1🥂

682 176 387
                                    

Keyifli okumalarr...

Baslama tarihlerinizi buraya alalim


Aynadan kendime bakıyordum. Yeni düzleştirdiğim siyah saçlarım omzumdan aşağı dökülüyor, gecenin karanligiyla yarisan siyah gözlerimle uyumlu makyajım hiç de fena görünmüyordu.Ardından dizlerimin bir-bir buçuk karış üzerinde biten,siyah,derin yirtmaçlı elbiseme uygun topuklu ayakkabı arıyordum.Evet bir basketbolcu için bu elbise biraz abartı ve alışılmamış ola bilirdi. Ama canim arkdaşlarımla görüşmeye gittiğim için kendime özen göstermeliydim. Zira her gün kendime özen gösterirdim de neysee..

Elbiseme uygun siyah topuklularımıda giyindiğime göre hazırdım. Çantamı kontrol ettikten sonra çıka bilirdim. Çantama her şeyi koymuştum; ruj,gloss,ayna ve cüzdan. Evet her şey tamamdı. Artık evden çıka bilirdim.Telefonumu aldım ve kardeşim Buraka yazmaya başladim.

Siz: Burkiii ben hazırım hadi gel beni alll

Gerizekali: iki saatdir kapının önünde bekliyom. hadi inde gidip tıkınalımm.

Siz: tamam geliyorum...

Gerizekali: tamam bekliyorum...

Bunu yazıp telefonu kapattim, dışari çıktım. Ve evet mal kardeşim beni bekliyordu.

Burak benim çocukluk arkadaşım ve komşumuzdu. Ama benim ondan bir yaş büyük olmama rağmen abi-kardeş ilişkisi yaşıyorduk. Hatta ondan da öte. Ailelerimizde dostdu. Sadece benim ailemde işler bir az gergindi. Onun ailesiyse sanki melekti. Annesiyse hic ayrimcilik yapmaz sanki onun kızıymışım gibi davranırdı. Bu yüzden de çoğunlukla okuldan eve gelip üstümü değiştiriyordum ve Buraklara geçiyordum. Annemle babamsa tüm gün işte oluyor, bazense ek olarak gece nobetine kalıyolardı. Ne işle uğraştıklarını ben de bilmiyordum. Zaten annem ben 7 yaşindayken babamla boşandı ve benden 6 yaş küçük kardeşimi de alıp gitti. Ben de on yedi yaşıma kadar babamla kaldım. Sonraysa ona yük olmamak ve ayni zamanda universite okumak icin için ayrı şehire ve eve taşındım. Ama her hafta babamın yanına gider, onunla sohbet ederim. Şimdi annem hakkinda hiç bir şey beni ilgilendirmiyor. Onu hiç özlemiyorum da. Zaten kendi çocuğuna karşı öfke nöbetleri geçiren, babam evde olmadığı zaman bana şiddet gösteren kadını nasil özleye bilirim ki.

Arabanin kapisini açtim ve önde, Burakın yanına oturdum. "Oooo kızım bu ne güzellik" dedi sırıtarak. Burak beyaz tenli,koyu kahverengi saçlara sahipti,ayni zamanda göz renkleri de mavi gibiydi. yüzünde baya çilleri de vardı. Üzerine beyaz gömlek altınaysa siyah pantolon giymişti. Baya yakışıklı görünüyordu. Her kızın hayallerindeki erkek ola bilirdi.Lise zamaninda ikimizde basketbol oynadığımız için boy farkımız pek degil, iki üç santimdi. "Valla sizin de benden geri kalır yanınız yok beyefendi" dedim ben de sırıtarak. "Kızım sen niye önemli bir yere gidiyormuşuz gibi giyindin ki? Üçümüz olmuycakmıyız? alt tarafı yemek yiyoruz.Hep gittiğimiz mekan."dedi hafif şaşkınlık içerisinde.

Ben normalde üçümüz birlikte olunca,rahat şeyler giyen bir tipdim.O yüzden şaşırmasını garipsemedim.

Aslinda haklıydı da çünku yemeği yalnızca ortaokuldan beri arkadaşımız olan Yankıyla beraber yiyeceğimizi sanmıştı. "Şimdi şöyle ki eğer grubu okusaydın, haberin olurdu ki Yankının kuzeni de gelecek. Ve hiç tanşımadığımız için bende böyle giyindim. Yakişmamış mı?" dedim yalandan üzgün bir sesle."Yoo yakışmış. Ve evet grubu okumadımm" dedi. Zaten gruba kendisi mesaj atmayacaksa girmezdi. Ben de bir yere gideceksek, özelden davetiye göndererdim beyefendiye.

Gideceğimiz yer çok uzakta değildi. 10-15 dakikalık yolun sonunda varabilmiştik. Arabadan inerken Burakın sesini duydum. "Kızım sen istersen geç. Ben de arabamı park edip geliyorum." "Tamaam"diye cevap verdim. Burak arabayı yol kenarında durdurmuştu inmem için. Ben de tam ilerliyordum ki arkamdan iki adamın sesini işittim. Galiba benim hakkimda konuşuyolardı."Abi karıya baksana ne güzel off" dedi, diğeriyse "Güzelde şuna bak dokunsan ağlayacak"dedi. Galiba o diğeri benden daha büyüktü. Arkamı adamlara döndüm, yüzümdeki korkmuş ifademle sordum "Ş-şey benim hakkımda mı konuşuyorunuz?" kekeleyerek. Büyük olan "Evet bir sorun mu var?" dedi. Egosu göklerde olan piç. "Hayır. Sadece olarak size kimin ağlayacağını gösterecektim.Pic kurusu"dedim ve yüzüme kandondurucu ifade kondurdum.

İlk önce yüzüne yumruğumu geçirdim. Adam hazırlıksız yakalanmış olmalıydı ki yere düştü. Ve ağzında bir kaç şey geveledi. Tam kalkacakken dirseğimi karnına geçirdim.Bir tekmemi de çenesine. "Şimdi defol burdan." Diğeri çoktan toz olup havaya karışmışti. Bunu söylediğim gibi adam tökezleyerek koştu. Pislikler. Hiç bir sey olmamış gibi Bordo rujumu tazeleyip içeri girecektim ki kapinin önünde duran çocuk dikkatimi çekti. Alt dudağını memnun bir ifadeyle büküp, beni izliyordu. Bir dakika o gozlerinde gördüğüm gururmuydu? Adama yaklaştım,yakınlaştıkca bana çok az tanıdık geliyordu. Sanki bir yerlerde görmüştüm. "Merhaba beyefendi. Neden bana öyle dikkatli bakıyorsunuz?"


(Kizimizin elbisesi bu sekilde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Kizimizin elbisesi bu sekilde.Beyenmeyenler hayalindekiye devamm^^)

Bölümle ilgili düşüncelerinizi buraya yazarsanız sevinirim.

Öpüldünüz.....

05/09/2024

LARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin