BÖLÜM ON BİR
ŞARAPLAR VE STRİPTİZ
Bu kadar çabuk pişman olacağımı bilmiyordum ama artık her şey için çok geç olmuştu. Afet bu rol için biçilmiş bir kaftandı ama ben insanların dediklerine göre güzelliğim ve fiziğim sayesinde göze çarpan bir kadındım. Afet bambaşka bir kadındı. Giyimiyle, güzelliğiyle, fiziğiyle ve çekiçiliğiyle insanları üstüne çekebiliyordu.
Ayaz dikkat çekebiliyorsun dediğinde bile doğru düzgün inanamadım. Gözlerim etrafı aradı ama ses seda yoktu. Kulaklıkta ki sesler de kesilmişti ve ben öylece kostümün içinde duruyordum.
Ayaz'a ahkam keserek, en fazla ne olabilir dedikten sonra beni kimsenin görmeyeceği bir yere sürükleyip Afet'i çağırmıştı. Olaylar o kadar hızlı gelişmişti ki bir anda kostümü üstümde bulmuştum. Afet bu iki durumdan da yararlanabilmişti çünkü bir yandan onun evli çift rolü sayesinde Ayaz ile yakın olabilecekti. Bir diğeri ise Striptiz bilmesiydi.
Doğru benim görevim striptizciydi. Direk dansını kalabalığın gözlerinin önünde yapıcaktım. Kimse beni başka bir şey için uyarmamıştı. Gemiye tek başıma binip asıl kimliğimin ortaya çıkmaması için verilen sahte kimlikleri göstererek giriş sağlamıştık. Güvenlik önemleri çok fazlaydı çünkü her adım atışımda iki koruma karşıma çıkıp beni teyit ederek geçirtiyorlardı.
"Kimliğinizi ve davetiyenizi görebilir miyim?" Diyen iri yarı bir koruma karşımda dikilerek nazikçe sorusunu yöneltmişti. Sakince elimde ki kimlik ve davetiyeyi verip adamı süzdüm. Yeni yaptırdığım bordo renginde ki tırnaklarım çok güzel duruyorken dudağımın kenarı kaşındığı gibi tırnağımı sürttüm. Dudağıma çok yakın bir mesafede oluşu yüzünden dudağımın kenarı sızladığında küçük bir inilti dudaklarımdan koptu.
Koruma kimliğimle ilgilenirken inlememle gözleri beni buldu. "İyi misiniz?" Diye sorunca başımı salladım. Dikkati dudaklarıma sonra da yüzüme daldığı için bir anlık kimlikleri unutur gibi oldu. Kendisini toparlayarak fotoğrafa ve bana baktı. Doğrulanmış olmalı ki başıyla sallayıp gözlerini bir saniye bile dudaklarımdan ayırmayan adam geçmemi sağladı.
"Bir dakika hanımefendi!" Arkamdan bağıran bir adamla duraksadım. Yakalanmış olamazdım değil mi? Kimliğimin sahte oluşunu mu öğrendiler? Bozuntuya vermeden arkamı döndüm. Beni süzen adam değil sesini çıkarmayan bir diğer adam seslenerek durmamı sağlamıştı.
"Her şey yolunda mı?"
"Evet sadece üstünüzü kontrol etmemiz gerekiyor izninizle?" Dediğinde kaşlarımı çattım. Adam yüzümün aldığı durumu görünce daha bir şüpheli bakıp bana doğru yaklaştılar.
"Buna izin veremem bu benim mahremiyetim." Dediğimde ikisi de mahçup şekilde baksalarda görevleri gereği yapmak zorunda oldukları şey yüzünden belki de kendilerine kızıyorlardı.
"Hanımefendi, biz emirleri uygularız. Zorluk çıkartmadan sadece gelişi güzel üstünüzü aramamız gerekiyor. Lütfen bize yardımcı olun." Dedi. Ben bu adamların zorba olduğunu düşünmüştüm. İkisi de çok edepli bakıyordu. Bir diğeri dudaklarıma bakıyor sanıyordum ama dudağımın kenarının kan oluşunu izlediğini farketmiştim. Dudağımın kenarının çizildiğini bilmiyordum.
İkisine de zorluk çıkartmadan başımı sallayarak iki elimle trençkotumun düğmelerini açtım. Önüm açıldığında hiç çekinmeden iki taraftan çekerek vücudumu görmlerini, yani kostümü görmelerini sağladım. Bir anda gördükleriyle gözlerini kaçırdıkların da bu durum komiğime gitti.
Utanmıyordum aksine denize vesaire girerken nasıl mayo ve bikiniyle giriyorsak aynı o şekildeydi.
"Çıkartmamı ister misiniz?" Dediğimde ikiside başını iki yana sallayıp "bu yeterli, yardımınız için teşekkür ederim. İyi eğlenceler dileriz." Dedi. Başlarını çevirip arkalarını bana döndüklerinde bende omuz silkerek tekrar düğmelerimi bağlayıp kendi yoluma baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir acı Bin Acı Son Acı
Teen FictionBabası tarafından yönetilen Hera, Yıllardır hafıza kaybı yaşayan Hera Goddess ruhsuz bir canavardan farkı kalmazken bir gün İtalya'da ki görevlerinin bittiğini ve Türkiye'ye dönüp ajanlığa devam etmesi istenir. Hiç beklemediği bir anda Türkiye'ye g...