Can o güzel yüzüne vurgun
Neyleyim
Gönül tatlı diline tutkun
Neyleyim
Can da gönül de sır incileriyle dolu
Ama dile kilit vurmuşsun
Neyleyim
Ömer Hayyam
Herkes hazırlandıktan sonra, naim karısını ve kızını aldı arbayla tekkeden hasna, müyesser ve fezaya alıp ordanda tesettürlü elbiseleri satan bir mağazaya gittiler. Güneş ailesinin her zaman gittiği bir mağazaydı. Arabadan inriler, naim hanımları beklerken zaman geçsin diye erkek kısmına ilerledi, hanımlarda kadınlar kısmına.
Müyesser: zeynep kızım, bak buradan istediğin elbiseleri alabilirsin, utanmana lüzüm yok, beğendiklerin bedenine göre değilse de hallederiz tasalanma sen
Zeynep hiçbir şey demeden baktı müyssere, zaten utancından almıyor değildi, istemediğinden. Aynı zamandada feyzanın ne yapımaya çalıştığını anlam veremiyordu, çünkü feyza garip davranıyord, bedinine göre olmadığını ilk bakıştan anlaşılan elbiseler uzatıyordu zeynepe, ki uzattığı elbiseler hiç güzel değildi.
Feyza: zeynep, al bunu bir dene, bak sana kesin çok yakaşacak
Zeynep dahil herkes şaşkınlıkla baktı elbiseye.
Hasna: kızım ne yapıyorsun ya! cenazeye gitmiyor ya kız, kendi nişanına gidiyor!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Feyza: anne ben çok beğendim çok güzel diye denesin istedim
Zeynep sakince konuştu: çok beğendisen kendin dene feyza abla, belki giyersin onu nişanımda, hem bu bana olmaz büyük, kesin senin bedinene uyar
Feyza rezil olmuş gibi hissetti ve mahçubiyetini belli etmek istemedi: yok canım, ne münasebet
Zeynep: ne o, az önce beğendim dedin ama
Feyza: biz buraya sana elbise bakmaya geldik, bana değil, o anlamda söyledim, ama gerçekten beğendim
Zeynep hafif tebessümle: ben buraya hepimize elbise bakmaya geldik diye bilyorum, hadi dene lütfen, bak çok yakışacak sana
Feyza el mecbur denedi ve tam bedenine göre oldu, ve her ne kadar istemesede zeynepin ısrarları üzerine satın aldılar bu elbiseye. Ardından herkes kendine güzel sade elbise aldı, zeynepe de bir sürü güzel elbiseler, aksesuarlar ve ayakkabılar, artık tek birşey hariç tüm eksikler tamalandı, gelinlik. Zeynep gelinlikelri görür görmez midesi bulandı ve kustu.
Meryem: kızım? iyi misin yavrum? ne oldu sana?
Hana: gel zeynep kızım otur şuraya biraz dinlen
Müyesser suyu uzattı: al kızım iç biraz
Zeynep suyu içtikten sonra biraz düzeldi: iyim merak etmeyin, şekerim düştü heralde
Bunun üzerine hasna zeynepe küçük bir şeker uzattı ve yedirdi, zeynepin iyi olduğunu emin olduktan sonra, gelinlik bakmaya devam ettiler, zeynep hiçbirine bakmıyordu ve asla fikir vermiyordu. En sonunda hasna bu sessizliktan bıkmış olacak ki kendisi bir gilinlik seçti ve zeynepe denemesi için uzttı. İstemeye istemeye giydi o gelinliği zeynep, kendine aynadan baktı, çok güzel görünüyordu, düşündü, o dergaha taşındığından beri çok karşılaştı cüneydle az da olsa ister istemez tanıdı onu, iyi biri olduğunu gördü, belki başka şartlar altında belki başka bir zaman evlenecek olsalar sevinirdi bu izdivaca ama şimdi her şey çok erken. Kapının tıklanma sesile düşüncelerinden sıyrıldı zeynep