Selamün Aleyküm
Geç oldu ama bayramınız mübarek olsun 💕
Okumadan önce şunu söyleyeyim, Naim ve Meryemin davranışları size tuhaf gelebilir ama ben bunları dizideki karakterlerden farklı yazmak istediğim için hikayemde de bu şekilde olacak.
Telefonlarını da sorunsuz kullanıyorlar, yani sosyal medyayı da normal insanlar gibi kullanıyorlar, ama dergahta bu kadınlar için yasak sadece erkekler kullanıyordu telefonları sosyal medyayı (ama zeynep kullanıyor ve babasının haberi var hata takipleşyorlar 😂 babasının tek kızı ya zeynep isteyence alıvermiş) umarım kafalarınız karışmamıştır 😊
Keyifli okumalar 🥰
****************************
Hastane odalarından birinde cüneyd sakinliğini koruyarak masanın arkasındaki sandalyede oturan doktorun sorduğu hiçbir soruya cevap vermeden oturuyordu.
Levent: Merhaba cüneyt nasılsın? ben levent .... seni buraya niye getirdiler? .... su yada herhangi bi şeyi içmek istermisin? .... yorgun görünyorsun, istirahat etmek istermisin?
Levent oturduğu sandalyeden kalktı cüneydin karşısındaki sandalyeye oturdu, küçük masanın üstünde duran bardağa su doldurdu ve cüneyde yaklaştırdı bir kaç saniye bekledi sonra kapıya doğru ilerledi kapıya açtı ve "esra cüneyti bugün burada yatıracağız da, siz bi oda hazırlarsınız" dedi, sonra kapıyı kapatıp cüneyde döndü, bardağın konumunun değiştiğini ve içindeki suyun bir miktar azaldığını fark etti ancak yorum yapmadı, ofisindeki çekmeceye gidip bir ilaç çıkardı ve "Bu uyumana yardımcı olur. İstersen içebilirsin" dedi ve İsraa'yı kimsenin beş dakikalığına odaya girmemesi konusunda uyardı. Daha sonra yeğeni için endişelenen Sadi'nin yanına giderek ona konuşamadığını ve onu bu gece hastanede yatıracağını söyledi.
---------------
Tezel ailesi artık İstanbula vardılar ve hemen dergahın yolunu tuttular. Onlar Zeynepin on yaşına kadar burada yaşamışlardı sonrada memlekete taşınmışlardı, o yüzden çok zorlanmadılar yolu bulmakla. Orada sbaha kadar bi odada kalacaklardı sabahta sadi efendiye selam verip evin anahtarını alacklardı.
Odaya girince zeynep konuştu: baba niye buraya geldik? hani kiralık bi evde oturacaktık biz!
Naim: kızım bi dur hele, bi sabah olsun sadi hüdayi efendiye selam verip öyle gideceğiz eve
Zeynep: tamam
Odada sadece birtane yatak vardı ondada zeynep yattı meyem ve naim ise yer yatağı kurup uzandılar, o sırada zeynep telfonunu açtı
Meryem: zeynep kapat şu telefonu da yat hadi geç oldu sabahta erkan kalkacağız zaten
Zeynep: birazdan yatarım ben siz yatın
Naim: şimdi yat kızım sabah kalkamayacaksın yoksa
Zeynep: uyku tutmuyor baba bütün yol buyunca uydum
Meryem: bak gördün mu efendi ben sana dedim uyandrayim sonra uyuamayacak diye ama sen tutturdun kızımın huzuruna kaçırma diye
Naim: Olsun ben uyandırırım onu sabah sen uyandırma, kızım sende oyalanma çok şu telefonda yarım saate uykun gelmezse telefondan Kur'an-ı Kerim aç uyursun, tamam?
Zeynep: tamam baba, Allah rahatlık versin
Meryrm ve naim: sana da yavrum
Daha sonra Zeynep babasının dediğini yaptı ve Kur'an-ı Kerim'in sesiyle uykuya daldı. Sabah babasının sesiyle hafifçe gözlerini araladı zeynep uyukulu sesiyle konştu "baba biraz daha uyuyacağım nolur"
Naim: olmaz kızım hadi daha sadi hüdayi efendiye selam vereceğiz sonra eve gidip yerleşeceğiz sende Kur'an kursuna gidiceksin
Zeynep biraz zor da olsa kalktı ve hazırlandı, anne ve babasıyla sadi hüdayinin yanına gitti
Sadi: Hoşgeldin naim efendi nasılsın bakalım? hanımınla kızın afiyetteler inşallah?
Naim: Elhamdülillah, hepemiz çok iyiz, siz nasılsınız efendim?
Sadi: Allaha şükür, tekrar dergaha gelmenizi sevindim, al bu arabanın buda evin anahtarları yarından işi başlarsın naim efendi, benim şimdi gitmem gerek arif size eşlik eder
Naim: "Allah razı olsun hocam" diyip elini göğsüne koydu sadi de aynısını yapıp odadan çıktığında köşede duran meryem ve zeynepi gördü bakışlarına yere indirdi mahreme dikat ederk ve yanlarına ilerledi ve konuştu "hoşgeldiniz meryem hanım"
Meryem: Hoşbulduk hoca hazretleri
Sadi biraz zeynepe bakıp sonra tekrar başını eğdi hafif bi tebessümile: zeynep kızım sende hoşgeldin
Zeynep: Hoşbulduk
Sadi onlara doğru ilerleyen naimi gördü ve bakışlarını ona çevirdi: Maşallah naim efendi ne kadar da büyüdü kızın onu en son gördüğmde böyle küçüktü, Allah onu nazardan saklasın, karşısna en hayırlı kısmeti çıkarsın
Naim hafif gülerek: Amin hoca hazretleri amin
Zeynep son duaya anlam veremesede söylenenler yüzünden utanıp başını eğdi. Ardından sadi cüneydin yanına gitti ama tabiki söylemedi onlara cüneydin nerede olduğunu, onlarda eve gidip yerleştiler
****************************
Umarım beğenirsiniz, yazım hatalarım varsa özür dilerim, lütfen oylarınıza ve yorumlarınıza eksik etmeyin, gelecek bölümlerde görmek istideğiniz sahneler varsa yorumlara yazabilirsiniz 😇
Allaha emanet olun 🫶🏻🫶🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Solmuş gülüm {Cünzey}
RandomCan o güzel yüzüne vurgun Neyleyim Gönül tatlı diline tutkun Neyleyim Can da gönül de sır incileriyle dolu Ama dile kilit vurmuşsun Neyleyim Ömer Hayyam