Bölüm 1 : İstanbul

1.2K 85 7
                                    


Birden yazma melekleri geldi. Taslaklarda bir iki kurgu var ama bunu yazasım geldi. İlk kurgum o yüzden hataları, noksanları mazur görün lütfen. 😁🙏 İyi okumalar!

***

Hande:

Tayland - İstanbul uçağındaydım. Karnımda hafif bir sakatlık vardı bu nedenle Santa vnl finallerini boş vererek beni İstanbul'a gönderdi. Hoş, daha fazla zorlanmak yerine hazırlanmak istiyordum zaten, artık mentalim beni korkutmuyor. Çiğ etle beslenerek olimpiyatlara hazırlanacaktım, sahip olduğumdan daha iyi bir performansa erişecektim, mentali de hallettim, daha ne?

Arkama yaslanıp gecenin karanlığından az buçuk görünen bulutları izlemeye koyuldum evet daha iyi olacaktım ama unuttuğum bir sorun vardı. Unutmak yerine kaçtığım demek daha doğru olur ama hayır sus Hande. Düşünme. Rahat ol. Bir şey olmaz. Her şey olacağına varır. Uyu hadi. Kapadım gözlerimi içimde yaşadığım hezeyandan kurtulmayı umarak...

Sabah 5 gibi dürtülerek uyandım, yanımdaki sarışın, iri, yapılı Alaman teyze beni dürten kişiydi. Bira içmekten kızaran yüzüyle gülümsedi bana.

"Guten Morgen!" gülümsedim ve karşılık verdim. Beni tanımıştı, voleybol severdi herhalde, uyumadığım zamanlar benle konuşup durdu. Kısa ama verimili bir arkadaşlık kurduk. "Wir werden bald landen." dedi.

Gülümsedim, kafa salladım ama anlamıyordum. İniş vakti geldi herhalde onu söylüyordu. Yavaştan toparlanıp gerindim. Aklımdaki yersiz düşünceleri temizleyip indim. Taksi çevirdim bir tane. Evime döndüm. Evim, evim, güzel evim. Mis kokulu evim.

***

İstanbul'un meşhur hastanesinde tedavi sonrası köşede oturuyordu Zehra. Yorulmuştu ama sakatlık konusunu düşünüp kafasını allak bullak etmek istemiyordu ve yorgunluğunu görmezden geldi.

Hidroterapi için hazırlanıyordu şezlongda otururken. Birden içeri giren kişiyle birlikte titredi vücudu. Uzun, koyu kumral saçlı, çekik gözlü kadını görmeyi beklemiyordu. Görmezden gelmeye çalışıyordu onu ama pek başarılı değildi sanki. Onu farketmemişti henüz. Zehra Hande'nin tedavi için ülkeye geri döneceğini biliyordu ama onunla aynı yerde tedavi olacağını düşünmemişti, niye olmasın ki? Evet, koskoca İstanbul ama koskoca İstanbul'da kaç tane üst düzey, prestijli, genelde sporcuların tedavi gördüğü sağlık merkezi vardı ki? Göz göze geldiklerinde tedirgin bir şekilde gülümsedi Zehra, tüm samimiyetiyle -yaptıklarından sonra ne kadar samimi olabilirse tabi- bir tebessüm edindi fakat onunkine zıt olarak alaycı bir şekilde gülümsedi Hande ona.

Her ne kadar sevgi, yapılan ayıpları unutturacak bir güçte olsa da Hande bu sefer kararlıydı. Ezik olmayacaktı, bir duruşu olacaktı bu sefer kararlıydı. Çantasını boş şezlonglardan birine koyup fizyoyu beklemeye başladı. Hande duruşu konusunda ne kadar kararlıysa Zehra da geçmişi yok sayma konusunda kararlıydı. Hande'nin yanına oturdu mahcup ve bir o kadar yüzsüz tavırla.

"Geçmiş olsun, Nasılsın görüşmeyeli?" dedi Zehra. Vücudu Hande'ye dönük bir halde cevap bekledi.

"Teşekkür ederim iyi, sen?" Hande atarlı olmaya çalışacaktı normalde fakat yapmadı onun yerine soğuk ve kısa cevaplar verecekti. Kaşarlıktan vazgeçti.

"Ben de iyi, çok özledim seni. Tedaviden sonra bir şeyler içelim mi? Hasret gideririz." sorusunu bitirmesiyle Hande ile ilgilenecek olan fizyo geldi.

"Sonra görüşürüz Zehra." Hande peşinden kovalıyorlarmış gibi hızlıca uzaklaştı. Zehra'ya sinirlemişti. Hande'nin bir süre yıkılmasına sebep olan davranışlarını ne çabuk unutmuştu. Yoksa onun için yaşanan olaylar önemli değil miydi? Gerçi niye umursasın ki sonuçta etkilenen o değildi yine de yaşanmışlıkları yok saymasına karşı bir öfke duydu. Yaşadığı hayal kırıklığının yanına yakışan bir öfke.

***

Zehra bir süre izledi uzaklaşan kadını. Yeniden eskisi gibi olabilirler diye düşünmüştü? Kötü mü etmişti. Ne vardı yani buzları eritmeye çalışmıştı. Sakin ol dedi kendine, hallolacak diye düşündü. Fizyonun gelmesiyle düşüncelerinden uzaklaştı ve havuza girdi.

^^^

Evet, ilk bölüm bu kadardı. Kısa biraz ama uzatırım ilerieyem zamanlarda.

Asker - HanZeh / gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin