Medya: KURTALAN EKSPRES Ft. Hayko Cepkin-Yeni Bir Gün
Diğer bölümlerde de belirttiğim gibi, bu bölüm Azra'nın ergenliğine geçiş yapacağız. Bir süre 'olgun Azra'yı' göremeyeceğiz. İyi okumalar❤️
Gözlerimi her gün olduğu gibi, yine Sude'nin o, hiç çekilmeyen çığırmalarıyla açtım. Bu, sabah rutinimiz haline gelmişti. O, her sabah gelir, ciyak ciyak bağırarak beni uyandırmaya çalışır, ben ise duymamak için, yorganımı kafama kadar çekerdim. "Azra kalk. Azra kalk. Azra kalk. Azra kalk."
"Sude, papağan gibi, aynı şeyi tekrarlama ve beni rahat bırak."
Tabii ki beni rahat bırakmayacaktı. O Sude'ydi ve o da, en az benim kadar inatçıydı. Ben ki, lakabı 'Keçi Azra' olan bir kızdım. Siz düşünün artık ne kadar inatçı olduğunu.
Tam, tekrardan uykuya dalıyorum derken, yorganımın üstümden çekilmesiyle kendimi, çölün ortasında, çıplak kalmış bedevi gibi hissettim. Bu en sinir olduğum hareketlerden biriydi. Bu hareketi yapmaması için, yüz kere uyarılmasına rağmen, beni sinir etmek için, tekrar tekrar aynı hareketi yapan Sude'ye okkalı bir küfür savurdum.
"Sude, senin ben ananı si-"
"Anamı bulursan, sinemaya götürürsün Azra. Kalk." diye cevap verdi. Yorganın bir ucuna o, bir ucuna ise ben yapışmıştık ve çekiştiriyorduk.
"Bıraksana piç!" diye bağırmamla, biri bağırışıma karşılık verdi. Bu kişi Sude değildi. Bu kişi, yurdun korkulu rüyası, Elfin Hoca'ydı.
"Ne oluyor orada!? Azra! O küfür de ne?"
"ALLAH! Geldi süpürgesiz cadı."
Hocanın bağırışından korkan Sude, yorganı salmayı akıl edebilmişti. Bunu fırsat bilip, yorganımı kendime doğru çekerek, bir koala gibi sarıldım. Kimse beni kocamdan ayıramaz.
Elfin Hoca'nın topuklu ayakkabı sesi, odanın tam önüne geldiğinde, ne yapacağımı şaşırdım. İç sesimin 'ölü taklidi yap kanka.' demesi ile, gözlerimi kapattım ve dilimi dışarı çıkardım. 'sence de bu kadarı abartı olmadı mı?' Neyse. Olan olmuştu artık. Geriye kalanların, canı sağ olsun.
"Sudeciğim, sence de Azra arkadaşın, bir Oscarı haketmiyor mu?"
"Kesinlikle hocam."
Hadi ya. Tüh! Yemedi. Hâlâ deli gibi uykum gelse de, gözlerimi zoraki bir şekilde açarak, ürkek bakışlarımı karşımdaki kadına çevirdim.
"Olmadı mı?"
"Olmadı kızım. Kalk." dedi bana dik dik bakarak.
"Hujam, lüften beş dakka dahağğğ"
Gözlerini devirdi. "Olmaz Azra. Şu saatte kalkın diyorsam, o saatte kalkılacak. Diğer arkadaşlarına haksızlık etme."
Göz devirme sırası bana geçmişti. O, arkasını dönüp giderken, bağırdım. "Hatırlatın da size, doğum gününüzde bir süpürge alayım."
Zorlasa olsa ayağa kalkıp, dolabımdan iç çamaşırlarımı ve havlumu almıştım. Bir duş alsam iyi olurdu. Kendime gelmem lazımdı. Odanın içindeki banyoya doğru ilerlemeye başlarken, böğüre böğüre gülen Sude'ye, "Birlikte duş almaya ne dersin?" diye sordum.
Sude'nin gülmesi kesildi ve şaşkın bir şekilde bana bakmaya başladı. "Ne? Hayır."
"O zaman, odadan çıkman ikimiz açısından da, daha sağlıklı olacak. Soyunacağım."
Ve Sude, otuz iki diş sırıtan beni arkasında bırakarak, hızlıca odadan uzaklaşmaya başladı.
☘️☘️☘️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZRA
Teen FictionBıçağın keskin ucunu boynumda hissetmemle, vücudumu bir korku sarmıştı. Beni öldürecekti. "Dur," dedim. "Yapma. Benim." Donuk olan gözlerinde bir insanlık belirtisi aradım ama yoktu. Bu adam tadığım o masum çocuk olamazdı. Hayır. "Neden geldin?" diy...