5.Özgür BiriÜstümüzü değiştirip aşağıya indik. Her kes sofrada yerini almıştı. Ben Gölgenin yanında oturmuştum. Karşımda Polat abi ve yanında eşi Eda. Gölgenin diğer tarafında Gece. Masanın bir ucunda Fatih bey diğer ucunda Sena hanım oturmuştu. Masada sessizlik vardi. Ölüm sessizliği. Kimse konuşmuyordu. Herkes yemek yerken çatal bıçak seslerinden başka bir ses yoktu. "Fikretin torunu olmuş"diye lafa girişti Sena hanım. Polat abi neye sinirlendi bilmiyorum. Elinde tuttuğu çatalı bıçağı sertçe masaya bıraktı. Çıkan sesle irkildim. Gölge hiç bir tepki vermedi. "Biliyorum aradım"dedi Fatih beyde. Eda da bir şeye üzüldü ama neye tam anlıyamadım. "Tanıyalım bir bu kızı"dedi Fatih bey beni göstererek. "Efsun Çiçek ben"dedim iki adımında söyledim. "Oğluma büyü yapmış bu kız. Yoksa Alazım öyle bir çocuk değil."dedi Sena hanım. Gölge masanın üzerinde olan elimi tuttu. Gözlerimin içine baktı. Heyecanlandım. Evet rol yapıyorduk ama yine de heyecanlanıyordum. "Yapmışsa da iyi ki "dedi tebessüm ederek. "Ben Fatih Payidar. Büyük ihtimal Alaz her şeyi anlatmıştır sana "dedi Fatih bey yüzünü buruşturdu. "Gölge biraz bahsetti sizden"dedim hepsini göstererek. Gölge elimi bırakmamıştı. Bu beni fazlasıyla güvende hissettirdi. "Efsun kızım seni iyi karşılıyamadık. Alaz yapmış bir hata-"diye devam ediyordu Fatih bey ama Gölge izin vermedi. "Baba! Ne hatası ya kabullenin ben Efsunu seviyorum. Bitti!"dedi Gölge sesini yükseltti. Herkes tekrar sessiz olup yemek yedi. Bu ailenin her günü böyle gergin mi? Alıştım ama ben. Gölge kulağıma eğildi. "Ben çıkıcam hadi odaya çıkalım. Sen odada otur"dedi. Tamam der gibi kafamı salladım. Elim tuttu ayağa kalktık. "Afiyet olsun "dedi ama yüzlerine bile bakmadı. "Şu paçozu nereye götürüyorsun!"diye bağırdı Sena hanım. Gölge durdu. Öfkelendiğini boynundaki damarlardan anladım. Elimi onu durdurmak ister gibi göğüskafesine koydum. "Ne yapacaksın anne! Belki koynuma alıcam sana ne!"dedi an annesi gözlerini irileştirdi. "Terbiyesiz hadsiz!"diye bağırdı arkasından. Gölge de koynuna almaya pek meraklı. Gülmeden edemedim. Odaya çıktık. "Nereye gidiyorsun?"dedim merakla. "Buradaki arkadaşlarım davet etti "dedi tek nefeste. "Bende geleyim mi?"dedim. Of diye iç çekti. "Başımın belasısın ya. Orada senin seveceğin bir ortam yok"dedi "Ama evde sıkılıyorum"dedim bebek suratı alarak. "Hayır olmaz!"dedi odadan çıktı. "Uff uyuz şey!"diye söylendim arkasından. Peşinden çıktım. Bindiği arabanın arkasına bindim ondan önce. Fark etmedi. Bir süre sonra durdu. Arabanın uzandığım arka koltuğundan kalkıp oturdum. Gölge beni fark etti. "Siktir!"dedi şaşkın şekilde bana baktı. "Sen beni götürmedin ben de kendim geldim!"dedim gülerek. "İn tamam lan in!"dedi. Arabadan indik. Etrafta son model spor arabalar dizilmişti. Dans edilip içki içiliyordu. "Burası neresi?"dedim etrafa bakarak. Elini belime doladı. "Benim beş yıl önceki halim"dedi. "Ne?"dedim ne demek istediğini anlamadım. "Beş yıl önce yasa dışı yarışlar yapıyorduk Arkadaşlarımla. Şimdiye kadar devam ediyor ama ben gidince yapamadım. Şimdi tekrar yapacağım uzun süre sonra "dedi arabalara bakarken gözlerinde küçük bir çocuğa mutluluğu vardı. Bir adam yanımıza geldi. Gölge kulağıma eğildi. "Sakın başını belaya sokma. Yanımdan da ayrılma baş belası!"dedi. Kıkırdadım. "Vay Alaz"dedi adam elini uzattı tokalaştılar. Benden başka kimse ona Gölge demiyordu. Belki de kendisi böyle istemişti. Sadece ben ona Gölge diyeyim istemişti. Ya da ben kafamda kuruyordum. "Benimki nerede?"dedi Gölge. Kimden bahsediyor?
"Senin bebek her zamanki yerinde bakımı yapıldı. Seni bekliyor!"dedi adam. "Özledim be!"dedi Gölge. Yarış yapacaklardı. "Merhaba ben Altay Alazın çocukluk arkadaşıyım "dedi adının Altay olduğunu yeni öğrendiğim adam. "Memnun oldum. Efsun Çiçek Demirel. Gölge'nin eşiyim"dedim. "Payidar. Efsun Çiçek Payidar!"dedi Gölge üstüne basa basa. "Payidar"diye düzelttim. "Memnun oldum "dedi Altay'da. Karşımıza lüks bir araç getirildi. "İşte senin bebek"dedi Altay. Kırmızı bir ferrari getirilmişti. Gölge arabasını görür görmez gözlerindeki mutluluğu gördüm. Arabalara zaafı vardı. "Yarışacakmısın?"dedi Altay merakla. "Evet"dedi Gölge hevesle. "Efsun sen oturacaksın!"dedi tehtdikae bir sesle. "Of hayır senin yanında otursam?"didim. Kaşlarını çattı. "Efsunlu kız. Canını tehlikeye atamam. Ben bu yarışta üç kez kaza geçirdim. Seni tehlikeye atamam "dedi Gölge. "Yanında olucam ne ola bilir ki? Ne olur? Hem ben araba kullana biliyorum "dedim. Alayla güldü. "Senin bildiğin gibi araba kullanmak değil bu. Yarış"dedi. "Yanında oturacağım "dedim emir verir gibi. "Efsun!"diye uyardı beni. "Oturacağım!"dedim üstüne basa basa. "Kemer takacaksın"dedi. İnat etmekten vazgeçti. Bu evet demekti. Etrafta yarışlar oluyor. Arabaların motor sesleri çıkıyordu. İnsanlar dans ediyordu. Bir süre sonra arabalar dizildi. "Geç!"dedi Gölge arabasını işaret ederek. "Kimle yarışıyorum Altay?"dedi Gölge. "Ekin diğer arabasıyla geldi"dedi Altay. Sessizce onları dinliyordum. "Tamam sorun değil "dedi Gölge. Arabaya geçti. Ben yan koltuğa geçtim. "Emniyet Kemerini tak!"dedi emir verir gibi. "Emir verme bana!"diye çıkıştım. "İnatçısın kendi bildiğini yapıyorsun!"dedi. Kemerimi taktım. "Sende tak"dedim. Emniyet kemerini işaret ederek. "Gerek yok"dedi "Olmaz tak"dedim inatla. "Ben bir çok kez yarıştım. İhtiyacım yok"dedi oda inatla. "Ya sabır kıt mısın oğlum sen!"dedim. Gölge boş bulunup kahkaha attı. "Onu ben sana söylüyorum!"dedi gülerek. "Tak şunu kemerimi çıkarırım görürsün!"dedim. "Off başımın belası !"dedi söylenerek emniyet kemerini taktı. "Ha şöyle"dedim. Güldü. Arabalar yerini aldı. Bir kız öne çıkıp geri sayım başlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurum (18+)
Roman pour AdolescentsAile sorunları yaşayan bir kız. Babasından intikam almak için biriyle evlenir ve bu evlilik umduğu gibi olmaz. Evliliğin seyri değişir.