ZAAFIMSIN | TEXTİNG +18

BÖLÜM 10: "TATLI BAKLAVA"

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın ★
__________________

Baş ağrısıyla gözlerimi açmıştım. Evde uyanmayı beklerken belime sarılan kollarla yüzümde bir gülümseme oluştu.

Mükemmel bir gecenin ardından burda kalma kararı almıştım. Arkamdan çıplak bedenime sarılan Cenke yüzümü döndüğüm zaman hayranlıkla ona baktım.

Koyu kahve rengi saçları dağılmış. Yeni traş olmuş yüzü okadar güzeldiki gözlerimi ondan alamadım. O esnada koyu kahve gözleri aralandı.

Yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Elleriyle belimi sıkıca sardı ve beni kendine bastırdı.

Kendine bastırdığı zaman yine sertleşmiş erkekliğini hissettim.

Dudaklarımı uzunca öptü.

"Günaydın huzurum"

"Huzurun muyum?" Dedim elimle yavaşça erkekliğini okşarken gözlerini kapattı. "Sen benim baş belamsın"

Sesli bir kahkaha attım. Gözlerini açtı ve gülüşümü seyretti.

Kollarından kurtulup onun kucağına çıktığım an elleri belimden tuttu.

Sertliğinin üstüne bastırdım kendimi.

Ona eğilip dudaklarını doyumsuzca öptüm.

"Ben dün doymadım" dedikten sonra boynunu öpmeye başladım.

"Ben de" dedi inlerken "Sana nasıl doyabilirimki?

Dudaklarım vücuduna indi ve karın kaslarını tek tek öptükten sonra küçük bi ısırık bıraktım.

"Bu tatlı bir baklava" dedim mesajlasmalarımız aklıma geldiğinde.

Güldü "Sana söylemiştim"

Kucağından kalkıp yavaş yavaş karın kaslarından boxerının üzerine geldim.

Orayı da öptükten sonra boxerını aşağı indirdim.

Elime erkekliğini aldım ve ucunu öptüm. Gözlerim onunkilere baktığında arzuyla gözlerimin içine baktığını farkettim.

Göz temasını kesmeden erkekliğininin altını boydan yaladım ve ucuna tekrar çıktığımda dilimle okşadım.

Dişlerimi hafifçe deydirerek biraz daha ağzımın içine aldım erkekliğini.

İnlediğini duymak daha çok zevk veriyordu.

Bir eli saçlarımı topladı ve bana yön vermeye başladı.

İleri geri erkekliğini yalıyordum.

İsmimi inlerken "Beni bitiriyorsun" dedi.

Daha hızlı ileri geri hareket ettiğimde nefes alış verisleri hızlandı. Titreyen nefesini dinlemek hoşuma gidiyordu.

Erkekliğini sonuna kadar boğazıma geçirdiğimde öylece bekledim.

Cenkin büyük bir şekilde inlediğini duydum.

Geri çektim kendimi biraz ve nefes aldım.

Ucunu emmeye başlarken menilerini ağzıma bıraktı. Zevkle içime doğru emerken Cenk saçımı sımsıkı tutuyordu.

İsmimi inledi tekrar "Bütün gün seninle sevişebilirim"

Dudaklarımı ondan çektim ve nefes nefese ona baktım.

"Bana uyar" Dediğim an telefonum çalmaya başlamıştı.

Cenk benim için telefona uzandı ve kim olduğuna bakmadan bana verdi.

Berk arıyor...

Normalde aramayan çocuğun şimdi mi arayası tutmuştu.

Açtım "Efendim"

"Nerdesin"

"Neden"

"Mesajlarıma cevap vermedin"

Şaşırdım. Bana mesaj mı atmıştı?

Hemen mesaj kutumu açtım ve gelen 3 mesajı gördüm.

Dün

Berk: Uğra istersen (21.00)

Berk: Hey (21.23)

Bugün

Berk: Nerdesin (10.30)

Tekrar telefonumu kulağıma götürüp "Görmemişim" dedim.

"Bidahakine gör"

"Emredersin" dedim. Her zamanki telefon konuşmalarımızda olduğu gibi araya büyük bir sessizlik girdi ve ben yine bundan rahatsız oldum.

"Kapatıyorum başka bir şey yoksa"

Ve yüzüme kapanan telefonla göz devirdim.

Bu saçma hareketlerine alışmıştım.

Cenk beni izlerken "sinirlenince çok tatlı oluyorsun" demesiyle düşen modum sayesinde tekrar yükseldi.

Kim olduğunu sormamıştı bile. Ona gülümsedim

"Kahvaltı yapmak ister misin?" Diye teklifte bulunduğu sırada bu fikir hoşuma gitmişti.

"Olur" dedim ve üzerinden kalkarken gözleri sallanan göğüslerime takıldı.

"Kahvaltıyı burda da yapabilirim ama"

Kahkaha attım "Bence bu sabah yeterince yaramazlık yaptık"

"Sinyal alındı. Rota belirlendi. Doğru mutfağa" dedi.

Kalkıp dolabindan bir gömlek çıkardı ve bana uzattı.

Kendine sadece şort çıkarmıştı. Oysa ben yemek yaparken bu şekilde odaklanamazdım.