cynefin | 7

676 136 71
                                    

Yanlışlar olabilir, kontrol etmedim hfiahcşwjcpwjxl

...

"Bıraktığın için teşekkür ederim hyung."

"Rica ederim Hyunjin."

Felix nazikçe gülümserken Hyunjin cebinden anahtarı çıkardı. Kapıyı açtığı gibi dışarı çıkan bağırışmalar yüzünden kaşları çatıldı. Felix, yaslandığı arabasından kalkarken Hyunjin'in arkasında durdu.

Hyunjin sakince içeri girmeye çalışsa da bir yandan deli gibi korkuyordu. Ebeveynleri kavga etmezdi, hep birbirlerine saygılı davranırlardı. Bu bağırışların sebebinin ne olduğunu merak ediyordu.

"Gelmemi ister misin?"

Hyunjin arkasında ki bedenin sesini duyduğunda usulca kafasını çevirdi. Felix, vitanın mora dönmeye başlayan gözlerini gördüğünde kararından emin oldu. Yalnız bırakamazdı.

"Niye bağırıyorlar bilmiyorum. Daha önce birbirlerine seslerini yükselttiklerini duymamıştım."

Felix kafa sallayıp onu onayladı. Vitasının kontrolü altına girmek üzereydi, bu yüzden onu tersleyemezdi. Kurdunun sinirlenmesine yol açardı.

"Gir hadi, arkandayım ben."

Hyunjin adım attığı an babasının alfasından gelen yüksek sesleri duydu. Babasının ona karşı her zaman nazik olduğunu bildiğinden ondan korkmuyordu. Korkusu annesinin öfkesineydi. Annesi de bir vita olduğundan duygularını uçta yaşardı. Buna rağmen oğluna hiç bir zaman bağırmamıştı. Biriciğiydi o.

Felix onun arkasından giderken Hyunjin dik durarak salona girdi. Girdiği gibi salonun dağınıklığını gördü. Kalbi deli gibi hızlı atmaya başladığında annesiyle babasına baktı. Geldiğini fark etmemişlerdi bile.

"Ailemi bozmana izin vermem!" Diye bağırıyordu babası.

Annesi ise, "Sen o aileyi üç yıl önce paramparça etmişsin zaten!" Diyerek karşılık veriyordu. Hyunjin ne olduğunu anlamadığı için bir süre boş boş bakındı. Daha sonra annesinin elinde ki çerçeveyi gördü.

Küçük bir çerçeveydi. İçindeki fotoğrafta üç kişi vardı. Anne, baba ve bebek. Bir an kendi bebekliğine ait olduğunu düşünse de sağ köşede gördüğü kadınla bu fikrinden vazgeçti. Daha sonra gözleri sol tarafta ki adama kaydı. Babasıydı. Kaşları inerken bakışları daha da morlaşmıştı.

Felix onun sırtının gerildiğini gördüğünde elini usulca beline kaydırdı. Hyunjin'in bakışları değişirken mor ışıltılar kaybolmuştu. Felix bunları görmese de bedeninin hareketlerinden rahatladığını görüyordu.

"İki yaşında bir kızın var senin!"

"Kızım olması Hyunjin'i bırakacağım anlamına gelmiyor!" Babasının alfasının hırıltılı nefesleri bile duyulurken Hyunjin ne yapacağını bilmiyordu. Annesinin söyledikleri kurşun etkisi yaratmıştı beyninde.

"Kızın var senin kızın! Eşinden olmayan bir kızın var! Hyunjin sence bir kardeşi olduğunu öğrenince seni sevmeye devam edecek mi?! Babasının gayrimeşru bir kızı var! Beni düşünmemeni umursamıyorum bile." Sonlara doğru sesinin tonu inmeye başlamıştı. Gözlerinden yaşlar süzülürken elinde ki çerçeveyi yere fırlattı. Camlar her yere saçılırken Felix önündeki bedeni tutup biraz geri çekti.

"Oğlumuza ne diyeceksin sen? İkinci çocuk hayalimi başka bir kadınla gerçekleştirdim mi diyeceksin?"

