2. Kedi

279 23 8
                                    

Vee karşınızda Uranüs beybisi jsnsns iyi okumalar!

☆☆☆☆☆

Uranüs beni sınıfa itti.
"Ben o şerefsizle konuşmana izin vermemiştim. İnat edip gitmeseydin, bunlar olmayacaktı." Ona sinirle baktım.

"Sence zevk mi aldım. Ben sadece konuşacaktım." diye bağırmaya başladım. O anda beni kendine çekip sarıldı. Kulağıma eğilip "Bak, seni sadece ben öpebilirim." bende ona sarıldım.

   Hoca sınıfa girdi bizde sıramıza oturup dersi dinlemeye başladık. Ama o beni izliyordu. "Ne bakıyorsun ya?" kaşlarımı çattım.

"Güzele bakmak sevaptır, yavrum." biraz utanıp başımı çevirdim. Gülmeye başladı. Güldüğünde yüzümü ona çevirdim bu anı kaçıramazdım. Gülüşüne karşılık ben de gülümsedim. O sırada hoca benim tahtaya çıkmamı istedi.

"Dünya Uranüsle neye gülüyorsunuz, söylede biz de gülelim" dön kıçına ona gül diyecem de yemiyo. Sustum. Hoca önüne dönüp dersi anlatmaya devam etti. Ben de yüzümü sıraya koyup uyumaya çalıştım. Uyuyamayınca yüzüm sıradayken Uranüs'e döndüm. Uranüste yüzünü sıraya koymuş bana bakıyordu. Dersin sonuna kadar bakıştık.

☆☆☆☆☆

Uranüs ile evimize gittik. Normalde ikimiz de Trabzon'da yaşıyorduk. Okul için İstanbul'a gelmiştim. Uranüste benim gibi  okul için gelmişti. Ailemizden istifade ederek aynı evde kalıyorduk. Merak etmeyin hala bakireyim.

"Aşkım ben çok acıktım."
"Pizza?" dudağını büzdü. "Hala yemek yapamıyor musun?" kaşlarımı çattım. "Kolaysa sen yap!" diye çıkıştım. "Tamam, tamam. Kızma hemen ama canım istemiyor. Dışarıda yiyelim mi?"

"Olur." deyip kıyafet odasına gidip üstümü değiştirdim. Bu sefer çok kısa giyinmemiştim. Hazır olunca salona gidip Uranüs'e "Hadi" dedim. Yanıma yaklaşıp "Sonunda." dedi ve belimi elleriyle kavradı. Dudaklarımız arasında milimler vardı. Sık nefes almaya başlamıştım bile.

"Aferin, kısa giyinmemişsin." alnımı öptü ve dışarı çıktık.

☆☆☆☆☆

Arabaya bindik. Uzun bir yolculuktan sonra araba aniden durdu. "Sorun ne?" Uranüs bakışlarıyla yolu işaret etti. Arabadan indim. Yolda kenara kıvrılmış bir kedi yavrusu gördüm. Hemen kucağıma alıp Uranüs'e baktım. "Aşkım bizim olsun mu? Lütfen!" yüzünü ekşitti. "Ben buna bakmam ya." ona dolu gözlerle baktım.

"Çocuğumuz olursa onada mı bakmayacaksın?" Deyip ağlamaya başladım. Regli olmuştum son günlerde zaten duygusaldım. İyice üstüne gelmişti.

"Ah! laz güzeli yapma, eğer çocuğumuz olursa her şeyden çok ona bakarım." deyip beni kendine çekti. "Bize ait olan her şeyi..."

***

Artık bir kedimiz olduğuna göre lokantadan vaz geçip evde yapılmış patates kızartmasına kalmıştık. Eve gidip küçük kedimi kucağıma aldım.

"Hadi bakalım kedicik seni yıkıyalım." onu elime aldım. Hoşlanmayacağını biliyordum, ama çok kirlenmişti. Onu küvetin içine koydum. Tişörtümü çıkardım. Yarım atletimle kalmıştım. Altıma da şortumu giydim. Küçük kedimi elime alıp küvetin içine oturdum. Acı miyavlamısını onu okşuyarak bastırmaya çalıştım ama bilirsiniz kediler sudan hoşlanmaz. Ben dalmışken Uranüs girdi.

"Dünya, bu ufaklığın adı ne olacak?"

Yüzüme sırıtmayı takarak, 'Jüpiter' olsun dedim. İkimizde gülmeye başladık.

Üç Sene Önce

İçeri adımımı attım. Artık üniversiteliydim. İçeriye girip yeni gıcır gıcır olan masalı sandalyeye oturdum. Yanıma mavi gözlü bir çocuk oturdu.

"Selam, ben Uranüs." gözümü kocaman açtım. Bu bir rastlantı mıydı? Gülümseyerek "Ben de Dünya" dedim. Bana şaşkınca baktı, ardından gülmeye başladı. Ben de gülmeye başladım. "Gezegen gibiyiz." Beynime sıçıyım. Aptal kafam!. Yüzüme değişik bir şekilde baktı. "Artık arkadaşız değil mi?" dedi. Evet ilk gün, ilk taş, ilk arkadaş. Bunu sevmiştim. Lan iki dakikada çocuğa yavşadım. "O-olur." oha bir de kekele Dünya. İyi bok men!. Tam arkasını dönerken "Arkadaşlığı aşarız umarım" demişti. Oha amk yavaş. Uranüs ile ilk konuşmamız böyleydi.
Peki ya Savaş; Savaş benimle ilk çıkan kişiydi ve ilk öpücüğümü alan kişi. Öpücüğümü elbetteki kocama kadar bekletemezdim ama aşık olduğum kişiye vermek isterdim. Uranüs ile arkadaşken onla sevgiliydik. Ayrılmamızın nedeni ise çok fazla ileri gitmesiydi. Beni evine çağırmıştı. Sarhoşken onun olmamı istemişti. Siz anladınız işte. Ben evlenmeden olmaz kişilerindendim. Ondan ayrılmıştım beni çok küçük düşürmüştü. Savaştan ayrıldığımda bunalıma girmiştim. Yanımda sadece Uranüs olmuştu. Bana çıkma teklifi falan etmedi ama bana 'Helalim' dedi qısqanın ezikler... sjjskjsj. Onu herşeyden çok seviyordum.

Şimdi

Ve Jüpiter'i yıkadıktan sonra Uranüs'e teslim ettim. Ben de -gerekli- olan malzemeyi almak için banyo dolabını açtım ki bitmiş olduğunu gördüm. Klozete oturup gecenin olmasını bekledim o zaman yan komşudan isteyebilirdim. İki saat geçmişti. Uranüs kapıyı tıklattı.

"Aşkım tuvalete mi düştün?" off şimdi ben ne diyecektim?

"Aşkım, benim şeyim bitmiş."

"Neyin?"

"Ya işte o şey"

"Kızım anlamıyorum." anladığını biliyordum cırladım. "Ya gidip alır mısın? Lütfen. " Ufak bir kahkaha duydum. Kıpkırmızı olmuştum. "İyi tamam hangi marka?" sırıttığını biliyordum.

"PİÇ!!!"

Yarım Saat Sonra

Kapı tekrar tıklatıldı. "Aldım" Utanç: power, mod:on

"Uranüs kapıya bırakır mısın?"
"Hayır" ufladım. Üstüm batmıştı. Altımdaki şort hafif kirlenmişti.

"Saçmalama." Bu çocuk beni öldürecek.

"Lan merak ediyorum canın falan yanıyor mu?" ağlamaya başladım. Uranüs'ü çok fazla seviyordum.

"Ya gerizekalı ağlama, içeri giriyorum." Biraz geriledim. Bir dakika... İçeri mi giriyorum dedi o? Birden kapı açıldı. Direk bana sarıldı. Kollarımı beline sardım. "Her boka ağlama" deyip yüzümü tuttu.

Gülümsedi "Çok seviyom lan." benden ayrılıp kapıdaki paketi verdi. Teşekkür edip banyodan çıkardım. Gerekli olan şeyi yapıp dışarı çıktım. Salona girdiğimde mükemmel bir manzara ile karşılaştım. Uranüs, Jüpiter'i almış, televizyon izliyordu.

Uranüs'ün kolunun altına girdim. Ayaklarımı bağdaş yapıp kafamı omzuna yasladım. Beraber televizyon izlerken aklıma gelen kelime şuydu "HUZUR."

☆☆☆☆☆
Beğenmeyi unutmayınız. :)

Tuba&Zeynep


Gezegen AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin