UMAY

Bölüm 17

Gözlerimi karanlık bir zindanda açarken başımın sızısıyla ağzımdan derin bir nefes aldım. Tek görebildiğim karşımdaki parmaklıklar ve karşı zindanda kandan yüzü görünmeyen adamdı. Adama seslendim. "Pişt! Öldün mü?"

Adamdan ses gelmezken nerede olduğumu sorguladım. Aksine Tolunay da etrafta görünmüyordu. Avazım çıktığı kadar bağırdım. "Kimsiniz siz, ne istiyorsunuz benden?"

"Sakin ol minik ceylan. Karatoygarlar beyliğinin ağına takıldın. Akıbetini beyimiz belirleyecek. Şimdi diyesin kimsin ve ormanın o kadar içlerinde ne ederdin?" sorusunu duymazdan geldim.

"Ellerimi çöz de göstereyim sana minik ceylanı. Bakalım boş boş konuşacak bir dilin olacak mı? Beni beyinle görüştür. Derhal!" Sözlerim onu kızdırmıştı.

"Beyimin senden daha önemli işleri var. Yaşamak istiyorsan benimle iyi geçinmeye bak." Dedi ve bir hışımla zindanı terk etti. Bu arada karşı zindandaki adamda hareketlenme oldu.

"Sessiz ol biraz. Uyumaya çalışıyorum."

"Yatağın da bayağı rahat görünüyor. Kusura kalma rahatsız ettim." Dedim alayla. Sanki rahatını bozan bendim de güzellik uykusundan uyandırdım. Kaşlarını çattı.

"Sen benimle alay mı ediyorsun hatun?"

"Senin alay edilecek halin mi kalmış? Nasıl göründüğünün farkında değilsin galiba." Derin bir nefes çekti içine.

"Seninle uğraşamayacağım. Sessiz ol da biraz dinleneyim."

Bir şey söylemedim. Gerçekten dinlenmeye ihtiyacı vardı. Acaba buraya nasıl düşmüştü. Sormak istedim ancak pek cevap verecek modda değildi. En iyisi biraz kendi haline bırakmaktı. Sırtımı zindanın soğuk duvarına yasladım ve başıma gelenleri düşündüm.

Üç ay önce;

Alkan ve Asena sarılırken şok içinde onlara bakıyordum. Oğlum demişti. Ben bunca zaman büyük büyük dedeme mi aşık olmuştum? Peki ya o, o nasıl böyle bir şeye müsaade etmişti?

Yaşadığım hayal kırıklığının haddi hesabı yoktu. Yıllar sonra kurduğum hayat yalanlardan ibaretti. Gökçe koluma dokundu.

"Sandığın gibi değil, önce bir dinleyesin."

"Siz biliyor muydunuz? Bunca vakit benden nasıl saklarsınız, göz göre göre kapılmama nasıl müsaade edersiniz?"

Alkan yaklaştı. "Önce sakin olasın. Ben Alpagu değilim. Alpagu'nun torunuyum. Sandığın gibi benim değil, amcamın oğlu Gökmen'in soyundan gelirsin. Torunuma aşık olacak kadar karaktersiz değilim."

"Ama bunca vakit bunları saklayacak kadar karaktersizsin. Böyle bir şeyi nasıl saklarsın? Peki ya siz, sizi kardeşim bildim, güvendim. Yurdunuzu yurdum bildim. Güvenliğiniz için savaştım, canımı ortaya koydum. Siz ne yaptınız, babanızın emanetinin kandırılmasına göz yumdunuz."

"Biz de seni kardeşimiz bildik Umay. Alkan'ın sırrını bilirdik ancak bunun kimseye bir zararı yoktu. Adam yüzlerce yıldır yurdunun selameti için uğraşır. Sana zararı olacağını bilsem engel olmaz mıydım sanırsın?"

"Ya ben bu adamla evlenecektim. Hiç mi içiniz sızlamadı bana bakarken, peki sen! Çok güldün mü arkamdan, saflığımla eğlendin mi?"

Bana doğru bir adım atacakken Açina korkunç bir hırıltıyla önünü kesti. Ona saldırmak için ağzımdan çıkacak tek kelimeye bakıyordu.

"Güzelim yemin ederim öyle değil. Bir şans versen açıklasam kendimi."

"Bu saatten sonra hiçbirinizin yüzünü görmek istemiyorum. Aramızda olan her şey bitti. Hiç olmamış ya gerçi. Bundan sonra yalanlarınıza karnım tok. Asena geri döndü. Annemin emanetine en iyi şekilde sahip çıkacağına kuşkum yok. Peşimden gelirseniz Açina'nın görmek istemeyeceğiniz bir yüzünü görürsünüz. Sizi tanıdığım güne lanet olsun!"

Gökçe ve Bartu'nun gözleri pişmanlıkla parlıyordu. Ama benim hayal kırıklığım yanında hissettikleri pişmanlık bir hiçti. Darbeyi en yakınlarımdan yemiştim. Ailem dediğim insanlardan. Asena bana yaklaştı.

"Aranızda geçenlere karışamam kızım. . Torunum hata etmiş. Ne desen haklısın. Emanetin başım üstüne. Ancak kendine dikkat et. Burası senin evin. Bunu unutma. Ne zaman başın sıkışırsa bana ulaş. Ben her daim yanındayım."

Arkama son kez baktım. Buradan bir an önce uzaklaşmak istiyordum. Nerede ne yapardım bilmem, ancak insanlardan artık yorulmuştum.

***

Evet değerli okurlarım. Bu bölümde geçmişe bir göz attık.

Umay'ın yerinde siz olsaydınız ne yapardınız?

Sizce zindandaki gizemli adamımız kim?

Yorumlarını merakla bekliyorum.