"Hyunjin'in bunu öğrenmesine gerek yok tamam mı? Ona söylemek zorunda değiliz. Mutlu ailemize devam edebiliriz."

Hyunjin nefesinin kesildiğini hissetti bir an. Babasının başka bir kadından çocuğu olmasını idrak edememişken, babasının bu gerçeği saklayacağını duymuştu.

"Oğlundan hiç bir şeyi gizlemem ben! Başka kadınlara gitmeni, beni aldatmanı hatta başkasından çocuk yapmanı bile sineye çekebilirim ama oğluma yalan söylemene izin vermem. Oğlumu da yalanlarınla aldatmışsın zaten! Bir de ben yapamam bunu. Oğlumdan hiç bir şeyi saklamayacağım. Senden de boşanacağım."

"Yapamazsın bunu." Babasının kibirli sesini duyduğunda bakışları ona döndü Hyunjin'in. "Boynunda benim mührümü taşırken yapamazsın. Hiç bir şekilde kıramazsın o mührü."

Felix kısıkça güldüğünde oluşan sessizlikten ötürü gülüşünü duymuşlardı. İkisi de o tarafa dönerken Felix açıklama yapma gereği duydu.

"Eşinizi aldatmışsınız bayım, mührünüz zaten ondan başkasına dokunduğunuz an kurtlarınız tarafından kırılıyor, bilin istedim."

Önündeki bedeni kendine çekti. Hyunjin şu an yaşadığı şok yüzünden hiç bir şeye odaklanamıyordu.

"Anneciğim," kadın ona yaklaşmak istediğinde Hyunjin elini kaldırarak durdurdu onu.

"Başka bir çocuğun olduğunu sakladın bizden..."

"Oğlum, göz bebeğim. Beni dinlemeni istiyorum."

Hyunjin yanağına düşen yaşı sinirle sildi. Kafasını iki yana salladı.

"Bana göz bebeğim deme! Senin göz bebeğin ben değilmişim, kızınmış. Yıllardır bu gerçeği sakladın bizden. Annemi bedeninle aldatırken beni sözlerinle aldatmışsın."

Hayal kırıklığı dolu bakışları annesinin canını yakarken Hyunjin susmak istemiyordu.

"Yetmedi mi sana tek çocuk? Yetmedim mi sana?"

"Oğlum, öyle söyleme. Hataydı. Biliyorum daha dikkatli olmam lazımdı ama olan oldu."

"Şimdi de o bebeğin hata olduğunu mu söylüyorsun? Az önce benden saklayacak kadar değer verdiğin kızına şimdi hata mı diyorsun?"

Arkasında hissettiği enerjiyle Hyunjin'in bedeni dikleşiyordu. Felix'in kurdu ona destek oluyordu. Sonunda annesine baktığında yere oturmuş ağladığını gördü. Onun yanına bile gitmek istemedi. Sadece bu evden çıkmak istiyordu.

Arkasına döndüğü an Felixin yüzüyle karşılaştı. Arasına yeşillerin karıştığı gözlerini gördüğünde yutkunarak kapıyı gösterdi. Gitmek istediğini böyle belirtiyordu. Konuşursa deli gibi ağlayacağını biliyordu. Bu yüzden sessizce gösteriyordu ne yapmak istediğini.

Felix onun kolunu tutup elini yavaşça aşağı indirdi. Ellerini birleştirdiğinde Hyunjin'in gözleri anlık mora büründü. Tamamen. Felix bunu düşünemeyecek halde olduğu için onu da aldığı gibi evden çıktı.

Çıktığında devam eden bağırışları umursamadan Hyunjin'i arabasına bindirdi.

Şu an tek isteği onu buradan alıp götürmekti. Ve bunu sadece kendisi istemiyordu, deltası da Hyunjin'e sahip çıkmak istiyordu.

...

Felix ve deltasını alabilir miyim tşk

Felix ve deltasını alabilir miyim tşk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-yeis

cynefin | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin