Babamın dediklerinden sonra abim ile beraber hastaneye gelmiştik. Yol boyunca söylediği cümleleri düşünüp durmuştum.
Öz kızı olmayabilirmişim, başka bir ailenin kızı olabilirmişim,hayatım yalan olabilirmiş mişte miş.Kafayı yiyecek duruma gelmiştim.Hiç bir şeyi anlamıyordum.
Babam şaka yapan biri değildi, her zaman çok ciddi olmuştu.Ayda 1-2 kez arardı o kadar. Dediklerinde ciddiydi o zaman.
Şuan Ulusoy Hastanesi ile hint filmlerine taş çıkartacak bir bakışma yaşıyordum.Korkuyordu bir yanım,diğer yanım ise mutluydu.Karmakarışık duygular içerisindeyim.Herkesten soyutlanmış,kendi içimde bir münakaşaya girmiştim.
"Ase'm gel hadi bir gidelim yapalım testleri.Diyelim ki onların kızı değilsin belki çok daha iyi bir ailenin kızı çıkarsın."bunları söylerken yüzümü avuçları arasına almıştı.Başımı kaldırıp Her zaman yanımda olan Ulaş abimin yüzüne baktığımda gözlerimde nasıl bir ifade gördüyse bakışları daha da yumuşadı "Bozma moralini kötü bir aileyse tabii ki vermem seni onlara.Gel şimdi abin sarılsın sana."kollarını iki yana açıp beklentiyle bana bakınca daha fazla dayanamayıp kollarımı onun iri bedenine doladım.
Bir süre öyle kaldım.Sakinleştiğimde geriye çekilip tekrar karşımdaki hastaneye baktım.
Omuzlarımı dikleştirip,başımı havaya kaldırarak kendimden emin bir şekilde hastaneye doğru yürümeye başladım.İçeri girdiğimiz gibi danışmanın yanına gidip baş hekimin hangi kat ve odada olduğunu öğrendik.Odasına gitmek için asansöre binmiştik.Normalde asansörlerden hoşlanmam ama 17.kata çıkamayacağım için mecburi binmiştim.
Karşımdaki kapıya bakıp derin bir nefes aldım.
Yaparsın Asena,hadi kızım.
Dan diye kapıyı açıp içeri girdim.Ulaş abi de benden hemen sonra girip kolunu omzuma atmıştı.Çok stresliydim.
Tekli koltuğa oturup gözlerimi yavaşça odadaki herkesin üzerinde gezdirmeye başladım.Tam karşımda kahverengi saçlı ve saçlarıyla aynı renk gözleri olan kadın bana bakıyordu.Çok güzeldi.Göz göze geldiğimiz anda bana öyle güzel gülümsedi ki sanki tüm acılarım kuş olup uçtu.
Ne diyom lan ben.Kendine gel Asena.
Gözlerimi kadından çekip yanındaki adama baktım sarı saçları ve mavi gözleriyle fazlasıyla yakışıklıydı.Ona baktığımı gördüğünde göz kırpmasıyla bakışlarımı ondan çektim.Utanmıştım.Ikiside yaşlarına göre çok genç duruyordu.
Fark ettiğim gerçekle tekrar kadına döndüm başarılı ve ünlü avukat Simay Ulusoy.Karşımda hayranı olduğum kadın vardı.Yüz ifademi hemen düzeltip duvara yaslanmış olan abime baktım.O da bana baktığında bana en güzel gülümsemesini sundu.Bu biraz rahatlatmıştı.
Tam o sırada içeri giren kişiyle başımıda otomatik olarak oraya çevirdim.Sarı saçlı ve açık mavi gözlere sahip güzel bir kızdı.Siyah kot bir etek ve pembe bir crop giymişti.Eteği güzelmiş ama, beğendim.
Hiç bir şey demeden gelip yanımdaki tekli koltuğa oturup bacak bacak üstüne atıp telefonunu çıkardı.Aynı zamanda ağzındaki sakızı şapırdatarak çiğniyordu.Midem bulandığı için bakışlarımı ondan çektim.
"Evet,kızlarda geldiğine göre hemen kanları alalım isterseniz."
Adını bilmediğim sarışın adam ve babam mı değil mi bilmediğim şerefsiz,hemşireyle beraber odanın içindeki başka bir odaya girdiler.Yaklaşık bir iki dakika sonra çıktıklarında hemşire bize kısa bir bakış atıp tekrar odaya girmişti.Yanımda ki kız ile beraber kalkıp girdiğimizde ilk ondan kan aldılar.Benden de ondan sonra kan aldıklarında tekrar odaya girdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ULUSOYLAR
Teen FictionBir hata. İki mahfolmuş hayat. 17 yılı bir hata yüzünden çok kötü geçmiş bir kız. 17 yılı birbirinden kötü geçen bir aile. Ulusoy'lar. Aysu'yu gerçek kızı sanan aile.Fakat ait olmadığı bir aileyi paramparça eden kız. Çoçukluğu,diğer çocuklar gibi ge...