Merhaba ve hoşgeldiniz...
-&-
Bizde kaldığımız sürenin sonuna gelmiştik. Herkes dün kendi evine dönmüştü. Bugün ise okuldaydık.
Pablo,Héctor ve Fermín'in bugün antrenmanları vardı o nedenle bugün öğleden sonra okula geleceklerdi.
Bu günlerde olan ve bilmediğiniz olayları anlatmak gerekirse
Ivan bir süreliğine en azından kendi evini, eşyasını ayarlayana kadar bizde kalıcaktı. Real Sociedad ile anlaşmasıni tamamen halletmişti. Sırbistan'da ki kulübünden ayrılmasınin sebebinin hem teknik direktör ile anlaşamaması hem de uzun zamandır laligada oynamak istemesiymiş.
En azından öyle söylemişti. Ayrıca bizimle ayni okula gelmeye başlamıştı.
Şimdi ise erkeklerin hepsinin antrenmanlarda olmasından faydalanıp bilgi paylaşımı yapıyorduk yani daha doğrusu dedikodu.
Elena oturduğumuz masaya doğru eğilmiş ve fısıltiyla anlattığı şeye devam etmişti.
"Geçen günkü olayı duydunuz mu 11/Cdeki Lili aldatılmış."
Ona şaşırmış bir şekilde bakıp kendi fikrimi söylerken öğlen teneffüsünün bitiş zili çalmışti.
Bu da demek oluyordu ki kısa bir süre sonra oğlanlar burda olurdu.
Hepimiz oturduğumuz yerden kalkıp sınıflarımiza doğru ilerlerken karşıdan gelen tanıdık bir sima gördüm.
Aurelie
Gözlerim şokla büyürken hemen yanimdaki Elena'nin kolunu dürttüm. Arwen ne oldu dercesine bir bana bir karşı da baktığım yere bakıyordu.
"Gelmiş."
Elena dürttüğüm kolunu ovalarken baktığım yere baktı. Onunda şokla ağzı açılmıştı.
"Ne olduğunu kim açıklamak ister."
Arwen'in sorusu üzerine kolundan tutup karşımızda gamzeleri belli olucak şekilde bize gülümseyen kıza doğru ilerlettim. Elena da yanımızda gelirdu. Ben ona yaklaşır yaklaşmaz Arwen'in kolundaki elimi çektim ve hızla Aurelie'ya sarıldım.
Biz ayrıldıktan sonra da Elena sarılıvermişti.
Bu sırada Arwen'e döndüm ve merak dolu bakışlarıni gidermek için açıklama yapmaya başladım.
"Bu Aurelie, Ivan'nın üvey ablası kendisi 21 yaşında."
Aurelia dediklerimi onaylamak amacıyla başını salladı ve elini Arwen'e uzattı.
Arwen gülümsedi ve Aurelia'nın elini tuttuktan sonra kendini tanıttı.
Detaylıca anlatmak gerekirse
Ivan'nın annesi ve babası boşandıktan sonra babası Fransa'ya gitmişti. Daha sonra ise Aurelia'nin annesiyle tanışmış. Bu nedenle ikisi üvey kardeş oluyordu. Aurelie'yı tanıyordum çünkü bazen tatillerde Sırbistan'a gelirdi.
O sırada öğretmenler zilinin çalmasıyla bakışlarımı Aurelie'ye çevirdim.
"Gitmemiz gerek çıkışta buluşup konuşuruz olur mu?"
Bana başını sallayip gülümsemişti ve çıkışa doğru ilerlemişti.
Bizde sınıflara geçmiş dersin başlamasını beklemeye başlamıştık.
-&-
