Alaz, usulca elini yanında uyuyan Asi'nin karnına doğru indirdi avucunda hissettiği sertlik ve şişlik harici hareketliği sonucu canı sıkıldı, çok sıkıldı. Yüzünü henüz ne olduklarını kestiremediği tek netliğin çocuğunun annesi sıfatı olan kız'ın kar...
Şarkılar ; Buray, hatıram olsun Derya Bedavacı, kalbimi kırıyorlar anne Çağan Şengül, canım yanıyor...
„Bu renksiz ruhlar, bi' ara birbirleri için gökkuşağıydı, hiçleştiler renklerini kaybettiler...🌑"
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
***
Asi, şimdiye kadar pekte alışık olmadığı bir parça yere kadar uzanan bir elbise taşıyordu üzerinde. Bakıldığında, üstten alta üstü ince askılı, köprücük kemiklerini ve göğüs kafesini açıkta dar kesim straplez, simsiyah bir elbise tercih etmişti. Aşağıya doğru indiğinde bacağında derin bir yırtmaç detayı olan elbise, ince uzun zarif bacağını ortaya seriyordu. Bedenini tamamiyle sarmış bu derin, fazlasıyla iddialı elbisenin bir de sırt dekoltesi vardı. Biçimli, yıldız şeklinde detaylandırılmış sırtını en güzel şekilde ortaya döküyor, bedenindeki kadınsal aura ise her erkeğin dönüp tekrar bakacağı türdendi. Çağla'nın ısrarı üzerine ayağına giydiği siyah, ince tek bant ayakkabıları biçimli, zarif bileklerini sarmalamış orta parmağında duran taşlı yüzükle tamamlanmış bir parçaydı.
Üzerinde kendisine yakın herhangi bir parça yoktu, tamamiyle kendisinden farklı bir kişiliğe bürünmüşlük hissi içini huzursuzlukla kaplanmasına sebep oluyor, tek bant kumaş elbisenin kendisinde ne kadar eğrelti durduğunu düşünüyordu. Fakat, Asi bu konuda baya bir yanlış düşünüyordu, çünkü ; elbise sanki onun için yaratılmışçasına tamı tamına sarmıştı bedenini.
Kırık, eskimiş aynada kendisine bakarken yüzüklerini geçirdiği parmak uçlarını elbisenin üzerinde gezdirmeye başladı, kumaşın avucuna sunduğu yumuşalık ve yadsınılamaz kalite hissiyle gülümsemeden edemedi. Yakışmıştı işte, bir anne olarakta bir kız olarakta çok yakışmıştı.
Günlerden, Pazar... Rüya ve Yaman'ın düğünü için İngiltereden gelmesinin üzerinden beş güne yakın bir süre geçmişti ve sonunda o gün gelmişti. Geçen iki günde Asi sürekli Soysalan'ların malikanesinde vaktini harcamak zorunda kalmıştı. Neslihan, her ne kadar bütün işlere kendisi yetişmeye çalışsa da, her şeyi kendisi üstlenemiyordu. Çağla kendisi ve ikizi için aynı zamanda Cesur içinde büyük bir hazırlık içerisine girmişti. Ve kafayı bozmuş bir şekilde hormonların da etkisiyle bir onu beğenip, bir bu renkten vazgeçerken, Alaz ve Cesur'u geçin Ece'yi bir çıldırtmayı başarmıştı.
Hal böyle olunca da Rüya gelinlik işleri için kaç gündür debelenip duruyor bütün diğer işler de Asi ve Neslihan'a kalmıştı.
Şikayetçi değildi Asi, aksine beraber bütün her şeye göğüs germiş arkadaşının düğünü için elinden gelenin fazlasını yapmak için tetikte bekliyor gibiydi zaten. Fakat, bazı zamanlar kendisinin hiçbir zaman sahip olamayacağı aileyi kendi elleriyle kuruyor olmanın burukluğunu da zaman zaman yaşamıştı.
