1.Uçurum
Evdeydim. Annem ve babam bu gün belki de yüzüncü kavgalarını ediyorlardı. Evet annemle babamın evliliği iyi değildi. 7 yaşımdan beri fazla kavga ederlerdi. Üvey bir abim vardı. Babam annemi aldatmıştı başka bir kadından olma çocuğunuda evimize getirmişti. Abim Acar çocukluğumdan beri benimle uğraşırdı hiç hoşlanmazdı benden benimde onu sevdiğim söylenemezdi. "Efsun kızım gel şu yemeği ye"dedi annem evet 26 yaşında olmama rağmen ailemle yaşıyordum. Annemle babam birbirinden nefret dahi etseler benim için evli kalmışlardı. Ve ailemizin katı kuralları vardı
Yani bu kurallar yalnız banaydı. Acar her gün dışarı çıkıp istediği saatte döne bilir ama bu benim için geçerli değildi. "Acar yine sızmış dokunmayın uyusun"dedi babam. Her defasında içip bir yerlerde sızıyordu. "Senin zaten oğlun it kopuk gibi tüm gün sokaklarda!"diye bağırdı annem. Onları kulak ardı etmeye çalıştım ve yemeğimi yemeye başladım.
"Kes artık kabullen oda Efsun gibj benim çocuğum!"dedi babam bağırıyorlardı. Ben artık alışmıştım her sabah kavgaya uyanmaya. "Yeter bıktım!"dedi annem. Belki de bu evlilik için bir bahaneydim annem belki de Acarın annesi karşısınsa kaybetmekten korkuyordu. Çünki o zaman boşansalar babam hemen Acarın annesine koşacaktı. Varlıklı bir aileydik ama mutlu bir aile değildik ve hiç bir zaman olmadık. Annem masaya yanıma oturdu. "Bu ne?"dedi kolumdaki morluğu gpstererek.
"Hiç çarptım"dedim gözlerinin içine bile bakmıyordum baksam yalan söylediğimi anlardı hemen. "Yalan söyleme ! Acar yaptı dimi?"dedi Annem çatık kaşlarla cevap bile vermedim. "Bak savunduğun piçine bak!"dedi annem. "O benim çocuğun piç falan değil !"diye bağırdı babam.
"Bir orospudan sonuçta!"dedi annem. Babam anneme tokat atmak için elini kaldırdı ama vurmadı. Masaya yumruk atıp odasına çıktı. "Gördün dimi yine sana karşı savunuyor o piçi ! Korkak gibi sende dayak yiyorsun !"dedi annem. Evet artık benden sinirini çıkaracaktı. "Anne ben çıkıyorum"dedin kafı değiştirerek. "Kaç böyle anca!"diye bağırdı arkamdan. Evin önüne çıktım. Gece saat çok geçti. Cebimden telefonumu çıkarıp Biricik'i aradım.
"Noldu gece gece Efsun?"dedi Biricik telefonda.
"Kalbim sıkışıyor konuşmaya ihtiyacım var"dedim nefes nefese. Bu aralar nefes darlığı oluyordu kalbim sıkışıyordu. "Tamam sakin ol her zamanki yere gidelim yanındayım merak etme"dedi. "Tamam"diyip telefonu kapadım. En zor en kötü anlarımda hep en yakın arkadıaşım Biricik yanımda olurdu.
Annemlerle kavga edip onunla dertleşirdim. 13 yaşından beri arkadaştık.***
Sahile gelmiştim. Burası beni rahatlatıyordu. Denizi,dalgaları izlemek beni rahatlatıyor,ruhumu dinlendiriyordu. Biricikle hep buluştuğumuz yer sahilin en tenha köşesiydi. Burasını fazla kişi bilmezdi bilenlerde burada oturmayı tercih etmezdi. Uçurumun aşağısıydı ve kenarı sahil. Sahile insanlar gelirdi ama uçurumun altında kalan bölüme kimse gelmez,hatta yaklaşmazdı bile. Burası tenha ve sessiz olduğu için hep burda buluşurduk. Annemlerle kavga edip evden çıktığımda annemler beni her yerde arasalarda burda bulamıyorlardı. Arkamdan bana dokunan biriyle irkildim. "Heyy naber? Anca çıktım evden gecenin üçünde seni buraya getiren sebep nedir fıstık?"dedi Biricik. Sesinden tanımıştım onu. "Dur tahmin edeyim abinden dayak yiyip anne baba azarı yedin ve yine kalbin sıkıştı. Doktoramı görünsen acaba ?"dedi Biricik. Kalbim evet bu aralar fazla sıkışıyor ve acıyordu. Biricik bana kaç kez doktora görünmemi söylemişti ama ben önemsiz bir şey olduğunu düşünüp gitmemiştim. "Kızım ciddi bir şey ola bilir sana bir şey olursa ben ne yaparım?"dedi üzgün suratla. "Yok be ciddi bir şey değildir arada sızlıyor o kadar"dedim. İçini rahatlatmak istiyordum.
"Tamam öyle olsun "dedi tatmin olmuş şekildi.
"Biz salakmıyız sürekli şu lanetli uçurumun altına gelip oturuyoruz ?"dedi alay ederek. "Ben burayı seviyorum. İyi geliyor bana"dedim. Gerçektende öyleydi. "Lanetli diyorlar bu uçuruma. Geçen sene çıkan haberleri hatırlsamıyormusun? Bu uçurumun altında kim oturursa kaderleri birbirine bağlanır. Bence doğru bize bak on üç yaşından beri buraya geliyoruz. Ve ayrılmadık"dedi Biricik elini omzuma atarak. "Evet ayrılmadık ama bu uçurum sayesinde değil sen çok iyi bir arkadaşsın"dedim gülerek.
"Sağol canım biliyorum. Her kese benim gibi arkadaş nasip olmaz"dedi. Fazla özgüvenli biriydi. Her zaman her yerde her konuda kendini övmeyi beceriyordu. "Ukala!"dedim gülerek. "Sensin ukala! Evden gece nasıl çıka bildin ? "Dedi merakla.
"Annem bahçeye çıktığımı zann ediyor korumaları atlatana kadar canım çıktı iyi ki arkadaki çitler açıktı ordan çıktım"dedim. "Helal kız benden bir şeyler öğrenmişsin bir şeyler içelim mi?"dedi sıkkın tınıyla.
"Olur ne?"dedim yüzümü ona dönerek. Şortunu yeni fark ediyordum. Haziran ayında olduğumuz için hava çok sıcaktı. "Bira?"dedi. İçki içmezdim yani dozunda içerdim anlaşılmasın diye. "Eve sarhoş dönersem..."diyordum ki lafımı böldü ". Dönmezsin bur koşu dört tane alıp geliyorum"dedi. Dört tane mi fsarhoş olacaktım. "Dört fazla değil mi?"dedim koşarak bana cevap verdi "hayır!"diye bağırdı. Sahilde yalnız kaldım. Sahil gece olduğu için fazla sessizdi. Bir anda yana döndüğümde bir adam gördüm. Heybetli biriydi. "Merhaba"dedi soğuk ses tonuyla. Bakışları yalnızca denize odaklıydı. "Merhaba ?"dedim soru sorar gibi. "Burası gecenin bu saatinde bir kız için fazla tehlikeli "dedi hala benimle konuşup yüzüme bakmıyordu. Arkadan yüzüne vuran loş ışıkla vücudu daha da aydınlanıyordu. "Burada kimse olmuyor genelikle"dedim kendimden emin bir sesle. "Neden burdasınız bu uçurumun altında kimse olmaz. Burda gördüğüm ilk insansınız"dedi merakla. Yüzünü bana dönünce. Koyu yeşil gözlerini fark ettim. Gözleri çok güzeldi. "Ben küçüklüğümden beri buraya gelirim burası, deniz beni rahatlatıyor"dedim. İstemsizce sohbet etmeye başlamıştık. "Beni de denizin dalgası bana kendimi hatırlatıyor"dedi parmağındaki yüzükle oynarken. Alyanstı evli ya da nişanlıydı.
Arkasında koruması olduğunu yeni fark etmiştim.
Eliyle adama işaret etti. Adam sigarayı yanımda oturan adamın parmaklarının arasına koydu ve çakmakla yaktı. "İstermisin?"dedi sigarayı göstererek. "Hayır ben içmiyorum"dedin yüzümü buruşturarak. "Belli çiçek kokundan"dedi sigarasının dumanını üflerken. Parfümüm çiçekliydi. Bunu fark eden nadir insanlardandı. "Bu arada ben Gölge"dedi
Adı Gölge miydi? Saçma bir insanın adı neden Gölge olsun ki. "Gerçek adın mı Gölge yoksa havalı olsun diye mi?"dedim. "Gerçek adım Gölge, Gölge Payidar"dedi tekrar ederek. Elini uzattı tanışıyormuş gibi elini sıktım. "Efsun Çiçek Demirel"dedim. "Hangisini daha çok beyeniyorsun?"dedi ne dediğini tam olarak anlamadım. "Neyin?"dedim anlamayarak.
