~Jisung'un Ağzından
Sabah uyandığımda nerede olduğumu anlamamıştım. Biraz zihnimi yoklayınca Minho'nun evinde olduğum aklıma geldi.
Ayağa kalkıp odaya bağlı olan wc ye gittim. Aynadan kendime bakınca sanki 1 haftadır aralıksız ağlayan ve hiç odasından çıkmayan tiplere benzediğimi fark ettim.
Göz altlarım morarmış, saçlarımda çok fazla dağılmıştı. Yüzümü yıkadıktan sonra ellerimle saçıma şekil verip wc den çıktım.
Odadan çıkar çıkmaz. Minho'nun "Jisung uyandın mı?" diye bağıran sesini duydum.
Sesin geldiği tarafa doğru yürürken mutfağa gelmiştim. Minho pankek hazırlıyordu. "Günaydın Jisung. Portakal suyu sıkmama yardım eder misin? Ben pankekleri masaya yerleştireceğim." diyince kafa salladım ve portakalları sıkmaya başladım.
Uyandığımda, ağlamamla ilgili büyük bir tepki vereceğinden korkuyordum. İyi ki böyle birşey yapmamıştı fakat meraklı bakışları hep üzerimdeydi.
Nedense içten ona çok fazla güveniyordum. Ona dün gece yaşadığım her şeyi anlatabilirdim.
Portakal sularını 2 bardağa doldurup masaya koydum ve Minho'nun tam karşısına oturdum.
Tedirginlikle, kahvaltı yapan Minho'ya baktım. Minho bana bakıp "Bugün okula gitmicez ve gün boyu bendesin sakın itiraz etme." dedikten sonra diğer sesine zıt yumuşak bir sesle "Jisung" diyince bakışlarım ona döndü.
"İstediğinde, her şeyi bana anlatabilirsin. İyi sır tutarım ve dertleşme konusunda iyiyim." deyince gülümseyip kafamı olumlu anlamda salladım ve kahvaltımı yapmaya devam ettim.
~1 buçuk saat sonra
Kahvaltımızı yaptıktan sonra Minho'ya temiz hava almam gerektiğini ve herşeyi dışarıda anlatacağımı söyledim. Minho beni onayladıktan sonra bana uygun giyebileceğim giysiler verdi.
Gri tişört, siyah kargo pantolon ve tişörtle aynı renk kot ceket. Minho'nun giyim tarzı gerçekten çok güzeldi. Kendisi ise siyah tişört, yırtık gri kot ve krem rengi yelek giymişti. Mükemmel gözüküyordu.
Şuan evin yakınındaki o parkta oturuyorduk ve Minho yaklaşık 1 saattir sabırla konuşamamı bekliyordu. Minho bana bakıp "Jisung eğer konuşmak istemiyor-" derken direk sözünü kestim.
"Hayır ama nasıl başlayacağımı bilmiyorum" derken bu güne kadar babamın yağtıkları tekrar aklıma gelince gözlerim dolmaya başladı.
"İstediğin yerden başalyabilirsin. Neredeyse seni 1 saattir bekliyorum be 1 saat daha beklemeye varım." diyince asla içimde ki anlamdıramadığım his büyüdü. "T-tamam başlıyorum" diyince Minho ciddileşti ve bende derin bir nefes alıp başladım.
"Benim babam üvey ve annemle birlikte benden nefret ederler çünkü..." dedim ve sustum. Minho merakla "çünkü?" diye sözümü yeniledi. "Çünkü... Yönelimimden dolayı ve anksiyetem başlayınca babam kendimi avındırdığımı düşünüp daha çok şiddet uygulardı..." bunları söylerken kafamı eymil ellerimle oynarken bşr yandan da ağlıyordum.
Bir an gözüm Minho'nun sol eline kaydı. Elini yumruk yapmıştı. Minho'nun yüzüne bakınca sakin olmaya çalışıyormuş gibiydi ama pek de başaramıyordu.
Konuşamaya devam ettim. "Dün sizle, sana giderken annemin yakın arkadaşı beni görmüş ve bunu babama söylemiş." elini mümkünmüş gibi daha çok sıktı. "Eve gidince de 'sen 7 erkekle ne ne bok yiyorsun' diyip daha çok şiddet uygulamaya başladı. Şimdi sen ' neden karşı çıkmıyorsun? ' diye sorarsın. Birkaç kere denedim ama" diyince ağzımdan bir hıçkırık sesi kaçtı.
Artık ellerimle oynamıyordum. Sadece yere bakıp ağlıyordum. "Daha da kötü davrandı. İlk karşı çıkışımda ellerimi bağlayıp saçlarımı kazımıştı." Birkaç saniye durup nefes almaya çalıştım.
"Bir ara birşey almak için odamdan çıktı. O sırada nasıl oldu bilmiyorum ama yine görünmez oldum. Evden kaçışlarım ne annemin ne de babamın umurunda o yüzden hemen evden çıkıp buraya geldim. Zaten devamını da biliyorsun." dedim ve gözyaşlarımı silmeye başladım.
Minho'ya bakınca sakin olmaya çalıştığını gördüm. Bana bakıp "o eve bir daha gitmene asla izin vermem" dedikten sonra kalkıp yanıma oturdu.
"Ve benim bir planım var." dediğinde anlatmaya başladı.
Planımız beni bir şekilde görünmez yapıp, eve çıkıp tüm eşyalarımı toplamaktı. Bu planda ki tek sorun nasıl görünmez olacağımdı. Sorumu Minho'ya sorunca "güçlerimizi kontrol etme biraz öne alabiliriz bence." dedi.
Etrafına bakınıp kimsenin olmadığına emin olunca "görünmez olduğunu ya da buna ihtiyacın varmış gibi düşün." dedi.
Odaklanabilmek için ayağa kalktım ve gözlerimi kapadım. Görünmez olursam nasıl kötü şeylerden kurtulacağımı düşündüm. O sırada Minho "evet Jisungie. Birazcık daha odaklan." kendimi bir görünür bir görünmez hissediyordum.
Beynimi direk görünmez olmaya odaklamıştım. Bir an Minho'nun gülme sesi geldi ve "aferin sana Sungie" dedi.
Bir an kendime baktım. Yaşasın! Görünmez olabilmiştim hemde kendi isteğimle.
Minho bir an elimi turtu ve "bende gelicem." dedi. Elimi tutar tutmaz o da görünmez oldu. Aman Tanrım! Bu muhteşemdi.
Minho parmaklarını parmaklarına geçirdi. "Böyle ellerimizin ayrılma riski yok." dedi.
Şuan utançtan yüzümün kıpkırmızı olduğunu hissediyordum. İyi ki şuan yüzümü görmüyordu.
"Hadi beni evine götür" dediğinde cehennemden farksız olan o eve doğru yürümeye başladık.
~5 dk sonra
Evimin sokağına girmiştik. Birkaç dakika sonra eve varıcaktık. Bu sokakta insanlar birazcık daha fazla olunca konuşamamaya karar verdik.
Evim dublex di. Buraya gelmeden önce konuştuğumuz gibi kapıyı çaldım.
Birkaç saniye bekledikten sonra kapıyı annem açtı. Açınca direk içeri girdik.
Annem "yine o yaramaz çocuklar. Bıktım şunlardan" diyip kapıyı kapattı.
Üst kata çıkıp sessizce odamın kapısını açtım. Minho fısıldayarak. "Buranın havasını hiç beğenmedim. Hadi hemen eşyalarını toplayalım da gidelim." deyince dolabımın yanında ki bavulumu aldım ve gardolabımı açtım.
~30 dakika sonra
Tüm eşyalarımı bavula yerleştirmiştik. Bavulu tuttuğum an bavulda görünmez oldu.
Sadece sakince, ses çıkarmadan çıkıp bu cehennemden ömür boyu kurtulacaktım.
Tam bavulu kaldırdığım anda masamın üstünde ki gece lambasına çarptım. Siktir! Yere düştüğü an bayağı ses çıkmıştı.
İstemsizce çok stres yapmıştım. Ya babam bizi görürse?
Minho'nun bir an telaşla "Jisung sakin ol." diyişini duydum. "Jisung şuan görünmez olduğuna odaklanmazsan-" dediği an kapının açıldığını duydum.
------------------------------------Minho ve Jisung'un tişörtü stray kids'in 6. Yıllarını kutlama amaçlı instaya attıkları videolarda ki kıyafetler merak edenler bakabilirr🎀💌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic Powers -MinSung
FantasyBir gün Minho rüyasında 7 kişi görür fakat pek aldırmaz. Taki onları gerçek hayatta görüp, doğuştan kendi bileğinde olduğu gibi onların bileklerinde de rakamlar görene kadar... (ilk görüşte aşk içerir!)