Sabah kalktığımda her yerim ağrıyordu, Tugay'ı uyandırmadan yavaşça kalktım kalktığım an kolumda el hissettim Tugay kolumu çekip göğsüne çekti ve sımsıkı sarmalamaya başladı."Gitme uyuyalım biraz daha" güldüm "Ya sen uyu benim uykum yokk"
"Senin kokunu soluyamadan uyuyamıyorum güzelim"Kahkaha attım "Daha ilk defa benimle yattın şapşal" uykulu uykulu sesiyle güldü "Banane gitme"
Yüz yüze dönmüştük ellerimle yanağını okşuyordum, birden aklıma Alaz geldi. Evet onu unutmak zordu sevmiştim. 2 Senemi ona vermiştim, vücutlarımız birleşmişti birlikte olmuştuk. O benim ilkimdi ama şerefsizin tekiydi fakat anlamadığım Nejat ile birliklerse Nejat beni kaçırdığında neden beni kurtarmak için seferber olmuştu? kafamda çok sorular vardı.
Tugay'a "tugay birşey sorucam" elini belime koydu ve biraz daha kendine çekti nefesini boynuma bırakarak "Sor güzelim" dedi.
"Alaz ve Nejat birlik demiştin ya" gözlerime odaklanmıştı gülümseyerek beni izliyordu odağım bozuluyordu bi tane omzuna vurdum "Ya dinlee" dudağımdan öpüp "Çok güzelsin, tamam tamam devam et"
"Alaz ve Nejat birlikse nejat beni kaçırdığında alaz neden benim için seferber olmuştu? ailemin yanına gitmişti ful beni aramışlardı hatta kurtulduğumda alaz rahat bir nefes almıştı e istedikleri ben değilmiydim zaten?"
Tugay önce o karizma sesiyle nefesini verdi, boğazını temizledi elleri saçlarımda dolaşmaya başladı "Asya çok safsın, iyi niyetle söylüyorum kalbin çok temiz. Hepsi oyundan ibaret dikkat çekmemek için tabiki, sana bir kez güven vermek için yapılmış bir oyun bu. Belki nejatın ayrı bi planı vardı o yüzden kaçırdı"
Bir an düşündüm evet "Annemle ilgili bir şeyler söyledi eski münasebet felan" tugay birden kaşlarını çattı "Ne münasebeti?" omuz silktim "Of bilmiyorum kafam karışık her biri ayrı bir şey diyor neyse öğreniriz herşeyi"
Tugay sıcak dudaklarını dudaklarıma değdirdi, ilk nazikçe öpmeye başladı daha sonra öpmesi sertleşti.
Tam kucağına çıktım, öpüşmemiz ilerliyordu ki silah sesleriyle yerimizden sıçradık.
"Tugay ne oluyo! yine buldular kesin bizi off" Tugay üstüne bi tişört geçirdi bende hemen sabahlığımı üstüme giydim "Asya'm sakin ol, eğil çabuk sesini çıkarma."
Camın yan tarafından alta eğildik. Silah sesleri çoğalmıştı ve çok kan dökülmüştü net.
Birden bire silah sesleri kesildi
"Tugaaayy! korkuyor musun? çıksana ortaya yavru ceylan." Bu Alaz'ın sesiydi... Tugay birden kalktı "Sen sakın gelme" başımı olumlu yönde salladım fakat tabiki gidecektim. Tugay aşağıya indikten sonra hemen peşinden indim.
"Siktir git burdan Alaz, peşimizi bırak!" Alaz kahkaha atmıştı, kapının kenarından onları gizlice izliyordum. "Asya'yı bana vereceksin, o zaman peşini bırakırım." Bu sefer Tugay gülmüştü. "Asya'yı unut Alaz, onu kandırmanıza izin vermeyeceğim." Alaz sırıtıp "Ya bırak işte taş gibi kız, iyi iş yapar güzel para kıyarız bundan, hemde oldukça azgın, libidolu biri. Yatakta tatmıştım biliyorsu-"
Demesine kalmadan Tugay bir yumruk geçirmişti ve yakasına yapışmıştı. "Bir daha Asya hakkında böyle şeyler ağzına alırsan sikerim seni!"
Parmak uçlarımda dinliyordum, birden sendeledim ve düşüyordum ki tutundum, tabi sesi duydular ve bana döndüler. Alaz "Ohoooo sizde yumurtayı pişirmişsiniz sanırım, Asya hiç yakıştıramadım aa gelene geçene verecen mi?"