cynefin | 21

473 101 79
                                    

Kontrol etmedimmmm 🥲

...

"İyi dersler güzelim."

Yanağına kondurulan öpücükle sırıtırken kendisi de Felix'i öpmüş, amfiye girmişti. Felix kendi bölümüne doğru giderken karşıdan gelen iki kişiyle göz devirdi. Tanımıyormuş gibi davranarak en kenara geçip şapkasını taktı. Güneş gözlüğünü de taktıktan sonra merdivenden indi.

"Bizi görmezden mi geleceksin?"

Changbin'in sesiyle olduğu yerde durup derin bir nefes verdi dışarıya. "Var mısınız ki sizi göreyim Changbin? Yok gibisiniz."

"Sen aşırı haddini aşıyorsun artık." Jisung kendinden emin bir şekilde konuştuğunda Felix gözlüğünü çıkararak gömleğinin yakasına astı. Kalan bir kaç merdiveni de indikten sonra onlarla eşitlendi.

"Sende benim kardeşime bazı konularda haddin olmayan şeyleri sormuşsun ama Jisung? Ben haddimi aşarsam ne olur?"

"Bu olur." Dediği anda Felix'e kafa attığında Felix sadece iki adım gerileyerek burnunu tutmuştu. Kanamadığını fark ettiği anda şapkasını da çıkarttı. Arkasında ki açılan yeri açıp pantolonunun kemer kısmına astı. Daha sonra tatlı tatlı gülümsedi.

"Ne oldu küçük oğlan? Doğruları duymak hoşuna mı gitmedi? Sende aynısını benim kardeşime yapmamış mıydın? Başta sana güvenmiştim biliyor musun, nasıl sorular sormuş da benim kardeşimi kendinden soğuttu diye düşündüm ama cevap bulamadım. Senin tarafını bile tutabilirdim ama mesajlarını gördüm."

Bir anda Jisung'un tişörtünün yakalarını kavrayıp bu sefer de kafayı atan o oldu. Jisung gelen sert darbeyle yere serilirken Changbin, Felix'i üzerinden almaya çalışmıştı. Beceremeyince karnına yumruk atarak çekmeye çalışmıştı.

"Felix!"

Aşağıdan gelen sesi hiç biri duymazken Changbin karnına yediği dizle sendeledi. Jennie'yi gördüğünde toparlanacakken Jennie topuklusunu onun karnına bastırarak ayaktayken duvara yapışmasına neden oldu.

Daha sonra saçlarını at kuyruğu yapıp bileğinde ki tokayla topladı. "Benim kardeşime yumruk atmak senin ne haddine koca oğlan? Hayırdır? Tek bulunca başına mı üşüştünüz?"

Jennie Changbin ile uğraşırken Jisung tek hamleyle Felix'i altına almıştı. Felix kendisine gelen yumruğu tutup, destek aldığı diğer eliyle birleştirip havaya kaldırdı. Jisung'un desteği elinin altından kayınca yan tarafa doğru düştü. Ellerini bırakmadan ayağa kalktı Felix.

"Bir daha sevgilime de, kardeşime de yaklaşma Han. Bu sefer acımam. Kırmadığım burnunu kırar eline veririm. Benim ayarlarımla oynama."

Gözleri lacivert olduğu için Jisung bir şey diyememişti. Kabullenmek istemese de alfası deltadan korkmuştu. Felix onu bıraktığı gibi Jennie'ye gitti. Changbin'i yere serdiğini gördüğünde gururlanarak sırıttı. Bütün dövüş sporlarını Felix öğretmişti ona.

Jennie'yi Changbin'in üzerinden alıp kenara çekti. "Tamam, bu kadar yeterli."

"Puşt! Bir de diyor ki senin gücün bana yeter mi! Senin soyunu sopunu sikerim çocuk!"

Felix onu zorla uzaklaştırırken revire gidiyordu. Dersini kaçırdığını fark ettiğinde siktir çekmişti içinden. Devamsızlık hakları hâlâ duruyordu ancak Felix kızgınlığa girmediği sürece ders aksatmayı sevmezdi.

Revire geldiğinde Jennie'nin yüzüne baktı. Sadece dudağı ve kaşı patlamıştı. İstediği malzemeleri bulduğunda güzelce temizlemiş, küçük ve şeffaf olan bantlardan yapıştırmıştı. Kendisinde bir şey olmadığını gördüğünde ise sadece dolaptan buz alarak yere çöktü.

"Biz niye kavga ettik şimdi?"

Felix buzu burnuna tutarken güldü. "Bilmem. Bizimle yaşıt olan çocuklarla uğraşıyoruz Nini. Görmezden geleyim geçip gideyim dedim, laf attı. Neymiş görmezden mi gelecekmişim. Yoksunuz zaten falan deyince haddimi aştığımı söyledi Jisung hazretleri. Bende kardeşime yaptığın gibi deyince kafa attı. Aynısını bende yaptım derken sen geldin."

"Adamlara bak. Hem bebeğimiz dedikleri çocuğun yanında olmuyorlar, hem de onları görmezden gelince laf atıyorlar. İlgi bozukluğu falan var mı ya tıpta? Fazla ilgi isteyen türler için."

İkisi de gülmeye başladığında revirin kapısı açılmıştı. Felix güzeller güzeli sevgilisini gördüğünde gülümseyerek buzu kenara bırakmıştı.

"Siz ciddi misiniz ya?!" Felix'in yanına çöküp hasar almış mı diye kontrol ederken biri daha girdi içeri. Felix gözlerini sevgilisinden çekemediği için görmedi ancak Jennie görmüştü.

Lisa, dibine kadar geldiğinde gözleri duygusuz bir hal aldı. Lisa derin bir nefes aldıktan sonra titreyen elini Jennie'nin çenesine koydu. Kafasını biraz kaldırıp yaralarını kontrol etti. Elmacık kemiklerinde kızarıklık fark ettiğinde dolaba ilerleyip küçük bir buz paketi aldı. Yine Jennie'nin yanına ilerleyip buzu kızarıklığın üzerine bastırdı.

Jennie hızla buz paketini kendi eline alıp Lisa'nın elini itti.

"Dokunmamanı öneririm."

Sedyeden inip revirden çıkarken Lisa dolan gözlerini kırpıştırarak peşinden gitti.

"Jennie! Bekle biraz!"

Lisa, Jennie'nin peşinden giderken Hyunjin Felix'in yüzü dahil açıkta olan her yeri kontrol etmeye çalışıyordu.

"Neden yaptınız şimdi bunu? Gerek var mıydı cidden?"

"Bilmem, Jisung'a sormalı. Neden bana kafa attığını açıklasın, bende neden karşılık verdiğimi açıklarım."

"Onlarla konuşmanı istemiyorum Felix. Gerçekten istemiyorum."

Felix çöktüğü için daha tatlı duran bedenin belini kavrayıp ayaklarını uzattı. Dizlerinin üzerine oturttu Hyunjin'i. Yüzünün her yerini minik minik öperken Hyunjin gözlerini kapatmıştı.

"Ben konuşmadım güzelim." Boynunda bir öpücük hissetti. "Kendisi gelip sataştı." Bu sefer omzunda bir öpücük hissetti. "O laf atmasa görmezden gelecektim zaten." Bu sefer de dudaklarını öpüp çekildi Felix. Hyunjin'in gözleri usulca açıldı.

"Ne olursa olsun cevap verme. Sana laf atsalar bile dönüp bakma. Sadece Seungmin ile iletişim kurabilirsin. Diğerlerini görme bile."

Felix eşinin yanağına bir öpücük bırakıp gülümsedi. Öyle istiyorsa öyle olurdu.

"Bebeğim nasıl isterse, bir daha konuşmam."

...

hanımcılix>>>

kucağına oturabilir miyim beyefendi 😻

kucağına oturabilir miyim beyefendi 😻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-yeis

cynefin | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin