Ağlamak rahatlamamızı sağlar sözüne inanmıyordum. Çünkü her gözümden akan yaş benim yıkımımdı.
Ağlamaktan nefret ediyordum ama şimdi tekrar onun yüzünden ağlıyordum.
Öyle umrunda değildimki beni delirtiyordu.
Bir süre aklıma bile gelmemişti. Ama arkadaşlarına zaman ayırırken bana bir mesajı bile çok görmesi canımı yakıyordu.
Yağmuru arayıp rahatsız etmek istemiyordum tek bildiğim sadece birine sarılmak istiyor oluşumdu.
Cenkin kayıtlı numarasıyla bir süre baktım.
Benden hoşlanan adama, sevgilim bile olduğundan şüphelendiğim biri için ağlayacak olmam ne kadar doğruydu.
Yinede kendime engel olamadım ve arama tuşuna bastım
Cenk aranıyor...
Hızla açılan telefonla iç çekişlerime engel olamadım. Sanki Cenkle konuşuyor olmak benim daha çok ağlamama sebep oluyordu.
"Hira." Dedi tok sesi.
"Ağlıyor musun?"
Tek söyleyebildiğim şey ismiydi.
"Cenk..."
Bir süre bekledikten sonra "Nerdesin hemen geliyorum" dediğini duydum.
"Evdeyim" diye mırıldandım.
"Geliyorum" dediği an bir şey söylememe izin vermeden telefonu kapattı.
Neyseki evde kimse yoktu yoksa anneme Cenki açıklamak zorunda kalacaktım.
Elimi yüzümü yıkamak için banyoya geçtim.
İlk buluşmamız böyle olsun istememiştim.
Yüzümü yıkadıktan sonra hâla akan göz yaşlarıma ve kızarık gözlerime baktım. Üzerim ev haliydi. Yeşil kareli pijamam ve dantel detaylı siyah üstüm pek misafir ağırlamak için müsait değildi.
Çalan kapıyla gözlerimi aynadan çektim ve hızla aşağı indim.
Kapıyı açmakta tereddüt ettim.
Onu ilk defa görecektim ve bu benim ellerimin bile şimdiden titremesine sebep olmuştu.
Onu daha fazla bekletmeden kapıyı açmamla karşımda uzun boylu, fotoğraftakinden bile daha yakışıklı bir adamla karşılaştım.
Üzerindeki beyaz gömleği ve gri kumaş pantolonundan yola çıkarak onu işinden alıkoydugumu fark ettim.
Onu görmem tekrar gözlerimde yaşların birikmesine sebep olmuştu.
Gözleri beni bulur bulmaz beni belimden tuttu ve göğsüne çekti.
Saçlarımı okşarken ağlamam hızlandı. Sessiz bir ağlamaydı ama iç çekişlerime engel olamıyordum.
"Ağlama" dedi
Halen kapının önünde durduğumuzdan dolayı istemeden ondan uzaklaştım.
"İlk buluşmamız böyle olsun istemezdim."
"Hira" dedi tekrar yumuşak ve rahatlatıcı sesiyle
Avuçlarıyla yüzümü kavradı "Senden önemli değil hiçbir şey"
Göz yaşlarımı parmaklarıyla sildikten sonra arkamızdan kapıyı kapattı.
"Şimdi anlat lütfen. Ne oldu?" Derken onu koltuğa yönlendirdim.
"Berkin saçma davranışları" dedim. Bunu söylerken utandım. Yüzüne bile bakamadım.
Ama o parmaklarıyla hafifçe yüzümü kendine çevirdi ve bıraktı.
Kaşlarını çattı. "Bir aptal için mi ağlıyorsun gerçekten"
Gözlerimi yere indirdim.
Eliyle yüzümü tutup tekrar ona bakmamı sağladı "Hira. Senin mutlu olmanı istiyorum."
"Kızmayacak mısın?"
"Neden kızayım?"
"Sana şu an onun için ağlıyorum ve sen sevgilim olmasına rağmen halen benimle konuşmaya devam ediyorsun. Neden?"
"Çünkü onu önemsemiyorum Hira. O sadece aptal bir ergen erkek. Bu yaşta erkekler aklıyla düşünemez. Seni kırmak için söylemiyorum bunları. Sadece bazı şeylerin farkına var istiyorum. Tek istediğim mutlu olman. İzin ver seni mutlu edeyim"
"Ama ben.."
"O çocuk hakkında tek kelime daha duymak istemiyorum."
Başımı salladım.
Ona sarılmak için yaklaştığımda tereddüt etmeden beni kendine çekti.
Naneli şampuanının kokusu burnumdaydı. Elleri sırtımı okşuyordu ve ben şu an onun kollarında uyumak için her şeyimi verebilirdim.
Huzurlu hissettim. Uzun zaman sonra tekrar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAAFIMSIN | TEXTİNG +18
Teen Fictioncenksarica'nın hikayesine yanıt verdiniz : Allah sahibine bağışlasın cenksarica: Kız mısın erkek mi denizyener: Kızım cenksarica: Kanıt? denizyener: Neden cenksarica: Yazanların 10 kişisinden 7 si erkek ve senin ismin bu konuda beni düşündürüyor UYA...