Episode-4

458 54 63
                                    

→İyi Okumalar←

"Arkadaşlar.. sezon başladı.. ilk maça 10 dakika sonra çıkıyoruz. Sizden tek istediğim konsantre olup maça odaklanmanız. İlk maç her zaman önemlidir. Rakip takımlarımız da ilk maçlarında puan alamazsa ekstra artımız vardır demektir bu. Ve Galatasaray'ın gücünü en başından gösterip rakiplere korku dağıtmaya çalışın. Size güveniyorum aslanlarım. Başarılar" Okan hocanın soyunma odasında motive konuşması bitince alkış tuttuk.

Adamın her konuşması ayrı güzel ve moral vericiydi. Fatih hocadan sonra takımın başına gelmiş en iyi hocalardandı.

Herkes heyecanla giyindi ve yavaştan sahaya doğru ilerlemeye başladık. Gomis ilk 11'de oynuyordu neyse ki. İcardi'yi ikinci devrede alacaklardı. Hem heyecan hem de hüzün vardı..
Hepimiz yerimize geçtik ve hakemin düdüğü çalmasını bekledik. İlk maçımız Konyaspordu. Ve düdük çaldı.

İlk yarı 1-1'di. İlk golü onlar atmıştı ama sonrasında Mertens atmış beraberliği yakalamıştık. Soyunma odasında dinlenip strateji konuşuyor. Ne yapacağımızı ölçüp tartıyorduk.

Vakit geldiğinde sahaya indik tekrardan. Maçın 65. Dakikasında Gomisi çıkarıp Mauro'yu aldılar sahaya. Ben bi stres oldum yemin ederim. Kazanmak istiyorum ama bu adamın gol atmasını istemiyorum. Düşünme Kerem bunu.. maça odaklan.

Orta sahadan Lucas Boeye uzun bir pas attı. Boeyi iki yandan sıkıştıran rakip takım engel olamadı gölge adama. Ve Boey pası icardi'yi attı. Hızlı şekilde pası alıp kaleye koşan Mauro sert bi şekilde topu atıp kale ağlarında buluşturmuştu.

Siktir ya.. çıktıktan 10 dakika sonra adam gol attı ve onun sayesinde şuan öne geçtik. Herkes Mauroya koşup sarılıyor, kutluyordu. Bense uzaktan izliyordum onları. Gözlerim yedek kulübesinde ki Gomise kaydı. Bana bakıp gözlerini açıp kapadı. 'Üzüme' der gibiydi. Zoraki gülümsedim.

Küçücük şansımız varken o da gitmişti. Şuan Gomisin gitme ihtimali daha da yüksekti. Hatta gidecekti.. artık umudum kalmadı.

Son düdük çaldığında 2-1 kazanmıştık. Yedek kulübesindeki arkadaşlarımız sahaya geldi ve taraftarın önüne geçtik. Üçlü çektirip coşkuyla kutladık. İçim yanıyordu ama yapacak bişey yoktu. Herkes yavaş yavaş taraftara el sallayarak odaya doğru yürüdü.

Odada da kutlama yapılıyordu. Kaan, ben ve Yunus ise giyinmeye çalışıyorduk. Yanımda ki Kaana baktım bana bakıyordu o da. Ne dediğini anlıyordum gözlerinden. 'Gomis gidici' der gibiydi. Derin bir nefes alıp kafamı salladım.

Elini omzuma atıp sıktı destek olurcasına. Sonrasında herkesi tebrik edip çıkmıştı. Bende gidecektim ki Mauro durdurdu beni. Ona döndüm bıkkın şekilde.

"Kerem seni de tebrik ederim. Eğer ki ilk gol de atağı başlatmasaydın Mertens atamayacaktı" içten şekilde konuşup yüzüme gülümsedi.

"Teşekkürler. Sana da tebrikler" düz sesimle konuşup konuyu kapatmasını sağladım. Derin bir nefes alıp geri çekildi o da.

"İyi geceler Kerem"

"Sana da" odadan çıkıp arabaya doğru yol aldım. Tam arabaya oturmuştum ki gruba bildirim geldi. Bu bilgilendirme grubuydu kesin. Diğer grup sessizdeydi.

Gizemli Tutku •İcKer•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin