——&——Lane kendi kendine büyü çalışıyordu, önündeki bitkiye odaklanmıştı. Birkaç saat sonra Bonnie, Lockwood malikanesinin önüne geldi. Lane onu burada beklemiyordu, içeri davet etti.
Bonnie gergin görünüyordu, "Lane seninle bir konu hakkında konuşmaya geldim." dedi.
"Dinliyorum." dedi Lane.
"Söylediklerim hoşuna gitmeyecek ama sorun Kol."
Lane sorunun o olduğunu çoktan anlamıştı, hiçbiri Kol'u sevmiyordu kendisinin aksine. Hepsi tedaviyi Elena için kullanmak isterken Kol istemiyordu, belki de bu yüzdendi nefretleri.
Lane buruk bir şekilde gülümsedi, "Sorunun Kol olduğunu biliyordum, tedaviyi sizin aksinize istemediği için sorunu o olarak görebiliyor olabilir misiniz?" dedi.
Bonnie'nin kaşları çatıldı, o kadar sinirliydi ki salondaki mumlar onun gücüyle yandı.
"Benim evimde neyin gücünü sergiliyorsun?" dedi Lane.
Bonnie siniri bozuk bir şekilde güldü, "Anlamadım. Neyden bahsediyorsun sen Lane? Nasıl bu kadar değiştin?!" dedi.
Lane yanan mumları elini savurarak tek hamlede söndürdü, "Beni değişmeye siz zorladınız. Ayrıca o yaptığın güç gösterilerini de başkalarına sakla." dedi.
Bonnie arkadaşının nasıl bu kadar bencil bir insana dönüştüğüne inanamamıştı. Gözleri resmen Mikaelson ailesi tarafından kör edilmişti, tedaviyi yok etmek istiyordu.
"Şimdi gidebilirsin, çıkışı biliyorsun."
Lane ayaklandı ve mutfağa doğru yürümeye başladı.
"Bunların hepsi Damon yüzünden mi?" dedi Bonnie.
Lane bunları duymayı beklemiyordu, uzun süredir aklında Damon yoktu ve tamamen unutmuştu. Tabii bütün bunlar onun adını duyana kadardı. Lane keskin bir şekilde Bonnie'ye döndü.
"Damon ile konunun ne alakası var?"
Bonnie kızın zamanında ondan çok hoşlandığını biliyordu ve bu durumu da şu an kullanmaktan çekinmemişti, "Damon'dan hoşlanıyordun ve şimdi Elena ile beraber. Herkes Elena'nın tedaviyi alması için onun etrafında pervane oluyor." dedi.
Lane kızın sözlerine o kadar sinirlendi ki malikanede bir rüzgar esti, camlar açıldı, eşyalar sallandı ve sarsıldı. Kız öfkesini kontrol etmekte güçlük çekti, aslına bakılırsa durdurmak istediği de yoktu.
"Benimle düzgün konuş, hemen çık evimden!"
Bonnie geri çekilmedi, "Söylediklerim doğru, sen de biliyorsun. Lane lütfen bu saçma yoldan kısa sürede dön, sen Elena'nın en yakın arkadaşısın." dedi.
Lane konuşmadı, rüzgar hala esmeye devam ediyordu. Bonnie arkasına bakmadan hızla çekip gitti, o gittiğinde Lane de sakinleşmişti.
Gücünü kontrol altına aldı ama Bonnie'nin sözleri aklından hala çıkmıyordu, belki de o an kıza fazla çıkışmıştı. Yere oturdu ve şifalı bitkileri kavanozdan çıkardıktan sonra gözlerini kapattı.
"Odaklan Lane, odaklan..."
Kız bir süre odaklanıp kendi kendine büyü çalışırken beklenmeyen bir kişiden telefon geldi. Lane şaşırsa da telefonu açtı ve hoparlöre aldı, bir yandan etrafı toparlıyordu.
"Lane! Açmana sevindim." dedi Klaus samimiyetsiz bir tavırla.
Lane gözlerini devirdi, "Ne istiyorsun Klaus?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
saorsa & klaus mikaelson
FanfictionLane, babasının ölümünden uzun süre sonra arkadaşlarının çağrısı üzerine Mystic Falls'a döner ancak köken vampirlerin hayatını bu kadar değiştireceğinden habersizdir. the originals fanfic by frenyth