"Ya ama Arwen hadi ya lütfennn"
Arwen'e yalvarmaktan dilim damağım kurumuştu.
Hanımefendiyi bizde kalmaya ikna etmeye çalışıyordum. Daha doğrusu Elena'yla çalışıyorduk fakat kendisi inadım inat diyor bir türlü kabul etmiyordu.
"Bakın gerçekten gelmek istemiyorum."
Elena ise son kozu olarak drama queenliğini kullanmaya karar vermiş olucak ki bir anda Arwen'in koluna yapışıp yavru köpek ifadesini takınmışti.
"Yaaaaa Arwennn abla lütfennnnn bak forma için bu kadar yalvarmamıştım, lütfen"
Bir yandan gözlerini kırpıştırmaya devam ediyordu. İnşallah bu işe yarardı.
Arwen en sonunda derin bir nefes vermişti. Kızı bıktırtmıştik.
"İyi geliyorum oldu mu?"
Elenayla ellerimizi çırpıp ona sarılmıştık. Bu konuda çokta hoşnut olmasa da biz geri sarılmışti.
"O zaman direkt bize geçeriz ben sana benim kıyafetlerimden veririm."
Arwen sıkıla sıkıla evet demişti. Zaten son derse giriyorduk. Burdan sonra erkekler kendi evlerine eşyalarını almak için gidecekler ondan sonrada bizim eve geri geleceklerdi.
Evimiz geniş olduğu için kalma durumunu pek sıkıntı etmiyordum. Varlıklı bir aileden geliyordum ve bu hem benim hem de Elena için birer avantajdı.
O sırada içeriye erkekler onların ardından da hocanın girmesiyle ders başlamış oldu. Tabi bu sırada da Elena sınıftan tüymüştü.
Yanıma oturan Hector kafasını sıraya koymuş ve bana bakmaya başlamıştı.
Onun bakışlarını görmezden gelmeye çalışıyordum. Biraz değişik bakıyordu ama anlayamamıştım.
Ben defterime not alırken nelere saçlarımın uçlarında bir el hissettim. Öylece kalırken bunun zaten Hector olduğunu anlamıştım. Saçlarımla oynuyordu.
Daha sonra ise fısıldayarak.
"Bizi dersten attırıp saçlarını öreyim mi?"
Kaşlarımı çatarak ona baktım. Ne saçmalıyordu.
"Saçmalama Hector saç örmek icin dersten mi atılıcaz yani ayrıca yanımda toka yok."
Omuz silkti ve elini cebine soktu. Bir süre sonra ise elinde bir avuç toka ile bana bakıyordu.
Tamam bunu beklemiyordum.
Açıkçası bu saç örme işi pekte fena fikir değildi.
Omuz silktim.
"Ne istiyorsan onu yap."
Heyecanla yerinde dikleşti.
"Bak şimdi hoca zaten her şeye kızan biri o yüzden daha kolay olucak işimiz-"
Demesine kalmadan hocanın sesi duyulmuştu.
"Siz ikiniz ne konuşuyorsunuz bakim ben herkese derste çıt çıkmayacak demedim mi derhâl dışarı."
İkimizde şokla hocaya bakıyorduk. Bu kadar çabuk olmasını bizde beklemiyorduk. İkimizde hızla yerimizden kalktık ben masamın üstündeki eşyalarımı çantama koyarken Hector masaya bıraktı tokaları alıp tekrar montunun cebine koymuştu.
Daha sonra ise ikimizde çantalarımızı omuzlarımıza takıp çıkmıştık. Sonuçta son dersti bu.
"O zaman bahçeye inelim."dedim.
Hector'da beni onaylarcasına başını sallamıştı.
Kısa bir süre sonra ise banklardan birine oturmuştuk. O benim arkamda saçlarımla uğraşırken bende öylesine konuşuyor ya da telefon bakıyordum.
Saçlarımı bitirdiği sırada zil çalmıştı.
"Tam zamanında kıvırcık."
Dediğime güldükten sonra ayağa kalkıp diğerlerini beklemiştik. Onlar gelince Hector,Pablo ve Fermin eşyalarını almak için evlerine gitmişlerdi.
Bende kalan kızlara gülümseyip
"Hazır mıyız?"dedim
