Kendimi Mutlu Hissetmiştim

915 37 5
                                    

Melih'in Anlatımıyla

Bugün buradaki 1. ayım. Ve ben yine çok heyecanlıydım. Onlarla görüşeceğim için. Aslında alışmıştım. Hatta beraber gülüp eğlenmeye falan başlamıştık. Ama yine de heyecanlanıyordu insan. Gece her zamanki gibi o kabusları görmüştüm ve yaklaşık 2 saat falan uyuyabilmiştim en fazla. Sabah saat 6 gibi banyoya girmiş, sonra da kitap okumaya başlamıştım.

Halâ kitap okumaya devam ederken kapımın çalmasıyla ayağa kalktım ve kapıyı açtım. Atlas abim gelmişti. Beni uyanık görünce gülümsedi ve

"Ahh sonunda evde erken uyanan bir kardeşim var. Çok mutluyuym." dedi ve bana sarılıp saçlarıma bir öpücük kondurduktan sonra

"Kahvaltı yapacağız. Hadi aşağı in. Bende abilerini uyandırıyım."

Atlas abimin bana sarılması, saçımı öpmesi çok hoşuma gitmişti. Kendimi mutlu hissetmiştim.

Ona tamam dedikten sonra hemen aşağı indim ve aşağıdakilere günaydın dedim. Onlarda bana karşılık verdikten sonra diğerlerinin gelmesini beklerken oturduk ve biraz sohbet ettik.

Yaklaşık 10 dakika sonra herkesin gelmesiyle sofraya oturduk. Atlas abim ve Burak abim habire tabağıma bir şeyler koyuyorlardı ama benim midem o kadar büyük olmadığı için daha tabağımın çeyreğini yiyince doyuyordum.

Benim bu kadar az yememe kızsalarda laf etmiyorlardı. Yine midemin bulanmasıyla çatalı bıraktım ve onlara doyduğumu söyledim.

Babam -en azından içimden baba demeliyim di mi ?- kahvaltıdan sonra evin arkasındaki bahçeyi bana gezdiriceğini söylemişti.

Bende tabii ki kabul etmiştim. 1 saatlik bir kahvaltının ardından hep beraber öasayı toplayıp bulaşıkları yıkamıştık.

"Maşallah Melihcim pek hamaratsın." (Efsel)

Efsel yengenin dediği şeyle utanmıştım ve yüzüm hafiften kızarmıştı. Nazlı yenge bunu görünce

"Kız utandırmasana çocuğu."

"Ama utanınca çok tatlı oluyor. Baksana bi şunun suratına. Yicem ben bunu." (Selin)

Onların bu dedikleriyle daha çok utanmıştım.

"Ama olmaz böyle. Ben kabul etmiyorum. Üstüme oynanıyo. Sizi babama söylerim bak."

"Melih sen baba mı dedin ? Ay bayılırım bak şuraya." (Babam)

Babamı arkada görğnce hemen ona döndüm. Diğerleri de oradaydı ve ben yine utançtan kızarmaya başlamıştım.

"Ama hayır ya ilk anne demen lazımdı. Ben seni 9 ay taşıdım. Olmaz böyle."

Annemin trip atar gibi konuşmasıyla hepimiz ona gülmüştük. Biz gülünce o da kendine gülmüştü. O sırada babam yanıma geldi ve bana sarılarak

"İyi ki seni bulduk Melih. Vallahi evimizin neşesi oldun he."

Babam bana sarılınca ben de ona karşılık vermiştim. En sonunda öutfak işleri bitince bütün ailecek arka bançeye gitmiştik. Burası cidden kocamandı. Bir ay boyunca ben burayı nasıl görmemiştim ?

Arka bahçede kocaman bir futbol sahası ve aynı sahanın içinde basketbol potaları da vardı. Sahalar hareket edebildiği için istediğimiz zaman basketbol sahası yapabiliyorduk. Çok güzeldi. Sahaların yanında birkaç bank ve çardak vardı.

O anda arka tarafta gördüğüm köpekle hemen oraya gittim.

"Cesur. Senin burda ne işin var ? Nasıl geldin buraya ?"

Cevap alabilecekmiş gibi ona sorular soruyordum ve bir yandan da kafasını okşuyordum. Ailemdeki herkes o an bana bakıyordu.

Ben Cesur'un kafasını okşamaya devam ederken yanıma Nazlı yengem geldi. Aramızda kalsın ama Nazlı yenge favori yengem.

"Melih bu ne tatlı bir şey böyle. Yerim ama ben bunu."

"Yenge sen neden her şeyi yiyorsun ? Az önce mutfakta da beni yemeye çalışıyordun." dedim gülerek.

Ben gülünce yemgem morali bozulmuş gibi yaparak beni abime ispiyonlamaya başladı hemen.

"Atlas senin bu kardeşin var ya o benimke dalga geçiyor." dedi ve hemen Atlas'ın yanına giderek ona sarıldı.

O anda Can yanıma geldi ve

"Kuru iftira. Kemalim yapmaz."

Can'ın dediğiyle hepimiz gülmeye başlamıltık.

Ta ki üstümüze gelen suya kadar. Semih abim ve Mert abim ellerindeki su tabancalarıyla herkese su sıkıyolardı. Ve bir anda su savaşı başlamıştı.

Ben de Can'ın verdiği su tabancasıyla diğerlerine sıkmaya başladım. Aynı zamanda annemin arkasına saklanıyordum. O da beni koruyordu.

"Kıskanın annem en çok beni seviyor."

Bu dediğimle Burak

"Anne yazıklar olsun. Cık cık cık. Bizi böyle korumadın. Ne bu sevgi en küçük çocuğa karşı. Ayrımcılık yapılıyo bu evde."

"O zaman bütün sular buraya." (Atlas)

Atlas abimin bunu demesiyle hepsi birden suları bize sıkmaya başlamıştı. Annemle ben sırılsıklam olmuştum. Ama bu umrumda değildi.

Bugün hayatımın en güzel günüydü.














GeRçEk AiLeM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin