13. Bölüm

16 4 7
                                    

~Jisung'un Ağzından
-Jisung odasından çıkarken

Minho o kadar sinirliydi ki hemen odamdan çıktım. Tabii sadece odamdan çıkmakla yetindim.

Kapıyı biraz aralık bıraktım. En azından Minho'ya zarar vermeye çalışırsa onu kurtarabilirdim (umarım).

Babam "sonra senle görüşücez Han Jisung!" diye bağırdı. Minho ardından "ilk önce benle görüşüceksin ama" dedi.

Aman Tanrım! Bunu o kadar havalı söylemişti ki bu durumda olmasaydık şuan üstüne atlayabilirdim.

Minho'nun yüzü kapıya doğru dönüktü ama babama baktığı için beni görmüyordu. Zaten görmesi imkansızdı kapı o kadar az aralıktı ki ben bile görmekte zorlanıyordum.

Babam "sen kimsin lan." diyip işaret parmağını doğrultup aşağı yukarı sallamaya başladı. "Seni bir daha Jisung'un etrafında görürsem-" derken bir an kemik kırılma sesi ve çığlık sesleri geldi.

O sırada gözlerimi istemsizce kapatmıştım. Gözlerimi açtığımda- Tanrım! Minho babamın arkasına geçmiş ve parmağıyla kolunu tutuyordu.

Minho babamın parmağını kırmıştı!

Şuan içimdeki yangına su dökülmüş gibi hissediyordum.

Minho dalga geçercesine "eee... Sonra" dedi. Ardından ciddileşip (bunu sesinden anlamıştım) "devamını ben getireyim. Asıl ben, seni bir daha Jisung'un etrafında görürsem bunun daha kötülerini yapmak zorunda kalıcağım." dediğinde bir ağzımdan salya akmadığı kalmıştı. Resmen çocuğa düşmüştüm.

Sanki bu konunun ana karakteri değilmişim gibi üstüne atlamak istiyordum.

O... Muhteşemdi.

Bunları düşünürken Minho babamın parmağını bıraktı. Siktir! Şimdi aşağı inecekti ve beni bahçede bekliyorum sanıyordu.

Hemen bavulu aldım ve nasıl oldu bilmiyorum ama ses çıkarmadan hemen inip kapının yanında sanki onu bekliyormuş gibi durmaya başladım.

Babam bir şeyler söyleyip bağırıyordu. Kavganın bitmediğini düşünüp korkmaya başlarken Minho kapıdan çıktı.

Hemen yanına koşup sarıldım. 2 saniye sonra kollarından tutup telaşla "iyi misin?" diye sordum.

İyi olduğunu zaten görmüştüm ama yine de ağzından duymaya ihtiyacım vardı.

Gülümseyip kafasını sallayınca az önceki sarılmaya göre daha sıkı sarılıp kendi sesimi bile duymakta zorlanacağım şekilde "teşekkür ederim" dedim. Gerçekten o kadar kısık söylemiştim ki Minho'nun duyduğundan emin bile değildim.

"Hadi gidelim buradan" diyince Minho'dan ayrılıp "tamam" dedim ve Minho'nun evine doğru yürümeye başladık.

~Minho'nun Ağzından

Eve giderken yolu biraz uzatmak istemiştik.

Yolda süpermarket görünce "Jisung 2 dakika bekler misin? Hemen bir şey alıp gelicem." diyince şaşırarak "tamam" dedi.

Süpermarkete girip birkaç şişe içki aldıktan sonra Jisung'un yanına gidip "tamam gidebiliriz." dedim.

Eve doğru gitmeye devam ettik. Eve yaklaşınca Jisung'a poşeti işaret edip "hiç içtin mi?" diye sordum. Jisung poşetlere bakıp kafasını olumsuz anlamda sallayınca önüme dönüp "bu ilk olucak." dedim.

Bugün yaşadığımız olaylardan dolayı bunlara ihtiyacımız olucaktı.

Magic Powers -MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin