8. BÖLÜM; 5 DAKIKA 36 SANIYE

34 13 35
                                    

Gerçek hayat hikayelerinden uyarlanmıştır!

Oy ve yorum yapmayı, unutmayın efendim.

Bölüm şarkıları;

Sevmemeliyiz, Sena Şener
Imdat, Siyam
Alone

"Insan mı bencildir? Yoksa insanı bencil eden etken mi insandır?"

~Ares Kara

Meyra Solmaz'ın Güncesinden

Bir kız neden sert bakar?

Bir adam neden ağlar?

Bir kadın neden acı çeker?

Bir çocuk neden arkadaşlarını kıskanır?

Bir genç erkek, neden hep düşünce içinde olur?

Sizin hiç içinizdeki minnacık veya bir volkan misali olan umudunuz söndü mü? Sönmüş olabilir, peki bu bitmişlik midir? Hayır! Değildir, umut sadece nefes alanlar için değil, nefes almasına rağmen ölmüş olanlara da gereklidir.

Ne zaman;
Güneş doğudan değil batıdan doğarsa,
Kurtlar ve kuzular dost olursa,
Yüreğimiz kan kırmızı yerine siyah olursa,
Işte o zaman umut biter...

Içinde ne var? Ne birliktirdin? Kusmak mı istiyorsun? Hadi dök içini, kağıda dök. Bak gör başarısız olsan bile en azından "ben neler yaşamışım veya neler yaşayamamışım vay be" diyebileceksin. Pişman mıyım? Neyden? Hiçbir şey için geç değildir, herşey "zamanında" olur.

Çocuk gibi olmak isterdim bazen ya da direkt bir çocukluk daha isterdim Tanrı'dan. Olur mu? Neden olmasın..? Hani fiziken yorulunca yatağa atlarız ya, peki ruhumuz yorulunca ne yapılmalı? Yine mi susup, haksızlığa uğranmalı? "Affetmem, affetmem" dersin "ölsem de unutmam" dersin bazen, fakat hem affedersin hemde unutursun...

Yaşayamadığın şeyler nelerdir? Hiç üzerine oturup düşündün mü?

Bir anne sevgisi mi?

Bir arkadaş desteği mi?

Yoksa saçının okşanması mı?

Bir gün bir yazı görmüştüm şöyle başlıyordu "bazı insanlardan o kadar çok nefret ettim ki" diyordu sanki beni anlatıyormuşcasına ve devamında ise şu acı sözler vardı "Tanrım dedim, canımın yangınına vesile olan bu yeryüzü, cehennem olsun, ateş olsun" diye bitiriyordu...

Bazen vazgeçmek gerekir, bazen unutmak gerekir...

Elveda beni istemeyen ailem... Elveda çocukluğumu bana yaşatmayam insanlar... Siz benden vazgeçtiniz! Şimdi ise ben sizden vazgeçiyorum...

Suskun umutlarım vardı ve şimdi onlarda yok oldu... Sosuza dek...

Ailesini umutla bekleyen, Meyra
Üzerini karaladım
Artık umudu solan, Algın

Koşuyordum, sanki ölümümü görüyormuşcasına, arkama bile bakmadan koşuyordum. Yorgundum, midem bulanıyordu, aç ve sussuzdum ama içimde ki kötü duygu "arkama sakın bakma" diyordu.

Biliyordum rüyadaydım çünkü ilk defa böyle güzel bir yerdeydim. Evet koştuğum, arkama bile bakmadan, nefes nefese kalmama rağmen koştuğum yerin bu kadar güzel olduğunu görüyordum.

KARANLIK GECELERIN IZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin