MEDYA ULAŞ
_________________________
Gözlerimi açmamla ilk bir kaç dakika neler olduğunu anlamadım.Etraf çok karanlıktı ve hareket edemiyordum.Ben en son uyumak için yatağıma uzanıp çikolatalı süt içip yatmıştım.Şimdi neredeyim lan ben o zaman.Birden bulunduğum yerin disko topu gibi parlamasıyla beraber kapı açılma sesi duydum.
Rengarenk ışıklar normal bir tona geldiğinde etrafımı görmem kolaylaşmıstı.
"Bu ne lan!"
Etrafım daire olacak şekilde vücutları yeşil,gözleri kocaman,garip bir şekilde bana gülümseyen,kulakları yerine simsiyah boynuzları olan varlıklarla çevriliydi.
Bakışlarımı onlardan çekip kendime baktığımda beni pamuk şekerden bir sandalyeye jelibonlarla bağladıklarını fark ettiğimde daha fazla dayanamayarak gülmeye başladım.
"Oğlum sizin nasıl fantazileriniz var"
Benim gülmemle onlarda benim gibi gülmeye başladı.Fakat onlar gülünce çok korkunç olduğu için yüzümdeki gülümseme solmaya başladı.
"Katilsin.Katilsin sen."
Hepsi bir ağızdan katilsin diye bağırdığında anlamayan gözlerle onlara baktım.
Konuştuğumuz kişilere bakar mısın ya.
Abuziddin sus.
İyi be.
"Kimi öldürdüğünü görmek istiyorsan yukarı bak"
Duyduğum kalın ve metalik ses ile kafamı yavaşça yukarı kaldırdım.Gördüğüm görüntü ise hiç tahmin etmediğim bir manzaraydı.Tavanda tahminen 3-4 metrelik kocaman,devasa bir hamam böceği vardı.Ben ona hâlâ aynı şaşkınlıkla bakarken o birden daha ben ne olduğunu anlamadan üstüme gelmesiyle sıçrayarak uyandım
"Euzubillahimineşşeytaniracimbismillahirahmanirahim"bu neydi oğlum bu nasıl bir kabustu.Bugün öldürdüğüm hamam böceği aklıma gelince daha bir ürperdim.
Yatağımın yanındaki, komodinin üstündeki telefonumu elime alıp saate baktım.Saat 07.28'di hemen yataktan kalkıp kısa bir duş aldım.Saçlarımı tararken telefonumun çalmasıyla hemen elime aldım.Ulaş abim arıyordu.Daha fazla bekletmeden hemen aramayı yanıtlayıp hoparlöre aldım."Günaydın yakışıklım."
"Günaydın güzelim ne yapıyorsun"
Bugün de okul denilen lanet yer olduğu için ne yapabilirdim acaba"Okul için hazırlanıyorum abi sen ne yapıyorsun emniyette misin?"
"Yok,bugün izinliyim sende bugün gitme okula biraz gezelim"
Duyduğum cümleyle beraber gözlerim fal taşı gibi açıldı"Yemin et!"
"Yemin ederim."bunu derken gülmesiyle beraber bende gülmeye başladım."
"Tamam yarım saat sonra gel al beni."
"Tamam güzelim."Ulaş abi gerçek abim değildi.13 yaşındayken annemle beraber bankadayken bir hırsız boğazıma bıçak dayayıp beni kullanarak paraları çalacaktı fakat polisler ondan hızlı davranıp beni onun elinden kurtarıp banka soyulmadan hırsızıda yakalamışlardı.
Ulaş abide o polislerden biriydi.Benimle bizzat ilgilenip nasıl olduğumu sorup durmuştu.O olaydan sonra benim bir kaç küçük vukuatım nedeniyle de daha sık sık birbirimizi görmüştük.Toplam 4 yıldır beraberdik.
Daha fazla oyalanmadan hemen saçlarımı kurutup at kuyruğu yaptım.
Dolabımın karşısına geçip ne giyeceğime bakarken siyah kargo bir pantolon çıkarıp giydim üstüme beyaz askılı bir crop,yine beyaz crop hırkamı alıp giydim.(Temsili,beğenmeyenler istediği gibi düşünebilir)
Telefonumu ve cüzdanımı her ne kadar lazım olmasada cebime koyup aşağı indim.Annem ve babam yine evde değildi çoçukluğumdan beri dadılarla büyümüştüm bu yüzden artık o kadar koymuyordu beni yok saymaları.ama yine de üzülüyordu insan.kafamı sağa sola sallayıp başka şeylere odaklanmaya çalıştım.
Mutfağa indiğimde Nurcan ablayı görmemle yanına gidip yanağından makas aldım.
"Naber Nurcan abla."
"İyi kız.hazırlayayım mı birşeyler?"Sorusu karşısında içten bir şekilde gülümsedim.Öz anne ve babamın vermediği değeri yabancı kişiler bana veriyordu.
"Yok abla.Ulaş abimleyim bugün haberin olsun"
"Tamam kızım selam söyle."onu başımla onayladım."Hadi kaçtım ben."bir şey demesine izin vermeden mutfaktan çıkıp ayakkabılarımı giydim.Kapıyı açıp dışarı çıktığımda derin bir nefes aldım.Kapıyı kilitleyip önüme dönücekken duyduğum sesle nerdeyse yere düşücektim.
"BÖÖÖ"
Sağ elimi kaldırıp kalbime koyduğumda gözlerimi kısıp yavaşça Ulaş abime döndüm.
Hızla karnına bir tekme atıp bir kaç adım geri çekildim."Hakettin.Abi çocuk musun sen ya Allah aşkına BÖÖÖ demek ne."O kendine gelince ben de yanına gidip ona sımsıkı sarıldım aslında tekmemi kolaylıkla savurabilirdi ama yapmamıştı."Bir polis memuruna vurduğun için seni hapse atabilirim bunu biliyorsun değil mi?"Bir şey demeyip yürümeye başladım.O da benim hizama gelip kolunu omzuma attı."Ne oldu sana."bende bilmiyordum neyim olduğunu içimde kötü bir his vardı ama."Çok garip bir rüya gördüm."Ona gördüğüm rüyayı anlatırken beraber gülüyorduk."Eee ne yapıyoruz yakışıklı?"
"İlk yemek yemeye gidelim sonrasına bakarız."Tam cevap verecekken telefonumun çalması ile cebimden telefonumu çıkarıp kimin aradığına baktığımda sıkıntılı bir nefes aldım ekrandaki şeytan apk sürüm👹 yazısına tekrar baktığımda daha fazla dayanamayarak yanıtladım.
"Hemen Ulusoy Hastanesine gel DNA testi yapacağız.Öz kızım olmayabilirsın.Hızlı ol."
====================
Eveeeeet ilk bölüm bu kadardı.İlk kurgum olduğu için hatalarım olabilir.
Can sıkıntısından yazıyorum o yüzden düzenli bir şekilde yazamayabilirim.
Asena hakkında düşünceleriniz.
Ulaş hakkında düşünceleriniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ULUSOYLAR
Teen FictionBir hata. İki mahfolmuş hayat. 17 yılı bir hata yüzünden çok kötü geçmiş bir kız. 17 yılı birbirinden kötü geçen bir aile. Ulusoy'lar. Aysu'yu gerçek kızı sanan aile.Fakat ait olmadığı bir aileyi paramparça eden kız. Çoçukluğu,diğer çocuklar gibi ge...