cynefin | 26

586 107 93
                                    

🤭🤭🤭

•ficte deltaların kızgınlığı yılda iki kez, vitaların-omegaların-betaların her ay, alfalarında üç ayda bir vuruyor

Ayrıca kontrol etmedimmm

...

4 ay sonra, Eylül,

Felix sertçe kapıyı açtığında burnundan soluyordu. Sinirle bağıracakken gördüğü küçük bedenle kalakaldı. Hyunjin montunun içinde küçücük kalmış, güzel gözleriyle ona bakıyordu.

Felix içinden derin bir siktir çekti.

Burada olmaması gerekiyordu. Olmamalıydı. Deltasına sahip çıkabileceğinden emin değildi. Eşini bulduktan sonra ilk kızgınlığıydı bu. Eşini bırakmak istemeyebilirdi.

"Şu an konuşmak için doğru zaman değil." Hırıltılı sesi Hyunjin'in kafasına vurur gibi oldu. O an her şeyin gerçekliğini anladı küçük olan. Felix şu an kızgınlıktaydı. Minho söylediğinde yanında olması gerektiğini düşünmüştü ancak onun göz bebeklerinde gördüğü lacivert parıltılarla yanlış yapmış olma ihtimalini düşünmeye başlamıştı.

İkisi de bir süre sessiz kaldı. Hyunjin istemsizce gözlerini Felix'in bedenine çevirdiğinde altında sadece bir havlu olduğunu gördü. Biraz daha süzdü eşini.

Saçlarından göğsüne doğru süzülen su damlaları, şu an aklının karışıklığı yüzünden sayamadığı kasları, zaten belirgin olan ama şu an daha belirgin duran çene hattı, boynunda beliren damarlar...

Felix şu an Hyunjin için tamamen tanrı gibiydi.

Belden yukarısını ilk kez görüyor değildi, Felix zaten üstü çıplak yatıyordu. Hastayken onunla kaldığı için bunlara yeterince tanık olmuştu.

Kafasını kaldırıp gözlerini birleştirdi. Felix onun neden burada olduğunu anlayamıyordu ancak sorgulamıyordu da. Beyni şu an çok başka şeyler hayal ediyordu.

Karşısında duran bu küçük vitayı tamamen kendisine ait yapmayı, onu mühürlemeyi hayal ediyordu. Bunun yanlış olduğunu bile bile bunu istiyordu. Küçük vitasını zevkten ağlatmak istiyordu.

Kafasını iki yana sallayıp düşüncelerinden kurtulmaya çalıştı ancak başaramıyordu. Beyninde hiç duymadığı Hyunjin'in inlemeleri yankılanıyordu. Hiç duymamıştı ancak beyni öyle bir işliyordu ki, duymadığı şeyi bile aklına sokabiliyordu.

"Hyunjin, doğru zaman değil güzelim."

Hyunjin bir adım daha atıp iyice yaklaştığında Felix bir adım geri gitmişti. Hyunjin'i kucağına alıp yukarı çıkmamak için zor tutuyordu kendini.

"Ne zaman gelmemi istersin peki?"

Felix'e kalsa hiç gitmemesini söylerdi ancak şu an doğru olan bu değildi. Felix şu an kurdu tarafından yönetiliyordu.

"Bir hafta sonra gelsen?"

Nefesleri gittikçe hızlanırken gözlerinde ki parıltılar çoğalmaya başlamıştı. Yavaş yavaş kurdu kontrolü ele alırken Felix'in teni yanmaya başlamıştı.

"Güzelim, git. Lütfen."

Yalvarır tonda çıkan sesiyle Hyunjin gülümsedi. Felix'in geri gitmesine kalmadan hızlıca ona yaklaşıp dudaklarını birleştirdi. Felix anladığı an çekilirken Hyunjin koca gözleriyle ona bakmaya başlamıştı.

"Hyun, yapma. Yapma güzelim, ne olur. Duramam. Tutamam kendimi."

"Durma o zaman Felix. Tutma kendini. Karşında nişanlın var senin, bir kaç ay sonra evleneceğin adam var."

cynefin | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin