çok

1.1K 61 1
                                    

Dakika 77 Gol Barış Alper Yılmaaazzz
Keşke maçı da kazansaydık. Sağlık olsun.

Lütfen yorum falan yapın böyle çok sıkıcı oluyor😔

🍃



Barış yüzünden alarmı saat 7'ye kurmuştum. Şuan liseye gittiğim zamanlara dönmüş gibiydim.
Burada bavulumdan giyindiğim için toparlamak zor olmadı. Hemen kısa bir duş aldım ve yolculukta rahat etmek için şort crop giyindim.

Saçlarımı ıslak bırakıp hafif bir makyaj yaptım. Bavulumu aşağı indirdim. Bunları yaparken saat 9'a yaklaşıyordu.

Bizimkiler kahvaltı yaparken onlara katılıp bir şeyler atıştırdım.

Artık yavaş yavaş gitme vakti geliyordu.

"Berfinum güzel kizum iyi ki geldun. Seneye yine beklerum"

"Tabi gelirim canım yengem" diyerek sıkı sıkı sarıldım.

"Gel buraya deli kiz"
Amcamla da vedalaştıktan sonra sıra annemle babama geldi. Onlar 1 ay daha kalacaktı sonra İzmir'e döneceklerdi. Eğer kulüpte işe başlarsam artık İstanbulda yaşayacaktım ve bu ailemden uzak kalacağım demekti.

"Kızım inşallah işe girersin. Her şey dilediğin gibi olur"

"İnşallah annem" yanağından öpüp sarıldım.

Sıra babama gelmişti.
"O Barış'a söyle sana göz kulak olsun zaten ona da söyledim-"

Allah bilir çocuğa neler dedin baba

"Baba ben çocuk muyum? Kendi başımın çaresine bakabilirim. 22 yaşındayım farkındaysan"

"He he öyle de koca şehir ne olur ne olmaz"

Canım babam ya ne kadar da güzel geçiştiriyor beni

Son olarak babamla da sarıldım. Bavulumu alıp evden çıktım. Saate baktığımda saat 9'u 3 geçiyordu.

"3 dakika geç kaldın"

"Sanada günaydın Barışcığım"

"Günaydın günaydın"

Bavulumu alıp bagaja yerleştirdi. Bende ön koltuğa oturdum.

Kapıyı açıp yanıma oturan Barış'a döndüm.

"Are you ready?" sesimi yükselterek söylemiştim.

"Yes" aynı tonda söylemişti ve an itibariyle yolculuk başlamıştı.




🍃




Konudan konuya atlayarak sohbet ediyorduk. Tabi 12 yıldır görüşmüyoruz normal değil mi?

"Öyle işte sonra Galatasaray'a transfer oldum. Rize'ye sadece yazları gelebiliyorum"

Dikkatle onu dinliyordum.
"Senin transfer olduğun zamanı çok iyi hatırlıyorum. Haberde karşıma çıktın. Kendi kendime bu yüz çok tanıdık dedim sonra bi baktım haberin altında Barış Alper Yılmaz Galatasaray'da diye başlık. O kadar şaşırmıştım ki ama bir yandan hayallerini gerçekleştirdiğin için çok mutlu olmuştum"

Gülümseyerek kaçamak bir bakış attı ve tekrar yola dikkatini verdi.
"Ee sen küçükken doktor olcam diyordun. Hatta hatırlıyor musun derenin üstünden taşlara basarak geçerken ben dengemi kaybedip düşmüştüm. Dizim kanıyordu sende ben doktor olup seni iyileştiricem diyordun. Psikoloji nerden çıktı?"

Barış anlatırken o anlar gözümün önünden geçti. Buruk bir şekilde gülümsedim.

"Fikrim değişti"

"Neden?"

"Baktım millet kafayı sıyırıyor bu işe el atmam gerekiyor dedim"

Kahkaha attı "delisin kızım sen bari ilk kendini tedavi et"

Deliysem sana deliyim
Ne diyosun Berfin kendini gel.

"Çok komiksin Alper"

"Biliyorum canım"

Başımı koltuğa yaslayıp gözlerimi kapattım. Zaten 7'de uyanmıştım. Biraz uyusam zarar gelmezdi bence

Barış Alper'den

Arabayı sürerken sağıma baktım. Berfin hala mışıl mışıl uyuyordu.

Küçüklükten belliydi bunun bu kadar güzel bir kız olacağı
Ne diyorum lan ben? Önüne bak Barış valla ikinci bir kazayı kaldıramam ehliyetimi alıp ömür boyu vermezler.

Telefon çalıyordu. Berfin'in telefonuydu. "Annem" yazıyordu. Uyanmadan telefonu alıp açtım.

"Efendim Asiye teyze?"

"Barış oğlum. Nasılsınız?"

"İyiyiz teyze biraz daha yolumuz kaldı siz nasılsınız?"

"Bizde iyiyiz oğlum. Berfin nasıl?"

"O uyuyor şuan"

"Anladım tabi alışık değil erken kalkmaya uykucu"

Güldüm.
"Valla öyle"

"İyi o zaman dikkatli olun vardığınızda aramayı unutmayın"

"Tamamdır Asiye teyzem sizde dikkat edin"

Vedalaşıp telefonu kapattım.
Yanımda hareketlilik olunca uyandığını anladım.

Berfin'den

"Günaydın"

"Günaydın" dedim esneyerek.

"Nerdeyiz biz?"

"Az kaldı 3 saate İstanbul'dayız"

Kafamı salladım. Şuan kahvaltıda atıştırdığım şeylerle duruyordum.

"Ben açım"

"Tamam ilerde bir yer biliyorum orda dururuz"




🍃




Biz yemeği yemiş hatta şuan İstanbuldaydık. Bilmediğim bir siteye girdik. Büyük ihtimalle Barış'ın evine gelmiştik.

Bu kadar zeki olmak yormuyor mu seni?
Arada bi yoruyor kabul.

Arabayı otoparka park edip arabadan indik. Bagajdan bavulları aldık ve asansöre bindik.

"Ayakta duracak halim yok"

"Sanki arabayı sen sürdün ne bu yorgunluk?"

Elimle omzuna hafifçe vurdum.
"Sus yorgunum işte"

Yorgunluğun verdiği rahatlıkla başımı Barış'ın göğsüne yasladım.

Kabul edin sizde beklemiyordunuz

"Rahat mı?"

"Çok"




🍃

Gün Gelir | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin