6

9 4 0
                                    

Aynı günün Kuzey devamı.

Serenay, Kumru'yla konuştuktan sonra yanıma geldi. "Ben gidiyorum Kuzey" dedi Ali ve çıkıp gitti. Ah Ali Kumru'yu üzme de.

"Evet?" Dedim, "küs müyüz Kuzey?" Cıkladım. "Hayır" gülümsedi. "Canerle durumunuz nasıl?" Dudak büzdü. "Aynı" dedi, kahvemi yudumlayıp. "Güzel" dedim, bana o büyük gözleriyle baktı. "Nesi güzel?" Kaşlarını çatmıştı. "Benim için güzel" dedim ona eğilip. Yüzü şaşırmış gibiydi. Kısa süre sonra kafasını çevirince dikleştim.

"Kuzey Caner-"
"Konumuz Caner değil. Şu an sen ve ben varız"
"Ama Kuzey-" işaret parmağımı dudağına götürdüm. "Şşt bak Canerlik bir şey yok. Sus ve bu andan keyif çıkarmaya bak" dedim, "Sence kutlar mı?" Bir ah çektim. "Güzelim seven insan uzatmaz hele böyle hiç uzatmaz" omuzlarını kaldırıp indirdi. Bana ne yapıyor. "Bence sürpriz hazırlıyor bana... Of neyse Selen nasıl barışacak?" Bilmem yaptım. "Yalvar barışır" iç çekti.

"Sağ ol ya çok yardım ediyorsun. Hep barışır veya seven uzatmaz diyorsun!" Kafasına yavaşça vurdum. "Sence ben sana küstüğümde veya sen bana küstüğünde ben uzattım mı?" Cıkladı, "dimi uzatmadım. Niye?" Bana yine alık alık baktı. "Niye?" Diye tekrar etti. "İşte niye! Uzatırsa siktirsin gitsin" dedim, "bugün çok tuhaf konuşuyorsun. Anlamak zor" histerikçe güldüm. "Çok karmaşıklaştırma. Ne anlıyorsun öyle anla" kaşları düştü. "Peki peki neyse" deyip masaya oturdu.

Kısa sürede tekrar herkes geldi. Selen, Mete ve Ali. "Bu niye burda?" Dedi Selen, "Selen" dedim, "Selen cidden özür dilerim ama anlayamıyorum bir şeyleri. Her neyse Selen ben kendimi affettireceğim" Selen gülüp oturdu masaya. "Mete otur şuraya" Mete Selen'i dinleyip hanına oturdu.

"Kuzey acilinden manita yapmamız gerek. Ayarlarım bizim arkadaşlardan" dedi Ali. Ulan it arkanda Kumru var. Kumru Kahve bırakıp gitti. Normalde hep yanımıza otururdu sadece Ali ile konuşmazdı ama şimdi kökten gitti.

"Buna ne oldu? Yanımıza oturmadı" dedi Selen, "bana alınmıştır o" dedi Serenay, "yok ben tahmin ediyorum" dedim, Ali bana baktı bön bön. "Ali abi!" Diye yükseldi Selen, "orda dur portakal" Ali son sözü deyip mutfağa  doğru gitti. Gitti ama yoldan geri döndü.

"Su isteyecektim vazgeçtim" yalanı da berbat kendi gibi. "Bak çantamda neler var Mete" Selen çantasını döktü. "Bildiklerini sana sşrmeyeceğim" Diye ekledi. "Saçmalama Selen!"

"Ne var oğlum güzel kız olursun sen" hepimiz Ali'nin dediğine güldük. "Bu ne?" Mete baktı ve salladı. "Oha! Böyle ruj mu olur?" Maskarayı aldı kirpiklerine sürdü. "Oha kıskandım çok güzel kirpik. Neyse bu ne?" Kapatıcı bilir bunu. "Şey fondöten" yüzümü ekşittim. "Ne ne lan bu?!" Selen gülüp göz altına sürdü. "Kapatıcı. Peki bu?" Baktı bir süre. "Şey göz kapağına sürüyorsun" cıkladı. "Pembe allık. Yanağa" oh mis gibi oldu Mete.

"Mete akşam date var mısın?" Selen güldü. "Olmaz Ali abi o benim"
"Tüh sap kaldık yine" Mete'den makas aldı. "İnşallah sevgilin olur sana yapar kardeşim!" Dedi Mete.

Zaman geçtikçe herkes dağılmaya başladı. Artık geç olmuştu. Mekanı kapattık.

"Eve gitmiyor musun?" Diye sordum Kumru'ya, "Gidiyorum. İyi akşamlar" dedi, "İyi akşamlar" deyip arabaya geçtim.

Çok durgun. Ali ne dedi ona? Onu aradım. "Ali işten çıktıkta şimdi. Kumru çok durgun siz sohbet ederken ne dedin ona?" Ofladı. "Seni bırakırım dedim" pezevenk. "Kız gitti vallahi" dedim, "Niye yazmadı ki numaramı aldı o kadar"

"Numaranı verirken yüzünü buruşturduğuna eminim Ali. Şu kuralların ve sınavların dışına çık. Öyle giderse düzlük ve saçmalıktan başka bir şey olmaz. Tabularını yık lan" oflayıp telefonu kapadı.

Telefon ekranıma baktım. Serenay ve Benim fotoğrafımız ha tabii diğerleri de vardı.

Ah kuzey'imm

Kuzey yönüne ait olan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin