Sabah olmuştu, güneşin yüzüme vurmasıyla mis gibi bir sabaha uyandım. Aşağıdan patatesli börek kokusu yükseliyordu, harika!
Hemen yataktan fırlayıp elimi yüzümü yıkadım ve mutfağa koştum.
"Annemmm patatesli börek mi yaptın! Allah'ım" hemen fırının önüne gittim ve ağzımın suları aktı. "Kızıma yaptım, dershaneye giderken Alaz hocana da götür dün hep bizimle ilgilendi adamcağız." gülümsedim "Tabiki götürürüm annecim."
Kahvaltımızı yaparken babam "Kızım sen dershanene gidiceksin değil mi?" baktım birden babama "evet babacım tabiki gidicem niye ki?"
"Polise gideceğiz ilk ordan seni bırakırız "
Ay doğru unutmuştum kaçırıldığımı allahım "ay babaa unutmuşum kaçırıldığımı haahah"
Babam bana tip tip bakarak "kızım gülme şakası mı olur böyle şeylerin yaramaz senii"
Gülümsedim. Kahvaltımızı ettik giyindik karakola geldik.
Polis Ekin bey beni sorguya aldı ve herşeyi teker teker sordu, yaşadığım herşeyi anlattım ve araştırmalara başladılar.
Emir'ide çağıracaklardı sorguya onlara numarasını verdim ve gerisini halledeceklerini söylediler.
"Kızım nasıl geçti sorgu herşeyi anlattın değil mi bak ayrıntısız?"
"Evet babacım anlattım gidebiliriz"
İşlemleri halledip karakoldan çıktık. "Kızım bu böreği al hocana verirsin hadi allah zihin açıklığı versin yavruma"
"Tamam annecim hadi öpüyorum sizi bugün baya ders çalışmam lazım akşama geç gelirim" annemle babam el sallayıp öptüler ve dershaneye girdim.
Hemen Alaz hocanın odasına çıktım kapıyı tıktıkladım "girebilir miyim hocam?"
-Buyrun
Kapıyı açtım ve Alaz hoca beni karşısında görünce hemen ayağa kalktı ve yanıma koştu. Kapıyı kapatıp kitledim.
Sımsıkı sarıldık kokusunu içime çektim. Boynunu öptüm o sımsıcacık tatlı boynunu...
"Asya'm nasıl özlemişim seni" belimden tutup kucağına aldı ve koltuğa oturdu "bende çok özledim bebeğim"
Elleri kalçama doğru yol almıştı bense kollarımı boynuna sarmıştım. "Asya çok dikkat çekmeyelim odaya girerken kimse yoktu değil mi?"
"Yoktu yok, evet çekmeyelim bugün burda olmaz artık güzelce seninle bir birliktelik yaşamak istiyorum " kalçama bir şaplak attı "Yaramazz"
"Ah acıdı yavaş olsana" alaz hoca gülümsedi "yavaş mı? Yavaş bize işlemez güzelim"
Sırıttım kucağından aniden kalkıp "ee hadi evine gitmiyormuyuz ? Kendimi zorla davet ettiriyorumm aa" ala hoca kahkaha attı "sen garaja in kimseye görünmeden al arabamın anahtarını arkaya bin eğil okey mi"
"Tamamm"
Anahtarı aldıktan sonra kapıyı yavaşça açıp kimseye görünmeden aşağıya inmeye başladım "Aa asya nereye?" Gelen sesle irkildim ve arkamı döndüm "ay irem senmiydin" irem ellerini bağım yapıp "evet bendim canım daha yeni gelmedin mi nereye?"
Birşeyler uydurmam lazımdı "ya işim çıktı eve gitmem gerekiyor o yüzden neyse sana iyi dersler" irem başını sallayıp "sağol sağol görüşmek üzere "
Hemen oradan ayrıldım ve yangın merdivenine koştum ordan inicektim arkama dikkatlice baka baka gittim İrem takip edebilirdi. İrem Emir'i seviyordu Emir'in beni sevdiğini anlamıştı ve bana düşman kesilmişti.
