ʙᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ: ʏɪ̇ʀᴍɪ̇

47 6 12
                                    

!On dokuzuncu bölümü görmediyseniz görün!
Üst üste attım da 😏

"Abi, ben, bilekliği, verdim. "

Kesik kesik konuşmuştu Hannah. Soluklanmak için abisiyle arkadaşının arasına oturmuştu.
Ufak bankta, üçü sıkıştığında Chan onu iteledi ve oradan kalkmasına neden oldu.

"Yalan söyleme bana Hannah. Vermediğini biliyorum. Aramız yeni düzeldi zaten, sınırlarımı zorlama daha fazla."

"Verdiğimi söylemedim ki zaten. Vereceğim
dedim."

"Yalanlarınla kendini kandırman bittiğine göre, bu son olsun. Bana doğru söylemeni istiyorum şimdi."

Etrafa bakındı ve abisine verecek bir cevap aradı.

"Tamam, üzgünüm. Neyseki malum kişi de beden dersinde. Şimdi verebilirim. "

Diyerek elindeki ince ve yalın takıyı salladı.

"Ne yani, kendi sınıfından mı? Yoksa benim sınıfımdan mı? "

Olumsuz bir mırıltı çıkardı ve açıkladı.

"İkisi de yanlış. "

Gözlerini, olay hakkında gram fikri olmayan ve telefonuyla uğraşan Jeongin'e çevirdi kız.
Chan ise şaşkın bakışlarını, tıpkı kardeşi gibi Jeongin'e dikmişti.

Üstündeki iki çift göz ve sessizlikle bakışlarını karşındakilere döndürdüğü zaman korku dolu bir ifade ile konuştu.

"Yemin ederim bir bok bilmiyorum.
Bi şey yapmadım, vallaha suçum yok.
Ben evde televizyon iz-

"Jeongin'lerin sınıfında olacağını düşünmemiştim gerçekten. Beklemediğim yerden geldi."

Sözü kesen Chan, normal ifadesine bürünüp söylendiği gibi ayaklanmıştı. Arkadaşının garip surat ifadesine karşın konuşma zahmetinde bulundu.

"Senlik bir şey yok, korkma. Gidelim Hannah.
Seni tek başına göndereceğimi falan sanmıyordun heralde? "

"Ahh, elbette sanmıyordum. "

Diyerek onu takip ettiğinde, arkalarında kalan Jeongin anlamamış kafasını iki yana salladı. Daha sonra fazla düşünmenin iyi olmadığı kanısına vararak telefonunu açtı ve her zaman yaptığı şeyi yaptı.

Seungmin'den

"Amk programı şu ana kadar gördüklerimin en kötüsü. Hayır ama hangi cani 2 ders beden eğitimden sonra 4 ders matematik ve 2 ders kimya koyar?"

Arkası dönük arkadaşımın beni hiç de takmadığını sezmiştim. Emin olmak adına ona seslendiğimde beklediğim gibi olmuştu.

"Değil mi Felix? Sen dinliyor musun ki beni. "

"Çok pardon. Dün Hyunjin arayıp mesaj atmış, benim telefonumun şarjı yok diye görememişim.
Eh, sabahtan beridir de görüşemedik. Ona yazıyordum."

"Dün akşam ne yaşandığını, hatta şuan bile ne yaptığını sormamıştım bile! "

Bıkkınlıkla ona cevap vermiştim. Sesimin isyankar ve mızmız çıkması için uğraşmıştım elbette. Kesinlikle ilgi isteyen bir pick me den farkım yoktu o an.

"Kırıcısın, yalnızca kendimi açıkladım. Neyse özür dilerim tekrar söyleyebilir misin peki dediklerini? "

"Yoo söyleyemem. Dinlesey-. "

"Ne gerek var taa buralara gelmenin, anasını satayım."

Kısık sesli mırıldanışı duymak için lafımı bölmüştüm.

Is she your sister? | Chanmin ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin