Riki çoktan çalışmış arabanın arkasından yetişmeye çalışırken, bunun anlamsız olduğunu düşünüp telefonunu çıkartmış ve plakanın fotoğrafını çektikten sonra babasını aramıştı.
Soluk soluğa aramanın cevaplanmasını beklerken, sonunda babasının sesini duymuştu.
"Oğlum?"
"Baba- Baba Sunghoon kaçırıldı. Koştum ama- Ama yetişemedim."
"Ne? Nasıl? Sakinleş önce."
Riki derin nefesler alırken babası sabırla onu beklemişti.
"Baba, Sunghoon'la beraber etüte kaldık biz. Eve kadar o bıraktı beni. Sonra ben siteye girdim ama aklıma bir şey gelince geri döndüm. Siteden çıktığımda bir adam Sunghoon'la tartışıyordu. Sonrada bayıltıp arabaya bindirdi. Koştum ama yetişemedim."
"Ne? Okuldan beridir mi takip ediyordu? Sadece ikiniz mi vardınız? Plakayı görebildin mi?"
"Bilmiyorum baba, bilmiyorum! İkimiz vardık sadece evet. Plakanın fotoğrafını çektim."
"Tamam. Ben şimdi birini gönderiyorum. Onunla beraber karakola gel. Sunghoon'u aramayı deneyelim. Açarsa sinyalle takip edebiliriz. Sende sakin ol tamam mı oğlum? Bulacağız onu."
"Tamam. Baba acele edin lütfen. Plakayı atıyorum şimdi."
"Bana güven."
Riki telefonu kapatıp tekrar siteye girerken, girişteki güvenlik kulubesinin yanındaki banka atmıştı kendini. Kafayı yemek üzereydi. Göz yaşları çoktan bir bir akmaya ve yanaklarından aşağıya bir yol çizmeye başlamıştı. Nefesi kesiliyordu sanki. Sunghoon'a bir şey olacağını düşünmek bile kalbini durduracak gibiydi.
Kapının önünden gelen korna sesiyle kendini dışarı atarken, arabada bekleyen hyungunu görmesiyle zoraki bir tebessüm kondurmuştu yüzüne.
Hızlıca arabaya binerken, şoför koltuğunda oturan adamın bakışkarını üzerinde hissedebiliyordu.
"Gidebiliriz Saem hyung."
Adam ciddi yüz ifadesinden ödün vermeden, arabayı karakola doğru sürmeye başlamıştı. Oğlu gibi görüyordu bu genç oğlanı. Neler olduğunu pek bilmese de, gergin ve ağlamaklı olan yüz ifadesi onu endişelendirmişti.
"Neler oldu?"
"Arkadaşım kaçırıldı."
"O kadarını biliyorum Riki-san. Detay istiyorum."
"Etüte kaldık biz bugün arkadaşımla. Eve kadar da o bıraktı beni. Sitenin bahçesine girmiş, apartmana giderken aklıma bir şey geldi geri döndüm. Tam siteden çıktığım sırada bir adamla tartıştı ve arkasından bir adam daha gelip bayılttı onu. Sonradan arabaya bindirip gittiler. Koştum ama yetişemedim. Yine de plakayı almayı başardım."
"Biliyorsundur belki, genelde bayıltmak için eter kullanılır. Koklamadığın müddetçe de bayılmazsın. Eğer arkadaşın o an endişeyle hareket etmişse, çoktan baygındır. Ama biz umalım ki zekasını kullanmış olsun. Şimdi gidelim karakola, eminim baban bulacaktır onu."
"Umarım hyung, umarım."
Riki sessizce yolun bitmesini beklerken, üstüne koca bir yük bindiğini ve boğazına bir yumru oturduğunu hissetmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kᴀᴄ̧ɪɴ Kᴜʀᴀsɪ| HᴏᴏɴKɪ
Fanfiction𝗻𝗶𝗸𝗶𝗺𝘂𝗿𝗮 Aman bize nasip olur inşallah, boyuna da posuna da bin maşallah🔥 ↳𝘀𝘂𝗻𝗴𝗵𝗼𝗼𝗻.𝗽𝗮𝗿𝗸 Ne diyon dayı