"Мрзим те"(senden nefret ediyorum)
Hızlı adımlarla boş olan koridorda yürürken bir yandan yanımdaki kıza hayıflandım.
Bana göre sakin olan kız ise hafifçe omuz silkmiş ve yanımda yürümeye devam etmişti.
Yeni okulumuza olması gerekenden geç gelmiştik ve bu da bilin bakalım kimin yüzündendi.
Evet
Elena
Bu okula yeni transfer olmuştuk. Normalde annemin yanında Sırbistan'da yaşarken bir anda İspanya'ya babamın yanına gelmiştik.
Daha doğrusu sürgün edilmiştik.
Bunun nedeni ise çok barizdi.
Elenayla uğraşan kızlara sataşmam ve sonucunda kavga etmemiz falan.
Normalde tek gelmem gerekirken Elena kendisininde benimle gelmesi gerektiğini söyleyip benimle İspanya'ya gelmişti.
En sonunda müdür yazılı olan kapının önünde durduk.
Derin bir nefes aldım ve başımı yanımdaki kıza çevirdim.
"Да ли си спреман?"(Hazır mısın?)
Yanımdaki gözlerinin içindeki yeşillikler dışında benimle neredeyse aynı yüz hatlarına sahip başını salladı.
"Да ја сам спреман."(Evet hazırım.)
Kapıyı tıklatıp içeri adımımızı attık. Bizim girmemizle önündeki dosyalarla uğraşan müdür kafasını kaldırdı ve gülümseyerek bize baktı.
"Elena ve Isidora Fernandez değil mi?"
İkimizde başımızı sallamakla yetindik. O ise bir süre ne ile ilgilendi daha sonra ise
"Elena, 10/A sınıfındasın, Isidora sende 11/A sınıflarınız aynı katta sadece bir yukarı çıkmanız yetecektir."
İkimizde onu onaylayıp odadan çıkmıştık.
Yukarı kata ilerlediğimizde kendi sınıflarımızı ararken sınıfların karşılıklı olduğunu fark ettik. Bir süre bakıştık.
"O zaman tenefüste görüşürüz El."
Gülümsedi.
"Görüşürüz Is."
Yavaşça kapıyı tıklattım ve içerideki hocanın gel komutuyla içeri girdim.
Hocayla kısa bir süre bakıştıktan sonra eliyle gelmem için işaret yaptı ve gülümsedi.
Bende onu dinleyip içeri adımımı attım ve hızla kapıyı kapattım.
Hocanın yanına ilerlememle omuzuma dokunmuş ve sınıfa dönmüştü.
"Evet çocuklar bu yeni arkadaşınız Isidora. Kendisi Sırbistan'dan geliyor. Senin eklemek istediğin bir şey var mı Isidora?"
Kafamı sağa sola salladım.
"O zaman hızlıca bir yer ayarlayalım sana." Bir süre sınıfa baktı. "Arkadaki Hector'un yanına oturabilirsin.
Kafamı salladım ve en arkaya Hector'un tabiri caizse uyuyan çocuğun yanına oturdum.
O ise kılını kıpırdatmamıştı.
Demekki derin uyuyordu.
Bende ellemek istemedim ve defterimi çıkarıp hocaya döndüm.
O sırada kapı çaldı ve içeri kahverengi çekik gözlere sahip, kısa koyu kumral saçlı bir kız girdi.
"Hocam ben yeni öğrenci Arwen Bellingham."
-&-
