Mαϝყα Çαρƙıɳı - SҽყFҽɾ

28. Bölüm: Queen Seyran

Birkaç gün sonra...

"Ne demek isteme olmayacak ya? Ben öyle şeylerden mahrum bırakamam seni." diyen Ferit'e göz ucuyla bakıp kahvemden bir yudum aldım.

"Aşkısı kusura bakma ama beynini bir yerlerde düşürmüş olabilir misin? Kimden isteyeceksin beni? Beni isteyebileceğin bir ailem mi var?"

"Benim var mı Seyran?"

"E salak çocuk. İkimizin de yoksa kimi kimden istiyoruz!"

Gülümsedi ve kafasını salladı.

"Tamam, isteme olmasın ama düğün kesinlikle olacak güzelim."

İtiraz etmeden, "İyi, olsun bari." dedim ve telefonuna gelen bildirimle hızla yerinden kalkan Ferit'e baktım.

"Ne oldu?" diyerek ben de onunla aynı anda kalktım.

"Hassiktir!"

Anlam verememiş bakışlarım hâlâ Ferit'in üzerindeydi.

"Ferit?"

Yutkundu ve, "İtalyanlar... İtalyan mafyalar gelmiş!" dedi öfkeyle.

"Ee? Ne olmuş geldilerse?"

Ferit, "Bilmem kaç yıl önce aramızda bir anlaşma imzalanmıştı. Bu imzalanan dosyalar çalındı. Siktiğimin Kıvanç'ı da dosyaları bizim çaldığımızı söyledi. Yapmadığımızı kanıtlamıştık, bir şekilde olay kapanmıştı ama biri yine götlük yapmış! Hay sikeceğim ya!" diyerek masaya tekmeler savurmaya başladı.

"Tamam, gidelim bakalım berabe-"

"Gideceğim, bakacağım. Sen hiçbir yere gelmiyorsun Seyran. Canın yanarsa çok fena can yakarım."

"Ne yapacağım evde tek başıma? Yine ablamın gelip bir sürü saçma söylemlerini mi dinleyeceğim? Geleceğim diyorsam geleceğim, nokta."

"Ben ne yapacağım peki Seyran? Sana en ufak bir şey söylerlerse o ses tellerini koparıp boyunlarına mı dolamamı istiyorsun?"

"Merak etme, bunun için senin bir şey yapmana gerek kalmaz. Bu tırnaklarımla çok güzel işler çıkartırım ben orada."

"Bak guzelim. Sen evde kalıp benden haber bekliyorsun, ben de işlerimi hızlı bitirmeye çalışıp en kısa zamanda yanına geliyorum, anlaşıldı mı?"

"Anlaşılmadı! Ya kafanı koparıp götüne sokarlarsa! Ne yapacağım o zaman, eve gelince götünden kafanı mı çıkaracağım!"

Sırıttı ama sinirdendi.

"Onu o zaman düşünürüz. Kenanlar da gelecek, maalesef ki yine evde cinlerle şeytanlarla halay çekmek zorundasın güzelim. Bir şey olduğunda haber et. Seni seviyorum."

Hızla sandalyenin üzerinden ceketini aldı ve alnıma öpücük kondurarak Kenanlarla birlikte arabaya binip gittiler.

Peki ben durur muyum?

Onlarla aynı anda kapıdan çıktım ve tam o an gelen taksiye bindim. Sevgilimi ve yengesinin güllerini kimseye yedirmem! Özellikle de İtalyan maymunlarına!

Pis şeyler.

"Öndeki arabayı takip et abim." diyerek camı açtım ve arkama yaslandım.

Kurtarıcınız geliyor!

...

Yarım saat sonra...