyi çekti yatağın yanına oturdu.

Ben: Ayaz bir şey söyleyecek misin?

Ayaz: Sana sadece bir soru soracağım.

Korkmaya başlamıştım bir anda ne olmuş olabilirdi.Kafamı olumlu bir şekilde salladım.

Ayaz: Babanın ismi ne?

Bu muydu? Yani daha zor bir soru bekledim.

Ben: Dalga mı geçiyorsun? Hayır yani babamın ismi ne alaka. Sen, bana söylesene sana noldu.

Ayaz(ciddi bir şekilde): Babanın adı ne?

Ben: Esat. Esat Kuşçu

Ayaz sanki bu ismi duymayı beklemiyormuş gibi bir havası vardı. Anlam veremiyordum. Bir anda ne demişmiş olabilirdi. Babamı neden sormuştu. Neler olduğunu biri bana anlatacak mıydı?

Hiç beklemediğim anda Ayaz odadan çıktı. Sinirli gözüküyordu. Çıkarken kapıyı çok sert kapatmıştı. Bu sinirinin arkasından çok büyük bir şey vardı.Arkasından kalkmak için kolumda ki serumları çıkardım ve hızlıca ayağa kalktım.

Hızlıca kalkmaktan olacakki başım dönmüş hastane yatağının yanına tutunmuştum.
Hastane odasından çıktım çıkmasına ama başım dönmüş kapıya tutunmak zorunda kalmıştım.