distance, hyunin

2521

OY SINIRI!
✨15✨

Busan,
20 temmuz 2023

Hyunjin

"Anne konuşabilir miyiz?"
Yüz maskesini çıkarırken makyaj aynasından çok kısa bir göz teması kurup kafasını salladı.

Ellerine krem sürdükten sonra arkasını dönerek konuşmam için kafasını salladı.
Ayakta durmak istemediğim için yatağa oturdum.

"Yurtdışına gitmek istiyorum."

"Git." Dedi umursamaz bir tavırla. Bana izin vereceğini biliyordum ama yeji ile gitmemi isteyecek miydi? Bilmiyorum.

"Yeji ile gitmek istiyorum." Dediğimde ellerine masaj yapmayı bırakıp dalga geçer gibi güldü.

"Daha bir yaşında bile değil. Sana güvenemem." Ben senden çok daha iyi bakarım kardeşime. Asıl ben sana guvenmiyorum. Bana guvenmiyormuş. Komik.

"Yapabilirim."

"O bakıcı bozuntusuyla mı gideceksin? Fazla yakınsın, gözümden kaçmıyor hyunjin."

Gülmeyi bırakıp ciddi bir ifadeyle baktı bana. Bu bakışları bazen içimi ürpertiyor. İyi olmadığı beli.

"Bileti alırım, sana buraya izin almak için gelmedim. Haber vermeye geldim."
Kalkmak için yeltendiğim sırada ayağa kalkarak önüme geçti.

"Ne oldu sana? Eskiden bana karşı çıkacak bir cesarete sahip değildin. Kimden alıyorsun bu cesareti? O sümsük baban mı? Yoksa o güzel sevgilin mi?"
Gerizekalı kadın, anlatmış her şeyi anneme.

"Komiklik yapmayın bayan hwang joohyun. Ben hep böyleydim, senin oğlunum bak. Senden almışım bu cesareti.." diyerek ellerimi açtım.

"Acemisin." Diyerek güldü. Ne o? Kendisini çok mu profesyonel zannediyordu bu kadın?

"Öğretsene gizli işleri." Bende onun gibi güldüm. Elimi ağzıma koyup tırnaklarımı yerken yüzünün düşmesini keyifle izledim. Beni aptal mı zannediyordu? Komikmiş.

Küçük bir kahkaha atıp işaret parmağımı yüzüne çıkarttım. "Şu haline bak! Korkuyor musun?" Yüzüne yaklaşıp gözlerimi kıstım.

İşaret parmağımı dudağımın üzerine bastırıp "shhhtt babam duymayacak merak etme-" yüzüme attığı tokatla çenemi oynatıp nefretle yüzüne baktım.

"Babamın duymasını istemiyorsan eğer bana karışmayacaksın yoksa bayan hwang olarak değil de bayan Bae olarak yaşamaya devam edersin."

"Öldürürüm seni hyunjin." Odadan çıkarken duyduğum nefret dolu cümleyle, hatta tehditle kapının kolunu tutarak arkama döndüm.

"Öldür o zaman." Yüzündeki tüm mimikler yer değiştirmişti, yüzündeki nefret yavaş yavaş gitmişti. Yerini şaşkınlık almıştı sonra tebessüm etti zaten.

"Aferin, benim oğlumsun." Diyince kapıyı çarparak odadan çıktım.

Merdivenlerin arkasındaki babam benim yüzümü incelerken birkaç adım atıp yanına yaklaştım.