distance, hyunin

italy

Hyunjin

"Nasıl geçti dün?"

"İyi."

"Ne kadar iyi?"

"Çok iyi."

"Nasıl çok iyi? Neden?"

"Hyunjin sessiz olsana, uyumuyor çocuk." Kucağındaki yeji ellerini jeongin'in göğsüne koymuş bir şekilde yatıyordu. Gözleri kapanmış işte. Uyuyor.

"Uyumuş, yatır şuraya sonra çıkalım şu odadan."

Yeji gözlerini aralayınca oflayıp küçük koltuğa oturdum. Dün gece resmen içim içimi yediği için uyuyamamıştım. Bunun üzerine gecenin bir vakti jeongin Instagramdan o çocukla fotoğraf atmıştı. O fotoğraftan sonra zaten gecem bana zehir olmuştu resmen.

Ben adamın çirkin bir şey olacağını düşünmüşken -öyle düşünmek istedim- adam bildiğin afet çıktı. Benden kat be kat yapılı birisiydi. Yani yüz yüze gelsek beni doğduğuma pişman edebilecek birisiydi.

Jeongin de yapılı insanları seviyor demek ki.

"Uyudu." Jeongin'in söylediği şeyle elimi ağzımdan çekip yeji'yi bırakan jeongin'in kolundan tuttuğum gibi odadan çıkarttım. Yeji'nin yanında hesap soramazdım. Sesim yükselebilir.

Odamın önüne geldiğimizde etrafa göz atıp jeongin'i odaya soktum. Odaya girdiğim gibi kapıyı kilitleyip elleri ceplerinde bana gülerek bakan jeongin'e inanamayarak baktım. Ben resmen tüm gece onun yüzünden uyuyamamıştım ve o ise nedenini gayet iyi biliyordu. Bu ise onun hoşuna gittiği için gülüyor muydu gerçekten?

"Deli edeceksin beni." Diyip yatağa oturduğumda masama kalçasını koyup ellerini önünde birleştirdi.

"Benim için deli olman hoşuma gidiyor."

"Senin için delirdiğimi biliyorsun yani." Dediğimde gözlerini kaçırıp arkasını döndü. Masanın üzerindeki makatleri eline aldıktan sonra hemen bırakıp özür diledi.

"Dokunmak yasaktı değil mi?" Diyince kafamı sağa sola sallayıp ayağa kalktım. 

"Senin için öyle bir yasağım yok." Dediğimde yüzünü buruşturdu, etkilenmediğini belli etmeye çalışıyordu ama alttan alttan güldüğünü görebiliyorum ki. Kendini benden saklayabileceğini mi sanıyor?

"Changbin ne yapıyormuş? Hayatında birisi var mı?" Dediğimde anında "hayır." Dedi.

"Arayış içerisinde mi?"

"Bilmem sormadım, belki flörtü falan vardır. Bilmiyorum." Allah Allah. Çattık kardeşim. Ne yapacağım şimdi?

"Neden ayrıldınız onunla?" Elini beline atarak makatlerden odağını çekti. Bana doğru yaklaşıp yatağa otururken "aldatmıştı beni." Dedi.

Gülmesi garip gelmişti. Üzüldüğü için mi gülmeye çalışıyor? Hâlâ üzüyor mu onu bu olan olay?

"Orospu çocuğu." Diyip önüme döndüm. O ise sesli bir şekilde gülmeye başlamıştı. Bu daha çok garibime giderken yüzünü süzdüm.

"Niye gülüyorsun?"

"Komik geldi." Diyip kendini yatağıma bırakınca bende gülümsemeye çalıştım.

"Seni aldatmasına rağmen nasıl tekrar yüz yüze geldin o çocukla? Gerek yoktu böyle bir şeye. Çok mu seviyordun ki? Özledin mi onu?" Dediğimde gülümseyerek kafasını sallayarak onayladı.

Bozulduğumu belli ederek gözlerimi devirdim. "Seviyormuş."

"Özledim gerçekten."

"Tamam. Anlatmasana." Diyip ayağa kalktım. Sinirden olduğunu düşündüğüm bir hareketlilik vardı içimde. Yerimde durmak istemiyorum. Onu sevdiği için sinirliyim evet.