Dudaklarımı hunharca öpüyordu dudakları. Onu durduramıyordum,aksine kendimde duramıyordum.
Boşta olan ellerimizi birbirimizin ensesine yerleştirdik.
Bir süre sonra nefeslerimiz kesildi,durduk.
Ben ona bakıyordum,o da bana. Nefeslerimiz birbirine karışıyordu.
Bir an ne yaptığımızı fark edip yerimden kalktım ve konuşmaya başladım. "Altay,ben... Ben bir süre görüşmek istemiyorum,özür dilerim." Söylediklerimi bitirdikten sonra evden çıktım.
Cidden bunları ben mi söylemiştim?
Yolun kenarında durdum ve taksi çağırdım. Taksi durunca,hemen bindim ve yolu tarif ettim.
Enfal'e gidecektim.
Enfal ile liseden beri tanışıyorduk. O evlenince beni unutmuştu tabii ama...
Taksinin camına kafamı koydum ve Altay ile az önce yaşadığımız şeyleri düşünmeye başladım.
Tam o sırada taksici bir şarkı açtı.
'Aman aman, yandım amman
Kurşun gibi izler
Son bakıştaki o gözler
Kaldı aklımızda'Abi şu an sırasımı? Kusura bakma ama cidden sorasım geldi.
Kısa bir süre sonra Enfal'lerin evine gelmiştik. Taksiciye ücreti ödeyip indim ve eve doğru yürüdüm. Zili çaldığımda kapıyı Azur'um açtı. "Yaa,Azur'imm." Hemen kucağıma aldım Azur'u. Büyümüşte kapı açıyor teyzesine.
Bu sırada Azur'un peşinde koşturan Enfal geldi. "Kuzum,hoş geldin!" Azur'u kucağımdan indirip Enfal'e sarıldım. "Hoşbuldum,Enfi. Bir şey oldu,sana onu anlatacağım."
Başını salladı ve içeri geçtik. "Kız,dur bir kahve yapayım öyle anlat!" Güldüm. Enfal,mutfağa giderken ben de Azur ile oynamaya başladım.
"Şevgi,bak baba ne aldı!" Dedi elindeki mavi arabayı gösterirken. "Çok güzelmiş Azur. Benim olsun mu?" Başını salladı hemen Azur. "Olçun Şevgi!" Hemen elindeki arabayı bana verdi ve oyun oynamaya başladık.
Bu sırada Enfal gelmişti. Azur'la oynamayı bıraktım ve Enfal ile salondaki masaya oturduk. "Ee,ne oldu?" Ofladım.
"Hani Altay var ya. Anlatmıştım sana. Biz onunla kahve içmeye gittik. Sonra üstüne kahve döküldüğü için onun evine geçtik. Evinde benimle onun fotoğrafı vardı anlamadığım bir şekilde. Ben fotoğrafı yere düşürdüm,o da o yüzden yanıma geldi ama... Pantolonu dışında bir şey yoktu. Sonra da öptü beni, öpüştük işte."
Güldü bana.
"Bir de sonra dedim ki ona: 'Ben bir süre görüşmek istemiyorum,özür dilerim.' Ne kadar salağım ben ya!"
Avuç içimi alnıma vurduğumda gülen Enfal daha çok gülmeye başladı. Gülmesiyle birlikte bende ona sinirli bir şekilde baktım.
"Canını sıkma Sevgi. Tekrar konuşursunuz hiçbir şey olmamış gibi... Ya da bir ilişkiye başlarsınız,"
He he!
Bende inandım ya dediğine.⭐
O günün üstünden tam bir hafta geçmişti ve ben... Nasıldım bilmiyordum!
Altay'ın aslında hayatımda bir yeri yoktu ama nedensizce yokluğunda hiçbir şeyim ben,bir boşluktan ibarettim.
İlk öpücüğümü ona vermemde zaten cabası.
Yemek yapıyordum ve telefonuma gelen mesajla durdum. Ondan mesaj gelmişti,Altay'dan.
altaybayindir:
- Sevgi.-Bir kez konuşabilir miyiz?
- O fotoğrafı da,o öpücüğü de sana söyleyeceğim söz! Lütfen konuşalım ama... Lütfen. Yalvarıyorum sana.
- Sen yokken,boşlukta gibiyim. Neden bilmiyorum!
sevgii.demirr:
- Konuşmak istemiyorum.
- Görüşmekte istemiyorum.
- İş nedeniyle konuşursak konuşalım sadece,ha?
- Ben seninle bir daha konuşabileceğimi sanmıyorum. Neden bilmiyorum! Ama içimden konuşmak isteği gelmiyor Altay.
altaybayindir kişisini engellediniz.
⭐
Sevgi,o engeli kaldır ben arkandayım.
Çok fazla çıkışıyorsunuz Altay'a.
Ne yaptı sanki. Alt tarafı fotoğrafınızı çerçeveletmiş,bir de seni öptü işte. Abartılcak bir şey yok.
Sizi çok seviyorummm, yeni bir bölümde görüşmek üzereee 🤍.