"İsminin "dedi yüzüme fazla dikkatle bakıyor ve inceliyordu. "Efsunu yakınlarım dışında kimse kullanmaz. Sen bana Çiçek de "dedim. Annem babam ve Biricikten başka bana kimse Efsun demezdi. "Tamam Efsun"dedi. Neden Efsun demişti?. "Evlisin galiba ?"dedim. Hayır ne kadar anlamsız bir soru sormuştum daha yeni tanıştığım birine bu soruyu neden sordum ki? Yüzüğüne baktı.
"Sözlüyüm"dedi bunu söylerken fazla üzgündü.
"Neden bu seni, sizi üzüyor?"dedim. Anlamsız sorularım devam ediyordu. Mesafemi koruyatak siz diye hitap etmiştim. "Ben aşkı tatmadım. Ailemin itibari için olan bir şey"dedi isteksizce. Fazla soru soruyordum o yüzden sustum. Yüzümü denize döndüm " neden sustun?"dedi ben ona siz diye hitap ederken o bana konuşmaya başladığımdan beri sen diye hitap ediyordu. Arkasındaki adam kulağına bir şey söylüyordu. İrkildi. Biricik gelmişti koşarak yanıma oturdu. Elindeki biraları birbirine çarpıp ses çıkarıyordu. "Aa bu kim?"dedi Biricik Gölgeyi göstererek. "Hiç oda burda oturuyordu sohbet ettik"dedim. Biricik yüzüme bakıp güldü. Yine farklı şeyler düşündü her zamanki gibi. "Tamam "dedi Biricik gülerek. Gölge bir anda ayağa kalktı. "Ben artık gideyim. Sen bir daha görmek dileğiyle çiçek kokulu kız"dedi Gölge. Ben cevap vermeden döndü korumasıyla gitti. Biricik omzuma vurdu. "Kızım adam çok yakışıklı Sana bakışını fark etmedin mi?"dedi evet tam düşündüğüm gibi oldu. "Adam sözlü hem sadece sohbet ettik o kadar "dedim
"Burda kim oturursa kaderi bağlanır Efsun"dedi bana söylediğini hatırlatarak. Gerçekten oluyormuydu? İnanmıyordum. "Hem o en sondaki sözü neydi öyle çiçek kokulu kız!"dedi gülerek. Yine bana takılacak şey bulmuştu. Birayı kafasına dikti.
"Sende iç!"dedi. "Bir az içicem sarhoş olursam kötü olur. Acar anlıyor hemen!"dedim. Güldü. "Boşver iç!"dedi çoktan ilk birasını bitirmişti.***
Eve geldiğimde her kes uyumuştu. Bir anda arkadan gelen sesle irkildim. "Nerdesin lan sen bu saatte piç kurusu?"dedi sesinden ve kullandığı sözlerden Acar olduğunu anladım. "Sana ne ben sana soruyormuyum bu gün kiminle yattın diye?! Hem piç olan sensin ben değil!"dedim ayağa kalkıp üstüme yürüdü. Annemin kullandığı kelimeleri kullandım. "Ben abinim senin,ben sorarım sen yok !"dedi. "Olmaz olsun!"dedim. "Babam uyanacak şimdi saatten haberin var herhalde!"dedi. Elimdeki saat baktım saat 8 oluyordu. "Evet haberim var!"dedim. Geçip tekrar koltuğa oturdu. Odama çıktım. Oda düzenli durmuştu. Yatağımın örtüsünü dağıttım yeni uyanmış gibi görünsün diye. Dolabımı açıp üzerime evlik bir şeyler geçirdim. Aşağı inip koltuğa oturdum. Pembe pijamalarım üstümdeydi.
~2 saat sonra~
Telefonum titredi cebimde. "Kim?"dedi Acar.
Her zamanki gibi her şeye burnunu soktu. "Sana ne?"dedim. Telefonu açıp mesaja baktım.Biricik:
Efsunnn
EfsunnnBen:
Ne oldu?
Daha yeni geldim yanındanBiricik:
Kızım seni sormuşlarBen:
Kim?
Nerde?Biricik:
Babamın lokatasına biri gelmiş.
Seni sormuşBen:
Kim ki?Biricik:
Dün ki çocuk olmasınBen:
Yok beBiricik:
Babam yeşil gözlü iri biri dedi o bence yeşil gözlüydü.Neden beni sormuştuki.? Hiç bir şey anlamadım. Lokantayı nerden biliyordu? Biricik'in babasının sahilde lokantası vardı beni oraya sormuştu. O adam Gölge ola bilirmiydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurum (18+)
Ficção AdolescenteAile sorunları yaşayan bir kız. Babasından intikam almak için biriyle evlenir ve bu evlilik umduğu gibi olmaz. Evliliğin seyri değişir.