Zeynep sinirle açtı defterini, sinirinden derin derin nefesler alıyordu, bişeyler yazmak istedi, boş sayfa açacakken birkaç ay önce yazdığı bir cümle takıldı gözüne
"Dün gece ani bir panik atak geçirdim, ilk değildi ama en zoruydu, beni nerdeyse delirtiyordu, sanki boğuyordum, boynuma sıkan bir el varmış gibi, o an ağalayackmışım yıkılacakmışım gibi hissettim, gözlerim yaşlarla doluydu, düşüyordu zor tuttum, o zaman çok güçülü bir şekilde duryordum, ama içimde dizlerimin üzerine çöküp yıkılıyordum, ve hiç kimse, ama hiç kimse, içimdeki fırtınalara görmediği için beni yıkılmaz bir dağ zannettiler, oysa tek bir kişinin barmağanın ucu omzuma dokunsa, yere düşerdim" Saja
Zeynep bu yazdığını okuyunca eve geldiğinden beri tuttuğu gözyaşlarını daha fazla tutamadı, yine her zamanki gibi sessiz ağladı, zaten hayatında bir kez bile olsa yüksek sesle ağladığını hatırlamıyor, az önce ki olanlar aklından bir türlü çıkmıyor, kahrından kurtulmak istercesine kulunu morartacak kadar ısırdı, sonra iki eliyle saçlarını çekti güçlü bir şekilde
Biliyordu kendine zarar vermenin büyük günah olduğunu, ama kendine zara vermeleri istem dışı oluyordu hep, çünkü ona her şey yasaktı, sinirlenmek, ağlamak, bağırmak, kendi odasındaki eşyaları bir nebze olsun rahatlamak adına fırlatmak bile yasaktı onun için, artık kendine zarar vermekten başka çaresi yok
Yarım saat önce
Naim piknikten sonra eve gelip üstünü değiştirdi sonra direkt dergaha işini halletmeye gitti, meryem ise Zeynep'le rahat bir şekilde konuşabilmek için "daha doğrusu onu rahat bir şekilde azarlayabilmek için" naimin evden çıkmasına sabırsızlıkla bekledi, ve sonunda çıktı, zeynep ise odasında babasının evden çıkmaması için dualar ediyordu, sonuçta babası evde olunca annesi ona hiçbir şey yapmıyordu, yapamıyordu daha doğrusu korkusundan
Meyem: ZEYNEP ÇABUK GEL BURAYA
Zeynep bağırma sesini duyunca babasının çıktığını anladı ve korkusu baya arttı ve hızlı bir şekilde alt kata indi
Zeynep: efendim
Meryem sinirle: gel otur bakalım zeynep hanım
Zeynep ikiletmeden kafası eğik bir şekilde oturdu koltukta ve asla kafasını kaldırıp ona büyük bir öfkeyle bakan gözlere bakmıyordu
Meryem: şimdi söyle sen ne yapıyordun orada?
Zeynep kısık bir sesle: sa.. salıncak, cüneyd efendi sallanabilirsin dedi bende sallandım
Meryem: saçlarını neden açtın?
Zeynep: bana bakmıyordu, o yüzden b...
Meryem: BAKMIYORDU ÖYLE Mİ? BAKMASA DA SEN BUNUN GÜNAH OLDUĞUNU BİLMİYORMUSUN?!! GENÇ KIZLIK HALLERİ Mİ GELDİ SANA? EVLENİP MUTLU YUVA HAYALLERİ MU KURYORSUN YOKSA? Bana bak zeynep seni şimdiden uyarıyorum o cüneyd efendiden uzak duracaksın, mümkün olduğu kadar da bu evliliği ertelemeye çalışacaksın, benim oğlumun hayallerini sen gerçekleştireceksin, çünkü sen bunu ona borçlusun anladın mı? Abinin istediğini yaptıktan sonra ne halin varsa gör, evlenir misin, 10 tane çocuğunun annesi mu olursun benim umrumda değil, çünkü benim oğlum senin yüzünden öldü, şimdi beni daha fazla sinirlendirme çık odana, ÇIK
Zeynep duyduğu bu ağır sözlere katlanamadı ve odasına çıktı, baya sinirlendi yada kırıldı, ama kırıldığını kendisi bile farkında değildi. Bu kadar mı acımasız ya? Bu kadar mı nefret ediyor benden? Hiç mi sevmedi beni? Hiç mi kızı olarak görmedi beni? Neden beni hep abimin ölümüyle suçluyor? Diye içinden kendine bu soruları soruyordu zeynep, artık daralamaya başladı, bir şey yapması gerekiyor, biraz rahatlamak istiyor, ama ne yapsın? Biraz düşündükten sonra aklına herkesten sakladığı defteri geldi, ne zaman üzülürse o defteri açıp bir şeyler yazardı, şimdi de aynısını yapacak
![](https://img.wattpad.com/cover/370906173-288-k271346.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Solmuş gülüm {Cünzey}
DiversosCan o güzel yüzüne vurgun Neyleyim Gönül tatlı diline tutkun Neyleyim Can da gönül de sır incileriyle dolu Ama dile kilit vurmuşsun Neyleyim Ömer Hayyam