Tayfaya katılmak

91 7 3
                                    

"Adım Mitsu, 19 yaşındayım, birkaç yıldır denizlerdeyim ve kendimi geliştiriyorum, bir süredir bunu yapmak istiyordum ve şimdi kendimi hazır hissediyorum... Luffy, tayfana katılabilir miyim?"

"Elbette!! Direk söyleseydin ya."

Derin bir "oh" çektim, bu tepkiyi alacağımı bilmeme rağmen tedirgin olmadan edememiştim.

Mutluluğumun yüzüme yansımasına izin verdim, belki de hayatımda ilk defa dileklerime bu kadar yakındım.

"Hey, millet! Yeni bir arkadaşımız var, bunu bir ziyafetle kutlamalıyız, değil mi?!"

Ailem tarafından yıllarca eğitilmem sonucu kılıç kullanma üzerine inanılmaz yetenekler geliştirmiştim.

Üstelik "Korsan Avcısı" lakabıyla kendini dünyaya duyurduğundan beri Roronoa Zoro'ya hayrandım.

Başlangıçta onu idolüm bellemiştim, onun gibi güçlü ve havalı olabilmek için gece gündüz demeden çalışıyordum.

Ancak zaman (ve de ergenlik hormonlarım) bu hayranlığı aşka dönüştürme konusunda bir hayli ısrarcıydı.

Benim de karşı çıkmak gibi bir niyetim yoktu elbet ;)

O zamandan bu zamana ona olan hislerim törpülenmeyi geçtim filizlendikçe filizleniyor.

Engin denizlerde geçirdiğim bunca zaman ve tecrübenin de üzerine hem hasır şapka tayfasının sıcaklığını hissetmek hem de hayalleriyle geliştiğim Roronoa Zoro'yu elde etmek için hasır şapka korsanlarına katıldım ve bundan sonrası için sabırsızlanıyorum.


"Yine kimi bize sormadan tayfaya aldın, Luffy?! Tayfa içinde oylama yapmadan kimseyi kabul etme demedim mi ben sana?"

Nami yumruğunu sallayarak Luffy'nin üzerine geliyordu.

"Ya, ne kutlaması? İki dakika soluklanalım ben ölüyorum yorgunluktan."

Usopp geminin zeminine yığılmuş bir biçimde söyleniyordu.

Bulunduğumuz adayı kurtarmak için verdikleri büyük bir savaşı henüz kazanmışlardı ve doğal olarak tayfanın tüm üyeleri mahvolmuştu.

Zoro'nun yıpranmış hâlini canlı görmek için sabırsızlanıyor, gözlerimle etrafı süzüyordum.

Çok geçmeden Thousand Sunny'nin ikinci katından ağır ayak sesleri gelmeye başladı ve onun ardını da bir adamın sesi takip etti.

"Niye bağırıp duruyorsun Luffy? Yeni daldığım uykumdan uyanmak zorundan kaldım."

Onun sesini ilk defa duyuyordum faka bu sanki sesin, kulaklarımın yıllardır ihtiyacı olan tek tonuydu.

Tam olarak bunu işitmek için yaratılmışlardı ve bunun için artıp duran bir sabırsızlıkla bekleyip durmuşlardı.

Ardından arayıp durduğum o görüntüye ulaştım.

Karizmatik prensim parmaklıkların ardında dikilmiş bu tarafa bakıyordu.

Gözleri uykulu bedeniyse hırpalanmıştı.

Her ne kadar böyle çok tatlı görünüyor da olsa ona bunu yapanlara (her kimseler artık) kinlenmeden edemedim.

"Hey, Zoro!" Luffy kollarını dengesiz bir hızla sallayarak Zoro'ya seslendi, "Baksana yeni bir üyemiz var!"

"Ha, kimmiş o?" Zoro'nun bakışları direk üzerime düştü.

Luffy'nin hemen yanında olduğumdan kim olduğumu görebilmek için fazla bakınması gerekmemişti.

Zoro X Reader 💚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin