10. Bebeğim

18 2 0
                                    

Dünya'nın Ağzından

"Allah belanı vermesin. Bu ne lan! Bilerek mi yapıyorsun?" deyip yatağın üzerindeki prezervatifi elime aldım ve kafasına attım. Prezervatif Uranüs'ün kafasına vurup yere düştü. Uranüs yerden prezervatifi aldı ve "Ben de bilmiyordum. Hep Murat'ın işi ama eğer istersen..." diyeceği cümlenin devamını anlayınca sözünü bitirmesini izin vermeden cırlamaya başladım.

  "İmdat, sapık var!" deyip yatağın öbür tarafına geçtim. Üranüs prezervatifi çekmecenin içine attı.

  "Ben ne giyeceğim?" yanaklarımı Selena'daki kıvılcım edasıyla şişirdim. Uranüs üstündeki tişötü çıkarıp bana verdi. Banyoya geçip şortumu ve gömleğimi çıkarıp Uranüs'ün mükemmel kokusunu taşıyan tişörtünü giydim. Allah'a şükür tişört bana elbise gibi olmuştu. Yatak odasına geri döndüm. Uranüs yatağa girmiş, telefonu ile ilgileniyordu. Yatağa girmeden önce mükemmel, kaslı, belediye çukuru gibi gamzesi olan kuzenimi aradım. Fazla mı abarttım? 

'Yok kanka az bile dedin' iç ses sen benim kuzenime mi yavşıyon?

  "Efendim?" sesi uykulu geliyordu.

 "Uyandırdım mı?"

  "Yok bende şimdi yatmıştım zaten, hayrola?"

  "Bir şey yok, bebeğimi arayamaz mıyım?" Uranüs kaşlarını çatmıştı, aldırmadım.

  "Neyse anam kapat uyuyacağım şimdi"  deyip telefonu yüzüme kapattı. Öküz.

  "Niye bebeğim diyorsun elaleme? Bana bile demiyorsun Dünya." Uranüs'ün sözüyle kafamı ona çevirdim. Gülüp yatağa girdim, kuzenimi mi kıskanıyorsun anam? 

  "Bana bebeğim de çabuk" cidden kıskanmıştı. İç sesim 'deme deme sürünsün köpek' diye hönkürüyordu. Sen kime köpek diyon it! 

  "Demiyorsun, öyle mi?" gururla kafamı salladım. Aniden üzerime cıktı. 

  "Tekrar soruyorum demeyecek misin?" olumsuz anlamda yine kafamı salladım. Bacaklarını biraz bacaklarıma sürttü. Bir dakika bunun altında bir şey yok mu? Gözlerimi pörtletip yüzüne baktım. 

"Niye altında pantolon yok?"

  "Yani ne bileyim rahatsız olduysan iç çamaşırımı da çıkarayım." 

  "SAPIK!" diye bağırdım. Yüzünde çapkın bir sırıtma belirdi.

  "Demek sen bana bebeğim demedin, öyle mi o zaman seni öpücük yağmuruna tutacağım." diye bir sağ bir sol yanağımdan öpmeye başladı. Fazlasıyla gıdıklanıyordum. En sonunda onu durdurup dudağına minik ama sesli bir öpücük kondurdum. Geri çekildiğimde sinirlenmiş gibi duruyordu. Yataktan aniden kalkıp elini yumruk yapıp duvara vurdu. Hemen yanına gittim. 

  "Ne oldu şimdi?!" yüzünü bana çevirdi.

  "Hep ben seni öpüyorum sense sadece bir öpücük bırakıp duruyorsun. Ben anlamıyorum ki. Ne yiyecek miyim se-" sözünü kesen şey benim dudaklarımdı. Bana karşılık vermiyordu. Tam geri çekilecektim ki bana karşılık vermeye başladı. İkimizin dudaklarını ben yönetiyordum, emip dudaklarının tadına doymaya çalışıyordum. Belimden tutup yatağa oturdu, kucağındaydım. Yatağa uzandı, hala dudaklarımız ayrılmamıştı. Altımda sadece iç çamaşırı olduğu için utanıyordum. Elini belimden çekip kalçalarıma doğru indirdi. Bu hareket içimde kelebeklerin horon çekmelerinin tek sebebi olabilirdi. 

  "Beni affettin mi?" düşünür gibi gözlerini kıstı. "Sanırım." gülmeden edemedim. Aklıma o şey geldi. Öpüşürken o şeyi hissetmiştim. Ben boşuna demiyorum bu adam kudurmuş diye.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 01, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gezegen AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin