Çok Başarılı Bir Çocukmuş

984 42 7
                                    

(Medya : Melih'in köpeği)
Yazarın Anlatımıyla
1 Gün Önce Yetimhaneden Çıktıktan Sonra

Nihal ve Ahmet yetimhaneden çıktıktan sonra hemen eve gitmek için arabaya binmişlerdi. Eve gittiklerinde herkes onları bekliyordu.

"Baba kardeşimiz nasıl biri ?" (Mert)
"Onu gördün mü ?" (Nazlı)
"Yakışıklı mıydı ?" (Semih)

Semih'in bu dediğiyle herkes gülmeye başlamıştı. Sonrasında biraz konuyu dağıtmak için havadan sudan konuşmuşlardı.

Ama konu illa ki Melih'e gelicekti ki gelmişti de.

"Bakın çocuklar Melih çok şey yaşamış bir çocuk. Biz bugün yetimhane müdürüyle konuştuğumuzda bize bir kaç şey anlattı ve gerçekten bunlar çok zor şeyler. Yani demek istediğşm o geldiğinde, tabii eğer gelmek isterse, ona elinizden geldiğince yardım etmenizi ve onu iyileştirmenizi istiyorum. Tamam mı ? Bu konuda anlaşmamız lazım."

"Melih ne yaşamış baba ? Ona ne olmuş ? Neden anlatmıyorsun ?" (Atlas)

Atlas bunu dedikten sonra diğerleri de onu onaylar mırıltılar çıkarınca Ahmet onlara müdürün anlattıklarını anlatmaya başladı.

"Melih 7 yaşına kadar ailesi olarak bildiği kişilerle yaşamış. 7 yaşındayken babası onu yaka paça sokağa atınca yetimhaneye yerleşmek zorunda kalmış. Neden sokağa attığını kimseye anlatmamış. O günden beri yetimhanede yaşıyor. İlkokul, ortaokul hatta lisede hiç arkadaşı olmamış. Hep zorbalığa uğramış. Öğretmenleri ondan hep serseri diye bahsediyo ama tek bir dersten bile düşük almamış çok başarılı bir çocukmuş. Müdürün bize anlattığı bu kadar. Ama onla görüşünce anladım ki yaşadıkları bu kadar değil. Melih'in gözündeki pırıltıları, umutları çalmışlar. Melih çok şey yaşamış ve bizim ona zaman verip bunları bize anlatmasını sağlamalı sonra da onu iyileştirmeliyiz. Sevgimizi hep hissettirmeliyiz.

Şimdiki Zaman
Melih'in Anlatımıyla

İşte hastanenin önündeydik. Umutlanmak istemiyordum ama içimde çok büyük bir heyecan vardı. Tabii bunu dışa yansıttığımı düşünmüyordum ama olsun.

Yolda gelirken hastanenin Ahmet Bey'e ait olduğunu öğrenmiştim. Kocaman bir hastaneydi. 10 katlı olduğunu ve içinde 300 den fazla oda olduğunu öğrenmiştim. Cidden çok zenginlerdi...

İstemeye istemeye en sonunda o odanın kapısının önündeydim. Birkaç dakika önce Ahmet Bey'den lavaboya gitmek için izin almıştım. Bana her ne kadar beraber gidelim dese de onları önceden göndermiştim ve şimdi o ana gelmiştik.

Korluyorum...
Endişeliyim...
Ya onlarda önceki ailem gibiyse...
İyi görünüp kötülerse...
O zaman ne yaparım ?..
Cidden canıma kıyarım...

Kapıyı üç kez tıklattıktan sonra içeriden gel sesini duyunca hemen içeri girdim. İçeride bana merakla bakan -Ahmet Bey ve Nihal Hanım hariç- 5 erkek, üç kız vardı. Kalabalık ortamlardan nefret ediyorum.

Ahmet Bey

"Merhaba Melihcim. Tekrardan hoşgeldin. İyi ki bizimle geldin. Şimdi içerisi biraz kalabalık şaşırmış olabilirisin. Ben sana tanıtıyım hepsini. Bu Atlas yanındaki karısı Nazlı, Nazlı'nın yanındaki Burak yanındaki karısı Selin, Selin'in yanındaki Mert onun yanındaki ise karısı Efsel. Bizi zaten tanıyorsun."

Bu kadar kişi aynı evde yaşamıyorlardı di mi ?
Bu kadar kişi bir evde...
Galiba her gün sinir krizi geçiriyorlar.

Onlarla konuşup sohbet ettikten sonrası su gibi geçti. Kanları aldılar falan derken Ahmet Bey'in zoruyla onlarla bir kafeye oturmaya geldim.

"Ee Melih biraz da sen anlat. Nasıl birisin ? Nelerden hoşlanırsın ? Yapmayı sevdiğin şeyler, hobilerin falan var mı ?" (Atlas)

Adının Atlas olduğunu öğrendiğim adamın sorduğu sorularla bütün odak bana dönmüştü ve ben bundan nefret ediyorum.
Her zaman ki gibi...

"Normal biriyim işte senin onun gibi. Hobilerim veya neler yapmaktan hoşlandığımı hiç düşünmedim. Bir sevgilim var. Ve bir de köpeğim var. İsmi Cesur."

O anda en küçükleri olan Efsel heyecanla bir soru sormuştu. Onun bu hâli beni çok mutlu etmişti nedense.

"Aaa peki neden köpeğinin ismi Cesur ? Özel bir isim mi ? İçinden mi geldi öylece ?"

O sorunca biraz düşündüm.

"Aslında Cesur beni 7 yaşımdayken kurtarmıştı. O beni kurtarmaya geldiği için verdim ona bu adı."

Bunu dedikten sonra herkes sessizleşmişti.
Amk ben bu kadar üzülmüyorum. Siz niye bu kadar üzgünsünüz ?

"Yanlış bir şey mi söyledim ? Neden hepiniz bir anda sustunuz ?"

Bunu dememle hepsi beni reddetti ve bir anda konu sevgilime geldi.

"Melih sevgilin nasıl biri peki ? İyi anlaşabiliyor musunuz ?" (Nihal)

Nihal Hanım'ın sorduğu bu soruyla ona baktım ve

"Aslında sevgilim bir erkek. Ve çok iyi anlaşıyoruz. 10 yaşımdan beri tanışıyoruz. O yüzden aramızdaki bağ da baya güçlü."

İlk defa insanlar bir erkekle çıktığıma şaşırmamıştı ve bu beni çok mutlu etmişti.

"Sevgilin şimdi nerde peki ? Neden seninle gelmedi ?" (Efsel)

"İşi olduğu için yurtdışına çıktı. 2 ay sonra falan dönücek."

Sonrasında havadan sudan sohbet etmeye başlamışlardı. Bende onları izlemeye...















GeRçEk AiLeM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin