Yapma Demiştim

20 3 2
                                    

Selam canlarım nasılsınız? Çok uzun bir süredir bölüm beklediğinizi biliyorum fakat yorucu zamanlardan geçiyorum sizleri aksattığımın farkındayım ancak yeni yeni vakit ayırabiliyorum.
Bölümümüz sizlerle!
İyi eğlenceler, iyi okumalar!

27.06.2024

.

.

.

.

.

.

.

"Selen, uyansana be kızım geç kalıcaz yine of Selenn!"

"Deniz ne bağırıyosun ya! Sen niye bu kadar enerjiksin sabahın köründe?"

"Bana laf yetiştireceğine saate bak bi, çabuk kalk giyin!"

Deniz'in cırlamasıyla güne başlamak gerçekten hiç hoş değildi, elimi komodindeki telefonuma atıp saate baktığımda mesai başlangıcına 25 dakika kaldığını gördüm. Hızlıca yorganımı yere fırlatıp ayağa kalktım.

"Ya Deniz şimdi mi söylenir bu? Geç kaldık offff!"

Hakkari'de hava iyice soğumuştu. Askeriye de şehrin dışında olduğundan oralar daha soğuktu mecburen kalın giyindim. Yine ve yine kahvaltı yapamamıştım.

"Çabuk bi taksi ayarla da gidelim, bu soğukta vaktimiz azıcıkken hayatta askeriyeye yürüyemeyiz."

"Ha, şey bizi Alp'ler götürecek."

"Alp mi? Hani şu komşumuz olan Alp?"

Deniz başını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı.

"Canım arkadaşım siz ne ara bu kadar yakın oldunuz ya? Ayrıca ben onlarla gitmek iste..."

Konuşmamı bölen kapı zili oldu. Deniz'e kötü kötü bakıp kapıyı sertçe açtım. Tahmin ettiğim gibi Yaman ve Alp kapıdaydı.

"Ne var ne istiyosunuz yine?"

"Günaydın çaylak yine formundasın maşallah. Hazırsanız çıkalım diyecektik, malum geç kalıyoruz da" saatini gözüme soka soka eliyle gösteriyordu.

"Aaaa Yaman bey kusura bakmayın biz hemen çıkıyoruz dimi Selen!" Deniz ayakkabılarını giymeye başlamıştı bile.

Sinirden köpüre köpüre bende evden çıktım. Alp ve Deniz yine muhabbete başlamıştı. Onlar arka koltuğa geçince yine ve yine mecburen öne geçicektim.

Arabanın ön koltuğuna otururken içimden homurdanarak "Günaydın mı bu şimdi?" dedim. Yaman direksiyon başında gülümseyerek beni süzerken, Alp ve Deniz arka koltukta hararetli bir sohbete dalmışlardı.

"Eee çaylak artık uyanabildin mi?" diye dalga geçercesine sordu.

"Bana çaylak demekten vazgeçer misin Yüzbaşı?" dedim ve gözlerimi devirdim.

"Sen ne zaman erken uyanmayı öğrenirsen, ben de o zaman çaylak demeyi bırakırım," dedi, göz kırparak.

Derin bir nefes alıp arka koltukta kıkırdayan Deniz ve Alp'e baktım. "Siz ikiniz ne ara bu kadar yakınlaştınız?" diye sormaktan kendimi alamadım.

Deniz, gülümseyerek Alp'e bir bakış attı ve ardından bana döndü. "Selen, biraz rahatla, sabahın bu saatinde negatif enerji yayma canım."

Alp de araya girerek, "Deniz haklı. Hem bu soğukta yürüyerek gitmek zorunda kalmadığınıza sevinmelisiniz."

Söz Ver YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin